Top
08/12/2023

Mesele Gazze değil sen hala anlamadın mı?

İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un niyeyse üstünde pek durulmayan şu açıklaması Gazze meselesinin özü aslında…

“Gazze Şeridi’ndeki savaş yalnızca Hamas ve ve İsrail arasındaki bir savaş değil. Aynı zamanda Batı’yı kurtarmak için savaşıyoruz!”

Nasıl yani? Gazze’nin güzel çocuklarını Batı’yı ayakta tutmak için mi katlediyor bu caniler?

Tam olarak öyle değil.. Herzog’un açıklamasının alt metninde bir kirli planın ifşası var…

Batı tam 500 yıldır dünyayı sömürüyor.. Mazlum milletlerin sahip oldukları zenginliklere zorla çöküyor. Sözde medeniyetlerini milyonlarca masumun canını alarak, kanını dökerek ayakta tutuyor.

İngiliz medyasında yayınlanan, açık kaynaklardan rahatlıkla ulaşacağınız “Filistin’de Çevresel Yıkım ve Savaş” başlıklı makaleyi okuyun. Herzog’un ne demek istediğini anlayacaksınız.

Birleşmiş Milletler raporlarına göre tüm Levant Havzası boyunca bulunan petrol ve doğal gaz rezervlerinin toplam değeri 524 milyar dolar olarak tahmin ediliyor.

Geçen yüzyılda Ortadoğu’nun petrolüne el koyan Batı, bu yüzyılda kan ve gözyaşı üzerine inşa ettiği refah toplumunu Doğu Akdeniz’in enerjisi ile finanse etmek istiyor. İsrail’e verdikleri koşulsuz desteğin sebebi tam olarak bu.

İsrail’in Batı’ya yaptığı bu hatırlatma her açıdan kritik. “Bizi yalnız bırakırsanız siz de kaybedeceksiniz” diyor Herzog!

Mesele kesinlikle Gazze değil. Önümüzdeki 100 yılın büyük paylaşım savaşına Gazze’den start verdiler.

Ama başaramayacaklar… Bu kez insanlık kazanacak…

Biden İttifakı dağılıyor mu?

İyi Parti’nin yerel seçime kendi adaylarıyla girme kararını hem iktidar hem de muhalefet cenahı yanlış okuyor.

Muhalefet mahallesinde gereksiz bir hüzün, iktidar mahallesinde ise anlamsız bir bayram havası esiyor!

Maalesef balık hafızalı bir toplumuz. Siyasi okumalarımız da bu yüzden hep eksik kalıyor.

AK Parti ve MHP’nin omurgasını oluşturduğu Cumhur İttifakını geriletmek, Türkiye’de muhalefeti destekleyerek iktidarı değiştirmek projesinin mimarı kim?

2018 seçimlerinden itibaren birbirine hiç benzemeyen, ideolojik olarak herhangi bir konuda uzlaşma imkanı olmayan partileri sırf Erdoğan’ı devirmek için aynı masada buluşturan üst akıl sizce o projeden vaz mı geçti?

Biden’in daha ABD Başkanı olmadan Türkiye’deki muhalefeti dizayn etmeye soyunması sebepsiz miydi?

Akşener’e 2018’de “Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığında birleşin” diyenler kimdi? 2023’te “Kumar masası” yakıştırmasında bulunduğu ittifaka 48 saat içinde neden ve nasıl kesin dönüş yaptı?

Gerçekçi olalım… Akşener’in partisini ayakta tutmak için aldığı karar önemli. Ancak dışarıdan HDP’nin destek verdiği bu ittifakın dağılmasına karar verecek olanlar başkaları…

Gerekirse Akşener’i tasfiye eder, başka aktörlerle İyi Parti’yi ittifakta tutarlar. Resmiyette olmasa da fiiliyatta bunu gerçekleştirmek için her yola başvururlar…

Şu aşamada ne HDP’nin “81 ilde kendi adaylarımızı çıkaracağız” açıklaması ne de İyi Parti’nin son kararı siyaseten pek bir şey ifade etmiyor.

Bu ittifakı kuranlar henüz son sözünü söylemedi…

Muhalefette onlar ne derse o olur.

Stajyer

Robert De Niro’nun 70 yaşındaki emekli Ben Whittaker karakterini canlandırdığı Stajyer filminin iş görüşmesi sahnesi.. İnsan Kaynakları Uzmanının, Whittaker’e “10 yıl sonra kendinizi nerede görmeyi hedefliyorsunuz” diye sorması! De Niro’nun verdiği cevap ve muhteşem mimikleri…

Dün Eskişehir’de 6.kez adaylık başvurusu yapan Yılmaz Büyükerşen’in yaşıyla ilgili eleştirilere verdiği cevabı okurken aklıma hemen o sahne geldi..

Allah uzun ömürler versin ama Yılmaz Bey tam 87 yaşında. Ve hâlâ “Bitirmem gereken işler var” diyor!

Belli ki kendisini 5 yıl sonra da Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görmeyi hayal ediyor.

Kimse de çıkıp 25 yıldır elinizi tutan mı vardı Yılmaz Bey? Çeyrek yüzyılda hangi projeleri, neden tamamlayamadınız diye sormuyor!

Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip ülkesinin üniversiteler kenti Eskişehir’i 1999’dan beri yönetiyor Büyükerşen.. Sanıyorum yakın çevresinde kendisine “Artık yeter” deme cesaretini gösterecek kimse yok.

O yüzden sorumluluğu üstüme alıyor ve Yılmaz Bey’e “Koltukla vedalaşma zamanız gelmiş, hatta biraz da geçmiş” uyarısında bulunuyorum. Malum, gençlerin önünü açmak lazım… Özellikle de siyasette..

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp