Top
Meral Tamer

Meral Tamer

mtamer@milliyet.com.tr

02/05/2008

1 Mayıs Polis Bayramınız kutlu olsun!

Dün, utanç verici bir 1 Mayıs yaşadık.  İstanbul polisi yetmedi; 12 ilden takviye polisler getirdik. 30 bin polisi sokaklara döktük. Ellerine coplar ve gaz bombaları verdik. Her 20 adımda bir polis barikatları kurduk... (Şefkatli devletimiz, “Ellerimizde karanfillerle Taksim’e geliyoruz” diyenleri zaten önceden “Ellerimizde coplarımızla bekliyoruz” diye uyarmıştı.)
Panzerler, gün boyu tazyikli sularla sokakları yıkadı. Taksim Meydanı’na giden tüm yollar, hiç bu kadar temiz olmamıştı.
Sabahın 6.30’unda hiçbir hareket yokken, polis DİSK’in genel merkezini basarak içeri biber gazı attı. Radyoda DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün’ün söylediklerini bir an için şaka zannettim: “Genel merkezden dışarı adım atamıyoruz. Bu kadar sert bir müdahale beklemiyorduk. Zalimane bir tutumla karşılaştık. Adım atsak sanki bizi öldürecekler!”

Ne oluyoruz beyler?
Ya polisin Şişli Etfal Hastanesi acil servisine de gaz bombası atmasına ne demeli? Biber gazından bayılma noktasına gelen yaşlı hastalar, küçük çocuklar... Ardından hastanenin bahçesinde toplanan sağlık çalışanlarının bulunduğu gruba da bir gaz bombası!
Emek örgütlerine, meslek kuruluşlarına, siyasi partilere mensup bir çok kişinin yanı sıra sokaktan geçen vatandaş ve civardaki esnaf, biber gazından zehirlenme tehlikesi geçiriyor.
Eski parlamenter ve DİSK Başkanı Rıdvan Budak, Türkiye’nin siyasi tarihinde, bir sendikalar konfederasyonunun merkezine ilk defa bomba atıldığı bilgisini veriyor.
Ne oluyoruz beyler? Yılların sendikalarına illegal örgüt muamelesi yapmak niye?
Tam bu satırları yazarken; Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi ve Sosyal Politikalar Forumu eşbaşkanı Prof. Dr. Ayşe Buğra telefon etti: “Gazlanmış bir arkadaşın olarak arıyorum!”
Eşi Osman Kavala ile birlikte sabah 9’da DİSK’in binasına gitmeye çalışırken biber gazı yemişler. Buğra “Polisler, olayları kontrol etmeye değil de, sanki olay çıkartmaya çalışıyor gibiydiler” diyor; “Sanki ortada onların bilmediği şer güçleri dolaşıyor da, birden yangın çıkartıverecekler gibi...”
Ve kelimeler ağzından peş peşe dökülüyor:
“İşçini şeytan gibi göstereceksin, sendikanı yeraltı örgütünden betermiş gibi göreceksin, varoştaki gencini patlayıcı bomba gibi göreceksin. Resmen vatandaşını gazladı Vali. Böyle demokratikleşme olmaz. Böyle kurulan düzen, onlara da yaramaz.”

Avrupalı parlamenterler
Bu arada Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, 301. maddede yapılan değişiklikle ilgili olarak dünkü gazetelerde “Düşüncenin önündeki bir engel daha kaldırıldı“ diyordu. Sayın Bakanımız acaba dünkü engellemeyi nasıl yorumluyor?
Demek Türkiye, böyle özgürleşiyor! Dün insanların üzerine atılan gaz bombaları da herhalde biber gazı değil, “demokrasi” gazıydı.
Sahi Türkiye’deki anti-demok-ratik uygulamaları yerinde gözlemeye pek meraklı olan Avrupalı sosyal demokrat parlamenterler nerede?
Yoksa 1 Mayıs tatiline mi çıktılar?

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp