Top
Prof. Dr. Erol Ulusoy

Prof. Dr. Erol Ulusoy

erolulusoy@milliyet.com.tr

28/05/2022

Kripto para kaybına karşı hukuki koruma

Türkiye kripto para piyasasıyla ilgili kötü tecrübelere sahip olmasına rağmen, vatandaşımız bir türlü temkinli davranmıyor. Kripto para kayıplarına karşı hukuki güvenlik nasıl sağlanabilir? Gelin inceleyelim...

Son zamanlarda, özellikle UTS ve LONA ile başlayan sert değer kayıplarıyla, kripto para piyasasına yatırım yapan bir çok yatırımcının bütün birikimlerini yitirdiklerine ilişkin haberler sıklaşmaya başladı.

Bazı hikâyeler çok dramatik; tek taşınmazını, evini satıp kripto paraya yatırım yapan, ancak tüm yatırımını bu yolla kaybedenler var. Emekli ikramiyesini, bankadaki parasını, yastık altındaki altınlarını kripto para piyasasına yatırıp, her şeyini yitiren, geleceğe yönelik ümitleri ve hayalleri yıkılanlar var.

Türkiye kripto para piyasasıyla ilgili kötü tecrübelere sahip olmasına rağmen, vatandaşımız bir türlü temkinli davranmıyor. Thodex, Vebitcoin, Sistemcoin, Hecoin ve Bitrota ile yaşanan çöküşlerin yarattığı mağduriyetler halen gidirilemedi ve giderilecek gibi de gözükmüyor.

Avrupa’da birinciyiz

Adına her ne kadar kripto para denilse de, aslında klasik anlamda bir ödeme aracı olarak bilinen, kişi ve kurumlarca kabul edilen bir ödeme aracı olmadığı için, gerçek anlamda “para” değil.

Zaten Merkez Bankası’nın ‘Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik’ gereği kripto varlıkların ödeme aracı olarak kullanılması yasak. Oldukça spekülatif, ama parasal bir ‘değer’ ile ifade edildiği için kripto paraların değişimi, hukuki terimiyle satış sözleşmesi kapsamında alım ve satımı mümkün olan bir ‘şey’dir. Türk Borçlar Kanunu 207’deki tanımda yer alan ‘satılan’dır, Yönetmelik’teki adıyla ‘kripto varlık’tır.

Türkiye kripto paraların kullanımı, işlem hacmi bakımından dünyada dördüncü, Avrupa’da ise birinci durumda. Milli geliri bizim 3-4 katı olan gelişmiş ülke ülke vatandaşlarını çok geride bırakıyoruz.

Tasarruf azalıyor

Tasarruf oranı, hane halkının tasarrufunun harcanabilir gelirine oranı olarak ifade ediliyor. 2020 yılı TÜİK verilerine göre gayrisafi hanehalkı tasarruf oranı yüzde 10.9. 2019 yılında ise yüzde 12.8 idi. Tasarruf oranı gittikçe düşmesine rağmen, kripto para piyasasındaki işlem hacmimiz ve yatırım yüksekliğimiz düşmüyor. Hatta daha da artıyor olmalı ki, kripto para piyasasının devleri Türkiye’ye gelme planları yapıyor.

var taboolaDivId = "";var taboolaPlacement = "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId = "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" + 6762571;taboolaPlacement="Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId = "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" + 6762571;taboolaPlacement = "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola = window._taboola || [];_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/prof-dr-erol-ulusoy/kripto-para-kaybina-karsi-hukuki-koruma-6762571' });

Kripto para kaybına karşı hukuki koruma

Yatırımcının iki önemli riski var

Bitcoin gibi kripto paralara yatırım yapıldığında, yatırımcının iki riski var. Birincisi, yatırım yaptığı kripto para platformunun hileli işlemleri. İkincisi ise, yatırım yapılan kripto paranın değerindeki sert düşüş.

Kripto para yatırımını yaptığınız platform, aslında kendi adına sizin hesabınıza işlem yapıyor. Böyle olunca da sizin talimatınız olmadan hesabınızdaki bütün yatırımınızı başka hesaplara aktarıp ortadan kaybolabiliyor. Bunun acı tecrübelerini yaşadık.

O halde ilk hukuki koruma, kripto para platformuna vermiş olduğumuz kendi adına ve fakat bizim hesabımıza işlem yapma yetkisini işlevsiz hale getirmek. Bunun en kolay yolu, sıcak cüzdanda tuttuğumuz parayı, soğuk cüzdana aktarmak. Böylece kimse bizim adımıza işlem yapamaz. Biz kripto varlığımızı soğuk cüzdandan yeniden sıcak cüzdana aktarana kadar.

Elbette güvenilir, itibar sahibi, mali gücü yüksek, sermayesi güçlü platformlar ile çalışmak da bir başka koruma önlemidir.

Manipülasyon suç

Bir kripto paranın değeri spekülatif veya manipülatif işlemlerle düşebilir veya çıkabilir. Spekülasyon, bütün hukuk sistemlerinde yasaldır. Ancak manipülasyon suçtur ve yasaktır. Mesele borsa olsa sorun yok; SPK md 107 manipülasyonu açıkça yasaklıyor. Bunu kripto para piyasasına uyarlarsak, bir kripto varlığın fiyatına, fiyat değişimlerine, arz ve taleplerine ilişkin olarak yanlış veya yanıltıcı izlenim uyandırmak amacıyla alım veya satım yapılması, emir verilmesi, emir iptal edilmesi, değiştirilmesi veya hesap hareketleri gerçekleştirilmesi suç ve yasak olmalıdır (işlem bazlı manipülasyon).

Kripto varlıkların fiyatlarını, değerini ve yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi verme, söylenti çıkarma, haber veya yorum yapma veya rapor hazırlama ya da bunları yayma ve bu suretle menfaat sağlama yasak ve suçtur (bilgi bazlı manipülasyon).

Ne yapılabilir?

Suçların kanuniliği ilkesi gereği, SPK md 107 hükmünün kripto para piyasalarındaki manipülasyonlara uygulanması mümkün değildir.

Ayrıca, SPK md 107, ülke sınırları içerisinde uygulanırken, kripto paraların piyasasının uluslararası olduğu dikkate alındığında, en azından Dünya Ticaret Örgütü’nün bir anlaşma hazırlaması ve üye ülke meclislerinin onaylaması suretiyle kripto para piyasası yatırımcıları hukuki koruma altına alınabilir. Şimdilik, kripto paraların değerini manipülasyon yoluyla etkileyip menfaat sağlayanlar, TCK md 151-152’deki mala zarar verme suçunu işlemiş olarak kabul edilip yargılanabilir, TBK md 49’daki haksız fiil gereği tazminatla sorumlu tutulabilirler.

Türkiye’de neden bu kadar ilgi görüyor?

Kanaatimce ülkemizde kripto para piyasası gibi spekülatif varlıklara olan ilgilinin temel sebebi, olağan gelir ile konforlu bir yaşama sahip olmayacağını düşünenlerin, spekülatif yatırımlarla bu hayallerini gerçekleştirme umududur. Aldığı maaşı, ücret geliri, ya da küçük işletmesinin faaliyeti ile ‘zengin’ olmayacağını düşünenler, bir umut, spekülatif piyasalara varlarını yoklarını teslim ediyorlar.

Sonuç değişmez; eğer bir piyasada kazanç spekülatif ise, nihayetinde kazananlar sadece zirvedeyken piyasadan çıkanlardır.

Zirvedeyken piyasadan çıkmayanların finansal bir yıkım yaşamaları neredeyse kaçınılmaz. Her şeyi tek bir varlığa yatırmak, kumar oynamak gibidir. Kumarda ise nihayetinde kazanan oyuncu değil, kasadır.

Gözetim ve denetim

En kötü yatırım, tüm tasarrufların tek bir varlığa yöneltilmesidir. Yatırım çeşitliği ‘altın kuraldır’; yatırım yapılacak varlıklar çeşitlendirilir, yatırımcı yapacağı değerlendirme sonucu belir bir yüzde örneğin dövize, belirli bir yüzde borsaya, belirli bir yüzde kıymetli madenlere, belirli bir yüzdesini de kripto paralara vs yatırım yapar. Hatta kıymetli madenlere yatırım yaparken bunu da örneğin altın, gümüş, paladyum gibi birden çok madene dağıtır. İşte bu yatırımcı sağlamcıdır ve kaybetmesi, kazanma ihtimaline göre daha düşüktür.

Kripto para platformları henüz özel olarak bir kamu otoritesinin gözetimi ve denetiminde değiller. Bitcoin olarak tanınmış kripto paralar herhangi bir resmi ya da özel kuruluş tarafından ihraç edilmediğinden, karşılığı için güvence verilmekte ve elektronik değil, sanal para olarak edilmektedir.

Bu sebeple de 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun çerçevesinde gözetim ve denetimi yapılamamakta.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp