Urla Sakız Enginarı, İzmir Ticaret Borsası’nın gayretiyle coğrafi işaret almış çok değerli bir ürün. Bugüne kadar 8 kez düzenlenen Urla Enginar Festivali ise bu özel lezzeti tüm Türkiye’nin fark etmesini sağlayan; İzmir’e ve Ege’ye yakışan güzel bir organizasyon. Kulağıma gelen bazı söylentilere göre, Urla Belediyesi’nin her yıl mayıs ayının ilk hafta sonunda gerçekleştirilen bu etkinliği, yaşanan deprem felaketi nedeniyle bu kez düzenlemeyeceği yönünde. Festivalin internet sitesine girdiğimde de hâlâ geçen yılki etkinliğin duyurusunun yer aldığını gördüm. 2023 Enginar Festivali’yle ilgili tek satır bilgiye rastlamadım.

Birincisi, festivalin düzenleneceği tarihte depremin üzerinden tam üç ay geçmiş olacak. Elbette ki o güne kadar acımız dinmeyecek ya da bölgenin dağ gibi sorunları, adeta sihirli bir el değmiş gibi çözülmeyecek. Ancak bir yandan da hayatın devam etmesi gerekiyor. Ürününün hasat edildiği döneme denk gelen tarımsal bir aktiviteye, bir eğlence organizasyonu gibi yaklaşmamak lazım. Ayrıca, deprem hassasiyetine uygun bir festival programı oluşturmak da mümkün. Festival için pek çok turizm şirketi, Urla ve Çeşme Yarımadası’nı kapsayan detaylı tur programları hazırlamış durumda.

Bu turların çoğu daha şimdiden satıldı. Yarımadadaki üreticiler ve esnaf, festivalde ulaşacağı yüksek ciroya güvenerek ekim yaptı; mal aldı. Konaklama ve yeme-içme tesisleri, sezonu o tarihten önce açmak için dur durak bilmeden çalışıyor. Kooperatifler, festivalde satmak üzere deprem bölgesindeki kardeş kooperatiflerin mallarını peşin ödeme yaparak getirtti. Bu nedenle son anda gelecek bir iptal kararı, çok sayıda insanı zor durumda bırakır. Şayet bu yönde bir niyet varsa, yetkililerin oturup bir kez daha düşünmelerinde sonsuz fayda görüyorum.

TARIMDA BÜYÜK KAYIP

Birleşmiş Milletler, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli yıkıcı depremlerle ilgili çarpıcı bir rapor yayımladı. Rapora göre, depremlerin ardından Türkiye’de gıda üretiminde yüzde 20’den fazla kayıp yaşandı. BM, tarımsal üretim için gerekli olan temel ihtiyaçların dahi karşılanamadığını bildirdi.

FAO açıklamasında, “Deprem, Türkiye’de 15.7 milyon insanı ve ülkenin gıda üretiminin yüzde 20’sinden fazlasını etkileyen 11 önde gelen tarım ilini ciddi şekilde vurdu. Türkiye’nin ‘Bereketli Hilâli’ olarak bilinen, depremden etkilenen bölge, tarımsal gayrisafi milli hasılanın yüzde 15’ini oluşturuyor ve Türkiye’nin tarımsal gıda ihracatının yüzde 20’sine katkıda bulunuyor” değerlendirmesi yapıldı.

Gerçekten de tablo içler acısı. Depremden en çok etkilenen kentlerde nüfusun üçte biri kırsal alanlarda yaşıyor ve geçimlerini tarımla sağlıyor. Rapora göre, sektörde 5.1 milyar dolarlık kayıp ve 1.3 milyar dolarlık hasar söz konusu. Ayrıca tarım gibi hayvancılık ve balıkçılık da ağır yaralı. İlk tespitlere göre bölgede 34 balık çiftliği, üç balıkçı barınağı zarar gördü ve balık üretiminde de ciddi kayıp söz konusu.

PAZARDAN DOĞAYA

Efes Selçuk Belediyesi, “Pazardan Doğaya” projesi ile pazardan çıkan yeşil atıkları kompost gübreye dönüştürüyor. İlk olarak Çarşamba Pazarı’nda başlayan uygulama ile pazar esnafının geri dönüşüm konteynerlerine attığı yeşil atıklar, kompost gübreye dönüştürülecek ve üretici olan pazar esnafına verilecek. Sağlanan çevresel döngü ile hem üretici hem de doğa kazanacak.