Top
07/05/2024

Başkalarının cehennemi

Bazı insanlar, bir başkasının ilişkisini yorumlayarak, yargılayarak ve eleştirerek kendini ve ilişkisini temize çekiyor. Denk geldiğinizden eminim. Özel hayat sınırlarının doğru çizilmiş olmasını, dışarıdan gelen ve pasif görünse de dinamikleri bozabilen bu müdahalenin dışarıda kalabilmesi için çok önemsiyorum. Elbette biraz da mizaç meselesi. Kimi insan, yapılan yorumlardan ziyadesiyle etkilenirken kimi insan kulak tıkamayı ya da dinleyip sağlıklı bir süzgeçten geçirmeyi bilir. Hayatım boyunca; yalnızca beni ilgilendiren konularda, ben sormadıkça fikir beyan edilmesine izin vermeyen ve bu sınırı sözsüz biçimde çizebilen bir yapım oldu. İyi niyetli ya da değil; bu noktada çok da önemli bulmuyorum ve sınırlarımın aşılmasından hoşlanmıyorum. Herhangi bir biçimde, psikolojik ya da fiziksel olarak, tehlike altında olduğumu hisseden biri tabii ki ne biçimde uyaracağını bilecek ve yapacaktır da. Ancak bunun dışında, benim ilişkim beni ve partnerimi ilgilendirir. Bu bilinçle hareket ettim hep. Ama bunu yapamayanlar da suçlu değil. Suçlu olanlar, insanın savunmasızlığını ya da hassasiyetini sömürerek özel hayatı üzerinde söz hakkı alan ve onu hoyratça kullananlar. Maalesef terapilerde çok sık karşılaşıyoruz. Evliliklerin ve ilişkilerin dinamiklerini, dışarıdan müdahaleyle kolayca bozuyor, sarsıyorlar.

KENDİ İLİŞKİLERİNİN KUSURLARIYLA BARIŞMAYA ÇALIŞIYORLAR

Uzmanlığım olmaması nedeniyle en doğru halini bilmem mümkün değil. Ancak gözlemim odur ki; insanlar çeşitli kıyaslarla kendi ilişkilerinin kusurlarıyla barışmaya çalışıyorlar. Eşi tarafından kıskançlık bahanesiyle kısıtlanan kadın, özgürlüğünü yaşayabilen ve bireysel varlığı saygı gören kadına, yeterince sevilmediği düşüncesini yüklemeye çalışıyor. Eşinin bu kadar rahat olmasının altında bir şeyler aranması gerektiğini ima ediyor ya da direkt söylüyor. Aslında özlediği ya da özendiği şeyleri, karşısındakinde görünce kötü şeylermiş gibi yorumlayarak kendini rahatlatma yoluna gidiyor. Alım gücü, etkileşim, paylaşım, sosyal destek, cinsel yaşam ve diğer pek çok açıdan doğru bildiğiyle kıyasa gidiyor ve her zaman ‘yanlış ya da eksik’ olanın karşısındaki ilişki olduğunu düşünüyor. Bu beni kızdırmıyor, aksine psikolojik destek alabilmelerini ve bir sorunları varsa çözebilmelerini arzu ediyorum. Mahallenizde, ailenizde, çevrenizde bir başkasının ilişkisi hakkında çok fazla yorum yapan kişilere dikkat edin; her göz devirmenin arkasında bambaşka bir duygu ve düşünce de saklı sanki.

HERKESİN HATA YAPMA HAKKI VAR

Elbette yakınlarımızın bizi, içindeyken fark edemediğimiz ilişki arazları hakkında uyarmasından söz etmiyorum. Bu benim de yaptığım bir şey ve bir tür sorumluluk. Ancak bunun bile sınırları olması gerektiğini düşünüyorum. Söz konusu yetişkinlerse, bir yere dek ve bir çerçeve içinde yorum yapabilir, eleştirebilir ya da yönlendirebiliriz. Zira haklı olduğumuzdan eminsek bile, bilmeliyiz ki herkesin hayatını yaşama ve hata yapma hakkı var. Hayatınıza seçtiğiniz kişi yoksul olabilir, güzel ya da çirkin olabilir, sıradan ya da farklı olabilir, ilişki dinamikleriniz kimselere benzemiyor olabilir ya da bilindik, alışıldık, toplumca kolay kabul görür cinsten olabilir. Fedakar olabilirsiniz, sakin olabilirsiniz, baskın olabilirsiniz, uçlarda yaşayabilirsiniz ve bunlar artırılabilir. Herhangi bir durumda, duymak istemediğiniz ya da sormadığınız biçimde fikir beyan edilip yaşadıklarınızla ilgili kötü hissettirildiğinizi düşünüyorsanız bunu yapan kişiyi uyarmaktan ve uyarılarınızı dikkate almazsa mesafe koymaktan çekinmeyin. Bunu yapanlar en yakınlarınızsa, kendi ilişkinize dışarıdan bakamadığınızı ve yapılan yorumları bir parça tarafsızlıkla gözden geçirebileceğinizi de aklınızın bir köşesinde tutun ama, olmaz mı? Bundan 9 sene önce, son derece mutlularken ve güven duyguları baskınken, apartmanda oturan komşularının dolduruşuyla eşinin sadakatinden şüphe eden ve onu bıçakla yaralayan bir adamla tanışmıştım. Üstelik eşinin masumiyeti anlaşılmış, bunu yapan ailenin 2 çocuğunun başka bir erkekten olduğu ortaya çıkmış. Eşi, kendisini affettiği halde, o affedememişti ve şöyle söylemişti bana, “Bizi kendi cehennemlerine çektiler”. Kimsenin cehennemine çekilmeyin.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp