Üstat Mehmed Siyah Kalem’in kimliği belli değildir, gerçek adı bile bilinmez. Böyle bir sanatçının yaşamış olduğunu kanıtlayan tek belge resimleridir. Siyah Kalem’in resim ve hatlarının yer aldığı “Fatih Albümü” konuyla ilgili tüm bilim insanlarının ilgisini çekmiş ve üzerinde çok sayıda kitap ve makale yayımlanmış bir eserdir
1953 yılında Topkapı Sarayı Kitaplığı’nda çalışmakta olan Mazhar Şevket İpşiroğlu ile Sabahattin Eyüboğlu “Fatih Albümü” olarak adlandırılan bir grup resim ve hat içinde “Siyah Kalem” resimleriyle karşılaşırlar. İmparatorluk döneminde Topkapı Sarayı Kitaplığı herkese açık değildir. Kısa bir süreliğine izin verilen yabancılar, kitaplık bünyesindeki eserleri inceden inceye, detaylı bir şekilde inceleyememişlerdir. Bu nedenle, yurt dışında yayımlanan bazı kitaplarda tek tük “Siyah Kalem” resimleriyle karşılaşılmaktadır.
Olağan dışı bir davranış
Üstat Mehmed Siyah Kalem’in kimliği belli değildir, gerçek adı bile bilinmez. Bazı resimlerin üzerine daha sonraları “Kar-ı Üstat Mehmed Siyah Kalem” yazılmıştır. Doğu kültüründe sanatçının kendini “Üstat” diye tanımlaması olağan dışı bir davranıştır. Bu nedenle böyle bir sanatçının yaşamış olduğunu kanıtlayan tek belge resimleridir. Ancak Emel Esin bu konuda farklı bir tez ileri sürerek resimlerin Hacı Muhammed Bahşi Uygur veya Timurlu kaynaklarına göre Hacı Muhammed Nakkaş ismiyle bilinen bir ressama ait olduğunu belirtir. Siyah Kalem’in muhtemelen Uygur bölgesinden geldiğini ve yaşamının bir bölümünde Herat’ta kaldığını, İslami kültür ile çevrelendiği hâlde, kendi geçmişinin hatıralarını koruduğunu ileri sürer.
Siyah Kalem resimlerinin rulo olarak yapıldıkları, daha sonra sayfalar hâline getirilerek albüm şeklini aldıkları anlaşılmaktadır. Elimizde bulunan resimler yan yana getirildiklerinde aralarında büyük boşluklar ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden resimlerin bilinen parçalarını rulo hâline getirmek mümkün değildir.