Top
Prof. Dr. Erol Ulusoy

Prof. Dr. Erol Ulusoy

erolulusoy@milliyet.com.tr

13/12/2023

Futbolda şiddete kırmızı kart...

“Bir futbol kulübü başkanının sporda şiddetin kaynağı olması hiçbir bahane ile açıklanamaz. Spor müsabakalarında görev yapan hakemler bu görevleriyle bağlantılı olarak kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılırlar...”

Sporu çirkinleştiren en önemli iki unsur, şike ve şiddettir. Boks, karate gibi doğrudan rakibin vücuduna darbeye izin veren spor dallarında dahi müsabakaların sonunda rakipler her şeye son verir, birbirini saygıyla selamlar.

Peki bir futbol kulübünün başkanının sahaya inip hakemi yumruklaması, yere düştükten sonra tekmelenmesi ne demektir? Bu sadece “futbolda şiddet” kavramı ile geçiştirilebilir mi?

Öncelikle, Ankaragücü Başkanı ve yanındakilerin yumrukla yere düşürdükleri hakem Halil Umut Meler’i yerde tekmelemeleri, içlerindeki şiddetin “vahşete” dönüşmesinden başka bir şey olmadığı hususunda anlaşmalıyız. Olayın gelişimi incelendiğinde, bunun anlık bir öfke patlaması sonucu uygulanan şiddet olmadığı, uzun süren bir zihinsel hazırlık döneminden sonra gerçekleştiği düşüncesi doğmaktadır. Yeri tribün olan bir kimsenin, tribün basamaklarını birer birer inmesi, bazı kapılardan geçerek sahaya girmesi, sahanın ortasına kadar yol kat etmesi ve sonunda da yumruk savurması, ani gelişen bir olay değildir. Önceden zihinsel hazırlık yapılmış, maçın bitiş düdüğüyle birlikte tribünlerden sahanın içine kadar kat edilen mesafede hazırlık yapılmış ve planlanan şiddet ifa edilmiştir.

Peki bir futbol kulübü başkanını “rezalet”in sınırını aşan bir davranışa iten motivasyon nedir?

Hiç şüphesiz, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından verilecek disiplin cezaları, ceza mahkemelerince verilecek adli para ve hapis cezaları, hukuk mahkemelerince verilecek tazminat kararları Faruk Koca tarafından ince ve ayrıntısı ile hesaplanmamıştır, ama hukuki sonucunun çok olumsuz olacağı hesaplanmış ve göze alınmıştır.

Sporda şiddete karşı en önemli çalışmalar kulüp kaynaklı iken, bir futbol kulübünün başkanının doğrudan sporda şiddetin kaynağı olması hiçbir bahane ile açıklanamaz.

Kamuoyunda sadece TFF’nin Faruk Koca’ya ve Ankaragücü’ne vereceği cezanın ne olabileceği konusunda tartışmalar sürdürülüyor.

Oysa, Faruk Koca’nın TFF tarafından nasıl cezalandırılacağı, ceza mahkemelerinin ne tür bir mahkumiyet kararı vereceğinden tamamen bağımsız ve ayrı olarak, MKE Ankaragücü Spor Kulübü’nün Başkan Koca’yı derhal üyelikten ihraç etmesi gerekir. Kendi kurumsal kimliğini bu şiddet olayından ancak böyle kurtarabilir. Başkan Koca’yı kulüp üyesi olarak tutmaya devam ettiği sürece, kurumsal kimlikleri ile başkanlarının şiddete varan eylemlerini özdeşleştirmiş olurlar.

Eryaman Stadyumu’ndaki durum maalesef şiddeti önlemekle görevli spor kulübünün kurumsal kimliğini temsil eden başkanı tarafından gerçekleştiğinden, tuz kokmuştur. Ortada, “ben kendi gerekçelerimle istersem şiddete baş vururum” diyen bir yönetici ve kulüp temsilcisi ile yolları ayırmak veya ayırmama seçeneği var. Gerisi MKE Ankaragücü Spor Kulübü’ne kalıyor. Faruk Koca’nın kulüp yönetim kurulu başkanlığından istifası yeterli değildir...

Futbolda şiddete kırmızı kart...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp