Fenerbahçe, kargaşanın hüküm sürdüğü bir takım. Bakın, ligin başlamasından bu yana Avrupa karşılaşmaları da dahil tüm maçlara, 30 dakika adına futbol denen oyunu sergileyen, geri kalan sürede de ne yaptığı belli olmayan 11 oyuncudan kurulu bir takımın topun arkasından gidip geldiğini göreceksiniz. Bu yapıya kargaşanın yanısıra bir de bireysel beceriksizlikleri, teknik direktör zaafiyetini ve sistem çorbasını da dahil edelim...

Vasat bir performans sergileyen Fenerbahçe dün Celtic Park’tan elini kolunu sallayarak üç puanla ayrılabilirdi. Bunu ikinci yarının başlarındaki istekli yapı, planlı sistem uygulaması ve elbette kanatları kullanarak bize gösterdiler. Eee bunu yapabiliyorsa bir takım neden sürekli yapamıyor bunu bir sorgulamak lazım. Bakın berbat bir ilk yarı izledik. Tek bir organize atak geliştirmedi Fenerbahçe. Van Persie bir kez bile hücumda topla buluşturulamadı. Kanatlardan hiç çıkmadık. Ve bu takımın yumuşak karnı olan Bruno Alves, ikram üzerine ikram yapınca Celtic iki tane kolay gol buldu. Sonrasında sevimsiz bir sakatlık, Pereira’yı belki de ipten aldı. Fernandao riski giden maçı geri getirdi. Sonra ikinci yarı riskli diyebileceğimiz ama alternatifsiz durumda olduğu için kabul edilebilir Diego değişikliği ile ikinci gol geldi.

Tüm bunlar çok kısa sürede oldu. Hep üzerinde durduğumuz konu bu işte. Etkili oyunun süresini uzatabilmek. Ne hikmetse Fenerbahçe bunu bir türlü beceremiyor. İkinci yarıdaki 7-8 Şener çıkışı, 3-4 tane Hasan Ali’nin sıfıra inip yoklama çekmesi, Celtic’i oyundan düşürmeye yetti. Ama hepsi 30 dakikalık bir sürede tıkandı kaldı.

Dün çok net bir şekilde ve bir kez daha Fenerbahçe’nin bir büyük tandem sorunu olduğu görüldü. Bruno Alves artık anılarıyla oynuyor. Hamlelerde geç kalıyor, pozisyon hatası yapıyor, arkasına rakip kaçırıyor ama asıl önemlisi rakip takip etmiyor. Böyle olunca yanında kim varsa (dün Kjaer’di) iki kişilik oynamak zorunda kalıyor. Bu da o yazının başında bahsettiğimiz kargaşanın çıkış noktası oluyor.

Vitor Pereira çok top kaybeden ve sarı kartı da bulunduğu için giderek riskli konuma gelen Meireles’i oyundan alarak doğru bir hamle yaptı. Ama yerine bir stoper girince Fenerbahçe’nin savunması yaklaşık on dakika nasıl oynayacağını bilmeden Celtic hücumlarını engellemeye çalıştı. Bu bile takım olma konusunda ne kadar az yol katettiklerinin göstergesidir.

Ama her şeye rağmen İskoçya’da 2-0’dan 2-2’ye gelmek başarıdır. Umarım bu bir başlangıçtır.