Top
Prof. Dr. Erol Ulusoy

Prof. Dr. Erol Ulusoy

erolulusoy@milliyet.com.tr

26/08/2023

Uzun kiralama dönemi bitti

Kira artışına getirilen yüzde 25 sınırlaması uzun dönem kiralamayı bitirmiş gözüküyor. Mülk sahipleri her yıl evini güncel kiradan yeniden kiraya vermek istiyor.

Uzun kiralama dönemi bitti

Kamu menfaati amacıyla da olsa serbest piyasaya müdahale genellikle hedeflenen sonucu vermiyor. Yasal olarak son 12 ayın TÜFE ortalaması olan kira artış sınırı bir şekilde oturmuş ve kiracı ve ev sahibi tarafından örtülü bir şekilde kabul gören ve uzlaşılan bir artış oranıydı. Kira artışının 1 Temmuz 2022-2024 arasında geçici olarak yüzde 25 ile sınırlanması her ne kadar kiracı menfaati için getirilmiş olsa da, serbest piyasaya müdahale beklenen sonucu vermedi, asgari ücretliyse kiracısının yüzde 104 gelir artışına karşılık ödeyeceği kiranın yüzde 25 ile sınırlanmasını serbest piyasanın oluşturduğu menfaatler dengesini haksızlık olarak bozan bir düzenleme olarak algıladı ve şiddete, cinayete varan ev sahibi-kiracı uyuşmazlıkları oluştu. Toplumsal barışa olumsuz katkısı oldu. Çocuklarının üniversite masraflarını kira geliri ile karşılayan baba, kira geliri yüzde 25 artarken üniversite ücretlerine yüzde 100’den fazla zam geldiğinden, sıkıntı çekmeye başladı. Emekli ikramiyesine, çektiği krediyi de ekleyerek bir ev alıp “emekli maaşı artı kira geliri ile hem kredi borcumu öder hem de geçinirim” diyen bürokratın hesabı yüzde 25 sınırlaması ile tutmadı ve ekonomik sıkıntıya düştü, kredi borcunu dahi ödeyemez hale geldi.

Kira artışına getirilen yüzde 25 sınırlaması nihayetinde uzun dönem kiralama dönemini bitirmiş görünüyor. Normalde kiracı istemediği sürece, başlangıçta 1 yıllık süre ile yapılan kira sözleşmeleri uzamalarla birlikte 11 yıl kadar yasal olarak devam edebiliyor.

Bazı dostlarım çocuklarının yerleştiği üniversitenin bulunduğu yerde ev kiralamak istediklerini, ancak ev sahiplerinin 11 yıllık sürebilecek bir kira ilişkisine girmemek için mutlaka tahliye taahhütnamesi almak istediklerini söylediler. Buradaki amacın aslında yüzde 25 kira artış sınırlamasından kaçarak, her yıl güncel kiralardan evi yeniden kiraya verme olduğunu anladım. Bunu bazı ev sahiplerinin, tahliye taahhüdünü kullansalar da, güncel kira fiyatlarından evin aynı kişiye yeniden kiralanabileceğini sözlü olarak vaat etmeleri de açıkça ortaya koyuyor.

Diyeceksiniz ki, tahliye taahhüdünü icraya koyan ev sahibi aynı kiracı ile yeniden kira sözleşmesi imzalarsa, kötü niyetli olmaz mı! Bakış açınıza göre bir yorum yapabilirsiniz, ama hukuki yönden bir aykırılık olmayacaktır.

Uzun kiralama dönemi bitti

Türk yatırımcılar Başkurdistan’da avantajlı

Başkurdistan Devlet Başkanı Habirov, göreve geldikten sonra epey şey değişmiş, her yerde inşaat var. Uluslararası ilişkilere verdiği önemden dolayı Dış Ekonomik İlişkiler Bakanlığı kurmuş. Bakan oldukça genç, zarif, zeki ve güzel bir hanım, Margarita Bolycheva. Bolycheva, Başkurdistan’ın dış ekonomik ilişkilerinin gelişimi için çalışıyor. Dediğine göre özellikle tarım ve tekstil alanında Türk yatırımcıları büyük fırsatlar bekliyor. Elbette kastettiği doğrudan yatırım. Bunun için de uygulamada yerel bir ortakla yapılan doğrudan yatırımların daha çok tercih edildiğini hissediyorum. Başkurdistan henüz Türk yatırımcılar tarafından tam keşfedilmemiş. Şişecam, Efes gibi bazı büyük Türk firmalarının fabrikaları var ama Türk KOBİ’leri henüz burada değiller. Özellikle enerji maliyeti yüksek sektörlerdeki iş insanlarımızı yeni fırsatlar bekliyor.

Uzun kiralama dönemi bitti

Rusya’ya uygulanan yaptırımlar ebedi olmayacak, bir gün sona erecek ve buralara “erken yatırım yapan erken yol almış olacak”. İlgi duyan Türk yatırımcılara her türlü desteği vermek üzere bir Başkurdistan İstanbul Temsilciliği kurulmuş. Yöneticisi Marat Tansykkuzhin, akıcı Türkçesiyle gece gündüz demeden Türk yatırımcıların yardımına koşuyor ve Başkurdistan ile bağlantıların kurulmasında yardımcı oluyor. Sonuç; ekonomik kriz yönetiminde ustalaşmış ve bağışıklık kazanmış Türk iş insanları, fırsat yaratmada da ustadır!

Uzun kiralama dönemi bitti

Başkurt At Festivali’nden izlenimler…

Uluslararası Başkurt Atı Festivali’nin bu sene 11-12 Ağustos 2023 tarihlerinde ikincisi düzenlendi. Baymak şehrinde gerçekleşen festivale ilgi oldukça yoğundu. 20 binden fazla izleyici ve 900 konuk katıldı. Binden fazla at, festival gösterilerinde yer aldı. Daha ikincisi yapılmasına rağmen oturmuş bir organizasyon vardı. Benim gördüğüm tek eksiklik, dinlenmek için yeterli gölgelik alanın ve tuvalet ihtiyacını karşılayacak alt yapının yeterli olmamasıydı. Bir de katılımcıların Başkurt atlarıyla daha yakın bağ kurmalarına olanak sağlayacak etkinlikler sınırlıydı. At sütünden yapılan kımız Başkurtlar için çok önemli ve değerli bir içecek olmalı ki, büyük bir alanı sadece kımız üreticilerine ayırmışlar. Tabii ki ben de tadına baktım, biraz ekşimsi ve mayalı bir içecek. Bütün mayalı içecekler gibi bağırsak dostu!

Başkurdistan’ın devasa büyüklükteki topraklarına bakınca, Başkurt kültüründe neden atın önemli olduğunu anlamak mümkün. Başkurt atı ırkının özelliği sıcak ve soğuk iklimlerde gösterdiği dayanıklılık performansı. Hem tarımda hem de ulaşımda kullanmaya elverişli ve gerektiğinde de askeri faaliyetlerin de önemli parçası olmuş. Zaten Ufa’daki neredeyse bütün önemli şahsiyetlerin görkemli heykelleri, at üzerindeki figürlerini içeriyor. Bu atların üzerlerinde yükle günde 120-140 km mesafe kat ettikleri biliniyor. Ekonomik olarak değerleri ayrıca et ve süt bakımından verimli olmalarıyla öne çıkıyor. Başkurtlar kolestrol bakımından at etini tercih ediyorlar. Yıllık süt verimi 1500-2100 kg olup, en iyi kısraklar 2700 kg ağırlığına ulaşmaktadır.

Uzun kiralama dönemi bitti

Şehirlerde yaşamış birisi olarak ilk defa katıldığım bir at festivalinde beni en çok etkileyenin, Başkurt kardeşlerimizin bu festivali aynı zamanda tarihlerine, köklerine, bağımsız ve özgürlükçü ruhlarına dokunuş ve geri dönüş olarak algılamaları. Onlar görkemli günlerini ve tarihlerini bu güne taşıyorlar. Doğrusu bine yakın atlının yüksek bir yamaçtan yavaş yavaş bayrak ve flamalarıyla festival alanına geldikleri geçit töreni en anlamlı gösteriydi. Binicilerin at üzerindeki maharetlerini sergiledikleri gösteri ve yarışlar eğlenmek içindi, ama bu geçit töreni esas derin bir anlam içermekteydi, belki bir sonrakine daha görkemli hale getirilebilir. Geçit törenindeki bazı biniciler savaşçı kıyafetleri giymiş olsa da, bu şimdikinin tank ve füzelerle yapılan askeri geçit törenleri gibi değil, folklorik bir geçit töreniydi.

Bilkent Üniversitesi yüksek lisansmezunu olan ve Başkurt At Festivali’ne büyük önem verdiği anlaşılan Başkurdistan Özerk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Radiy Habirov, Festival’e başından sonuna kadar bizzat katılmış ve Başkurt halkıyla birlikte etkinlikleri aktif olarak izlemiş oldu. Bu da festivalin sadece kültürel ve sportif bir faaliyet olarak düzenlenmediğini, “öz benlik” ve “aidiyet” duygusu yaratılmasını amaçladığını gösteriyor. Festival gerçek uluslararası bir organizasyon olmayı amaçlıyor ve Türkiye’den de at ile ilgilenen herkesi katılımcı ve misafir olarak bekliyorlar.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp