Fenerbahçe Teknik Direktörü Jesus son anlarda kazanılan Karagümrük, Ankaragücü ve Başakşehir maçlarının ardından taraftarın şampiyonluğa inanmadığını söylemişti. Haklılık payı vardı... Gerçekten de bu sezon Fener taraftarı rakiplere baskı oluşturamıyor, takımı ateşleyemiyordu. İstanbulspor maçında dolu ve coşkulu taraftar vardı. Galatasaray, puan kaybedince taraftarın şampiyonluğa olan inancı artmıştı. Ancak taraftardan çok takımın ve sözde değil özde Jesus’un inanması lazım şampiyonluğa. Taraftar değil takımın inanmıyor ki!

Fenerbahçe güle oynaya, fark yaparak kazanabileceği maçı bu kez son anlarda yediği golle berabere bitirdi. Skor 2-2 olduktan sonra 3’üncü golü bulan, daha fazla atması beklenen Fener bir telaşa düştü, top çevirip bitiririm dedi maçı. Bu öz güveni olmayan takım görüntüsüydü ve Fener ayağına gelen çok önemli fırsatı son anlardaki korkaklığıyla tepti.

Son haftalarda hep ‘İp bir yerde kopar’ vurgusu yaptım. Bu maçta da kopmadı, ancak sahaya konulan karakter şampiyonluk için yeterli değil. Israrla yazdım, daha fazlasını yapmak zorunda Fener. Savunma çok daha dikkatli ve agresif, orta saha hem savunma hem hücum anlamında daha istekli, forvet de rakibi bunaltan görüntüde olmalı. Bunun da tek yolu antrenmanlarda yapılacak sürekli tekrarlar ve çok çalışmaktır. Yapamazsan sonundan hüsran kaçınılmazdır. Yazık oldu, Arda’nın güzel futbolu ve gollerine...