Top
Hakan Çelik

Hakan Çelik

hakan.celik@posta.com.tr

17/11/2011

Bedelli yaşı 25'e çekilemez miydi?

Bedelli askerlikle ilgili kamuoyunda uzunca bir süre önce beklenti oluşmuştu. Meclis’teki siyasi partilere bakınca, Milliyetçi Hareket Partisi dışında bütün siyasi gruplar bu konuya bir şekilde destek veriyor. Tek fark, düzenlemenin şeklinde ve bedelli yaşının alt sınırında. MHP’nin bu konudaki duruşunu da anlayışla karşılamak lazım.

Ülkücülerin politik çizgisi, bu konuda MHP’nin esnek davranmasını zorlaştırıyor. Kabul etmek gerekir ki Cumhuriyet Halk Partisi bedelli askerliğin çıkması için ciddi çaba harcadı. CHP’nin bu konudaki tavrı cesaretlendirici olmasaydı AK Parti önemli bir siyasi faturayla karşılaşabilir ve bu adımları atamayabilirdi.



Dün konuştuğum CHP’nin ağır toplarından Umut Oran “daha önce 35 yaş ve üzeri için bir düzenleme önerdiklerini; ancak gelinen noktada yaş konusunda daha esnek olduklarını” söyledi. Zaten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Haziran ayında CNN Türk televizyonunda katıldığımız programda bedelli konusunda yeşil ışığı yakmıştı.

Sorun, meselenin teknik açıdan nasıl formüle edileceğinde düğümleniyordu. İşte şimdi o aşamaya geldik. Başbakan Erdoğan bedelli yaşının mümkün olduğunca geri çekilmesini istiyordu. Partinin genel eğilimi de bu yönde. Bedelli hem kamuoyundaki beklentiyi karşılamak hem de zor bir dönemden geçen Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu ekonomik kaynağı yaratmayı hedefliyorsa bu marjın olabildiğince geniş tutulmasında yarar var. Ben, bedelli yaşının 25’ten başlamasından yanayım.

Hükümette de hâkim kanaat bu yöndeydi; ancak Başbakan, Genelkurmay’ın askere alma planlarını çok aksatacak bir karar almaktan endişe ediyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kaygıları somut verilerle giderilebilirse bu yaş, sözünü ettiğim aralıkta olabilir. Bedelliden sağlanacak kaynakla şehit ve gazi ailelerinin yaralarının sarılması vicdani sorumluluk açısından çok önemli. Diğer taraftan elde edilecek kaynak şeffaf bir şekilde Van depremzedeleri ve önümüzdeki afetlere karşı şehirlerin dayanıklı hale getirilmesinde kullanılacaksa bedelli uygulaması gerçekten işe yaramış olur. Bir de bedelli askerlik yapmak isteyip ekonomik durumu yetersiz olanlar var ki, onlar için bulunacak çözümün de hakkaniyeti zedelememesi gerekiyor!

Vicdani retçi hain değil

Hayata bakışı nedeniyle askere gitmeyi reddeden, kısaca vicdani retçi olarak adlandırılan kesimin durumu da çok önemli. Bu insanlar Türkiye’de çok uzun süre haksız yere “vatan haini” damgası yedi. Birçokları çaresizlikten yurt dışına gitmek zorunda kaldı, yani bir anlamda beyin göçü yaşandı. Vicdani ret hakkından yararlanmak isteyenler dünyadaki pek çok ülkede klasik askerlik görevi yerine -daha uzun süre olmak kaydıyla- çöp toplamak, yaşlılara bakmak, hastane onarımında çalışmak gibi işlerde görevlendiriliyor. Bugüne kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin vicdani retçiler için aldığı somut kararlar var. Bu alanda yapılacak düzenlemenin hem Avrupa Birliği uyumuna hem de Türkiye’de sosyal barışa katkı sağlayacağına inanıyorum.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp