Fenerbahçe, Turkish Airlines Euroleague A Grubu’ndaki 5. maçında Rus Khimki’yi konuk etti, nefes kesen maçı 88-83 kazanarak, 4. galibiyetini elde etti.

İlk yarının bitimine 54 saniye var. Khimki hücuma kalkıyor. Takımın en kötü savunmacısı, maçın başında Rice’ın sürekli üzerine giderek koridor açtığı Dixon, savunmada rakibin topuna hamle yapıyor, ortaya düşen top için yere atlıyor, Kalinic’te kalan top, Udoh’un smacıyla sonlanıyor.

Maçın özeti bu işte. Aslında Fenerbahçe’nin de... Bu takım bir maça kafa olarak hazırsa, çok farklı oynuyor.

Rakip takımın 9-0 ile başladığı maçta hem de Khimki gibi skorer bir takım karşısında ilk çeyreği de, devreyi de önde bitirmeyi sağlayan işte bu istekti. 3 sayı çizgisinin gerisinden Dixon dışında bir atıcı bulamadığı, 10 farklı öne geçmişken Ruslar’ın potaya gidişlerini durduramadığı için farkı koruyamadığı ve hakemlerin son 2 dakikada çaldığı inanılmaz düdüklere bir de ‘tamamen uydurma’ sportmenlik dışı faul eklemesiyle rakibine yakalandığı maçı, Sloukas-Kalinic ikilisinin muhteşem alley opp sayısıyla yeniden alevlenip, yine de kazanmamızı sağlayan işte bu kararlılıktı.

Vesely’nin kusursuz basketbolu, maça 3 numarada başlayıp takımı hücumda sürükleyen isimlerden birisi olan Datome’nin, son çeyrekte Ruslar’ın Monya hamlesine karşı 4 numaraya geçip savunmada önemli işler yapması teknik olarak temsilcimizin artılarıydı.

Hatalar da vardı elbet, rakibi zorla çizgiye yolladıkları anlarda Vesely’nin tek uzunlu sistemde harikalar yaratırken 5 faulle kenara geldiği sırada, yerine bir uzun almayıp sahada 5 kısayla kalmak, rakibin kaçırdığı faullerin ardından iki kez hücum ribauntu vermek, şaşırtıcı bir hataydı. O hatanın sonunda Khimki’nin bulduğu üçlükle maça denge gelmesi neyse ki, sonuç olarak canımızı yakmadı.