Top
Selva Demiralp

Selva Demiralp

sdemiralp@ku.edu.tr

07/06/2013

‘Gezi Parkı’ kalıcı hasar bırakabilir

Taksim Gezi Parkı’nda çevreci bir hareket şeklinde başlayan ve ülke genelinde hükümet karşıtı bir protestoya dönüşen gösteriler gündemdeki en önemli konu. Bu boyutta bir toplumsal hareketin Türk ekonomisi üzerinde etkileri de kaçınılmaz olacak.
Ekonomik istikrarın ön şartı siyasal istikrar. Türkiye ekonomisinin AKP döneminde kazanmış olduğu ivmede bu siyasal istikrarın rolü çok büyük oldu. Ancak son olayları siyasal istikrar açısından bir tehdit olarak algılayan piyasalar öncü sarsıntılarla sallanmaya başladı.
Kullandığımız grafikteki kırmızı çizgi geçtiğimiz hafta başından bu yana “Dolar/TL” döviz kurunu gösteriyor (sol eksen). Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’dan cuma günü gelen sözlü müdaheleye rağmen pazartesi günü son bir buçuk yılın zirvesine çıkan kur, haftanın ilerleyen günlerinde gerek ROK’un (Rezerv Opsiyon Katsayısı) otomatik düzenleyici rolü gerekse siyasetçilerden gelen ılımlı mesajların etkisiyle kısmen geriledi.

Risk primi artıyor
Borsa ise geçen haftadan beri hızla düşerken hafta sonuna doğru hafif bir düzelme gösterdi.  Şekildeki mavi çizgi BIST100 indeksinin 21 günlük oynaklığını gösteriyor (sağ eksen). Borsadaki oynaklık ülkedeki risk ve belirsizliğin bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Dolayısı ile yüksek oynaklık devam ettiği takdirde ülkenin risk priminde bir artışı beraberinde getirerek yatırımları azaltıp faizleri yükseltici bir etki yapabilir. Bu öngörünün gerçekleşip gerçekleşmeyeceği öncü sarsıntıları siyasal bir depremin takip edip etmeyeceğine bağlı.

Siyasal istikrar...
İktisat ve siyasetin kesişme noktasında olduğumuz şu günlerde “Siyasal istikrar konusunda neredeyiz?” konusunda bir siyaset bilimci olan Işık Üniversitesi öğretim üyelerinden Seda Demiralp’in görüşlerini aldım. “Elbette bir anda herşey değişmeyecek ama aynen devam edemeyecek kadar çok şey değişti” diyen Demiralp sözlerine şöyle devam ediyor:
“Hükümetin önünde iki yol var: Birinci yol, baskıyı daha fazla artırmak ve muhalif sesleri tümüyle sindirmek. Bu küçük bir ihtimal. İkinci ve yüksek ihtimal hükümetin geri adım atması. Muhtelemelen, kısa vadede devletin üst kademelerinde, AKP içinde, AKP’ye yakın kanaat önderlerince açıklamalar yapılacak ve AKP daha ılımlı bir çizgiye çekilecek. Bu yol izlenirse devlet yetkilileri kısa vadede temel haklar, ifade özgürlüğü, özel yaşamın dokunulmazlığı gibi konularda halka güvence verecek. Orta vadede ise AKP yapısında daha büyük değişiklikler olacak. Şu noktadan sonra başkanlık sistemine geçiş için referanduma gitme veya Erdoğan’ın başkan seçilme ihtimali oldukça düştü.”
Öncü sarsıntıların kontrol altına alınarak istikrarın fazla gecikmeden tekrar sağlanması ile birlikte ekonomik göstergelerin de “Gezi öncesi” değerlerine ulaşmaları beklentisi içindeyim. Ancak ekonomik değerlerde kalıcı bir hasar yaşanmasını önlemek için hükümetin biran önce hareket etmesi çok önemli. Çünkü ortada kesinlikle böyle bir risk var.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp