Top
Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

11/08/2011

Arena'da futbolu az gecede başka hesaplar

Avrupa’nın en zayıf ekiplerinden biri Estonya karşısında çok rahat bir futbol gecesi yaşadık.

Oynanmasa da İngiltere’nin Hollanda, Almanya’nın Brezilya, İtalya’nın İspanya ile eşleşmeyi tercih ettiği gecede teknik yönetimimiz Estonya’yı dişimize uygun bulmuştu. Aslında futbolumuzun yaşadığı sürecin içinde bunu garipsememeliyiz.

Hiddink’in futbolcularımızın liglerin ertelenmesi ve maç yapmaması nedeniyle yeterince zorlanmadıkları, hazır olmadığı yönündeki şikâyetini dinlerken Estonya seçimi yerine çok daha zor bir takımla eşleşmemizin daha doğru olup olmayacağını sormuştum kendime.

Hiddink olası kötü bir sonuç karşısında futbol kamuoyunun tepkisi ile uğraşmak istememiş olabilir. Anlamak gerekiyor.

Bu durumu hep birlikte yarattık.

Hiç kuşku yok ki dün gece Arena’da Avrupa’nın futbol ekollerinden birini ağırlıyor olsaydık takımın kaptanı Emre Belözoğlu’na taraftarın tepkisini nasıl anlatırdık, bilemiyorum. Tıpkı Saraçoğlu’nda yarım kalan maçta taraftarın sahaya neden girdiğini açıklamada zorlandığımız gibi…

Bu durumlar normal değildir. Bölünüyoruz, kamplaşıyoruz ve futboldan başka şeylere odaklanıyoruz. Artık baktığımız yerde gördüğümüz şey kendi yarattığımız bir illüzyondur. Öyle olunca da ortak bir değerde buluşmak hayal haline geliyor.

Neresinden tutarsanız elinizde patlıyor.

Tutkularımız aklımızın önüne geçmiş durumda; bu süreci yaşayacak ve sonuçlarına katlanacağız. Yaşayarak öğrenmeyi seçtik.

Bu ortamda Eylül’de oynayacağımız grup maçları için fazla umutlanmamak gerekiyor.

Dün gece Kazım’ın attığı çok güzel iki gol vardı. İlk yarı etkili bir oyun ortaya koydu. Bu sezon farklı bir Kazım izleyebileceğimizin sinyallerini verdi.

Özellikle ikinci yarı Mehmet Ekici ve Gökhan Töre’nin bizden farklı bir altyapıdan geldiğinin farkına vardığımız atak organizasyonlarını izledik. Her ikisinin de milli takımı tercih etmesi bizim şansımız.

Ancak defansta öylesine basit açıklar verdik ki bu sene oynadığı maçlarda gol atmayı başaramamış Estonya bile en azından bir şeref sayısı bulabilirdi.

İlk yarı Selçuk Şahin ve Selçuk İnan orta sahasının önünde oynayan Emre ve Arda ikilisine Kazım da eklenince topu kanatlara indirmeden sadece merkezden hücum organizasyonları denedik. Top sol tarafa hiç gitmedi. Sağdan da Gökhan Gönül’ün bindirmeleri vardı.

İkinci yarı Emre ve Arda’nın çıkmasından sonra Mehmet Ekici ortada tek kalınca bu sefer Kazım’ın sağdan Gökhan Töre’nin de soldan getirdiği toplar futbol adına çok daha etkili ve sonuca dönük oldu. İlginçtir bu bölümden gol çıkaramadık.

Sabri ile Selçuk Şahin’in yan yana oynatılması gecenin ilginç tercihlerden biriydi. Resmi bir maçta bu ikiliyi bir türlü yan yana getiremiyorum.

Defansta Servet çok daha dikkatliydi, Serdar tedirgindi. Bu da top çıkarırken kayıplara neden oldu.

Rahat galibiyetin takımın hazırlık süreci ve konsantrasyonu için olumsuz etki yaratmamasını umuyorum.

Açıkçası güçlü bir rakip karşısında taraftarı ve futbolcusuyla daha çok futbola odaklanabilirdik. Oysa dün Arena’da başka şeyler, hesaplar vardı. Bu hesapları sezon içinde sıklıkla göreceğiz.

Arena olaylı açılışından bu yana sürekli protestolara sahne oluyor. Şükrü Saraçoğlu'ndaki son maç ortada... Böyle giderse stadyumlar valilik tarafından miting alanı ilan edilecek.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp