Top
Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

05/02/2012

FAiLi MEÇHUL CiNAYETE ‘HASAN DAĞI’YLA AĞIT

Bir Çocuk Sevdim’de Süreyya karakteri başından beri dizinin ‘devrimci sosu’ oldu. Onun  hikayesi bir kenarda durdu. Yeri geldiğinde Sinan-Mine-Timur üçlüsünün arasına dolaylı yoldan girdi. Son bölümde yine kendi hikayesini bir süre izlettirdi. Diziden ayrı bir sahne gibiydi. Tek başına, kendini anlattığı bir sahne..
Faili meçhul cinayetler...  Süreyya’nın işkenceyle öldürülen  eşinin kemikleri bulundu. Ve son  bölümde cenaze töreni vardı. Soğuk bir kış günü, aile dostlarının ve devrimci arkadaşlarının sessiz tanıklığında gömüldü.
İşte ne olduysa o sırada oldu. Ruhi Su’nun tok sesiyle söylediği “Eğil eğil eğil bak / Sıkıyor zincir bileği / Jandarmanın dini imanı yok” dizeleri, inanıyorum ki izleyen herkesin yüreğini dağladı. Ruhi Su, hapislik yıllarında, elleri kelepçeli İstanbul’dan Adana’ya götürülürken tuvalet molası için araçtan indiğinde karşıda Hasan Dağı onlara bakıyormuş. Ve bu dizeleri yazmış. Sonra devrimci günlerin türkülerinden olmuştu ‘Hasan Dağı’.
Bir kere daha dinlemek, o acıları  çekmiş gönülleri sızlattı.

OKAN NEDEN ÇOK KONUŞUYOR?

Okan Bayülgen, haftanın beş gecesi TV8’de. Cuma ve cumartesi akşamları, eski formatına yakın bir halde karşımıza çıkıyor. Ve çok konuşuyor. Konuklar onu izliyor, o konuşuyor. Gerekçe şu: Bu programlara katılanlar samimiyetsiz. Böyle olunca Okan Bayülgen de “Kendim konuşuyorum, kendi kendimi anlatıyorum” dedi ‘Kral Çıplak’ programında.
Burada iki nokta var; ‘samimiyetsiz’ler listesi sayesinde Bayülgen bu yere geldi. Bu kadar çok program yapmak, istediğini ekrana çıkarmak özgürlüğünü elde etmesinde bu ‘samimiyetsizler’ oldukça yardımcı oldu Okan’a. ‘İstediğimi yaparım’ tercihini elde etmesinde hatırı sayılır (tabii farkında olmadan)  katkıları oldu. Kafasına göre takılma ayrıcalığının hafta sonu programlarının (ATV ve sonra asıl Kanal D tabii ki) abuk diyaloglarının ne kadar etkili olduğunun altını çizmekte yarar var!
Hatta tarzının oluşturmasında da önemli bir kaynak oluşturduklarını belirtmem lazım. Okan Bayülgen ‘samimiyetsizler’e teşekkür etmeli bence. 

REHBERiM

ALCATRAZ, ÖZGÜRLÜĞÜN SİMGESİ OLDU

Frank Lee Morris ve Anglin Kardeşler, 11 Haziran 1962’de Alkatraz Federal Hapishane’sinden kaçmıştı. San Fransisco Körfezi’nin dondurucu sularını el yapımı bir botla geçmeşe çalıştılar. Sonrası meçhul. Ve hâlâ yeni varsayımlar, bu özgürlük yolculuğunun simge kaçışının sır perdesini aralamak için uğraşıyor. ‘Tarihin Sırları’ bu kaçışı anlatıyor. (NATIONAL GEOGRAPHIC / 21.00)

TÜRKİYE’NİN YORGUN DEMİR AĞLARI!

Tam da olayın üstüne denk geliyor ‘Tarih Konuşmaları’nın bu bölümü. Haydarpaşa’nın defterinin kapatıldığı bir zaman diliminde, Türkiye’nin demiryolları tarihi konuşulacak. ‘Komünist işi’ diyerek bir kenara attıktan sonra ‘son sürat tren’lerle aslında bir nevi ‘günün modası’ haline getirilen demiryollarımız. Ahmet Yeşiltepe, konuklarıyla 10 yılda örülen demir ağlardan karayollarına önem verilmesini isteyen Amerikan raporuna giden yolculukları konuşuyor. (NTV / 23.15)

NOT DEFTERiMDEN

BİR ZAMANLARIN YILDIZ DİZİSİYDİ: 1995, ‘Süper Baba’nın yılıydı... Şevket Altuğ’un başrolde olduğu dizinin etkisi hâlâ geçmiş değil. Tekrarları oynasa, yine seyredilir.

ESKİ YARIŞMALARIN REKABETİ: 90’lı yılların televizyon yarışmaları rekabetinde iki isim var; Güner Ümit ve Mehmet Ali Erbil. ‘Turnike 2000’le ‘Piyangola’ onlardan biri. Şimdi bu iki isim (şu sıralar Mehmet Ali Erbil de) ortada yok. Bakıyorum da benzer bir rekabet ortamı yaratacak isimler var mı diye; maalesef. Yeni kuşak yeni yarışma sunucuları çıkartılmaya çalışılıyor sadece.

GÜZELLİK YARIŞMALARI DA SÖNDÜ: İlk yıllar ilk heyecanları beraberinde getirmişti özel televizyonda; güzellik yarışmaları. Show TV ‘Miss Turkey 1995’ yapmış. Star, “Hayır asıl benim yarışmam geçerli” diye kendi organizasyonu için adaylara çağrı yapmış. ‘Rüstem Batum’la 360 Derece’  (ki o zamanların en flaş programlarından biriydi) bu konuyu ele almış ve spekülasyonlar üzerine bir yayın yapmış. Peki şimdi? Kim hangi kanal güzellik yarışması yapıyor, haberimiz var mı? Dizilerde bazen görüyoruz bir oyuncu için ‘Eski Türkiye Güzeli’ diyorlar da, o zaman hatırlıyoruz hâlâ yarışmaların yapıldığını!


 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp