Top
Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

22/03/2008

Kara bir gün...

Devletin verdiği korumaların refakatinde dolaşan, bir telefon davetiyle Emniyet’e gelebilecek itibar sahibi kişilerin gece yarısı evleri aranarak gözaltına alınması... Bu kadarı kimsenin aklına gelmezdi. O yüzden İlhan Selçuk, Doğu Perinçek, Kemal Alemdaroğlu dahil 12 kişinin gözaltına alındıkları haberi bütün ülkede şok yarattı. Medyadaki ihbarcı kalemleri izleyen arkadaşlar hariç tabii. Onları izleyenler bu tutuklamaların işaretini çoktan almışlar. Nasıl oluyorsa... AKP’li medyada kimi yazarlar bu olacakları önceden biliyor! Bir zamanların “devlete yardımcı” güçleri bu defa medyada hizmete girmiş bulunuyor.
* * *
Türkiye’de laik demokratik cumhuriyete karşı sivil darbe sürüyor.
Bu sivil darbenin ana hedefi ulusalcılar...
Kimdir ulusalcılar?.. Düşüncelerini ulusun çıkarlarını ön plana alarak oluşturanlar... Laik demokratik cumhuriyete sahip çıkan, halka ait varlıkların özelleştirme adı altında peşkeş çekilmesine gönlü razı olmayan insanlar... Kıbrıs, AB ve benzer dış politika konularında Türkiye’nin başını dik tutmasını, onurundan taviz vermemesini isteyenler. Halkın ABD-IMF boyunduruğundan kurtulmasını dileyenler; Atatürk milliyetçileri...
Türkiye’de bir süredir “ulusalcı” kavramının içi boşaltılıyor...
Hrant Dink’in katillerine dahi “ulusalcı” adı yakıştırıldı.
Kimi fanatik milliyetçiler, kimi mafya uzantıları, kimi ırkçılar ve faşistler de ulusalcı diye adlandırılarak kavramın gözden düşürülmesine çalışılıyor. “Ulusalcı” adeta küfürle eşdeğer bir kavram haline getiriliyor.
Ulusalcı adının ardına saklanan çeteler varsa elbet onlar da ortaya çıkarılmalı... Ama bu süreç birtakım muhalifleri yok etme tuzağı yapılırsa, işte onu ne hukuk ne vicdanlar kabul eder...
İlhan Selçuk ve Doğu Perinçek­ ulusalcı kimliklerine sahip birer gazetecidir. Doğu Perinçek aynı zamanda bir parti lideri... Düşününüz ki, bugünler aynı zamanda AKP hakkında soruşturma açıldığı için yerin göğün titretildiği günler... Çifte standardın ucu bucağı yok...
* * *
CHP lideri Deniz Baykal, “AKP kendi derin devletini kurdu” diyor.
Yani... Yasalarla ortadan kaldıramadığı muhalefeti yasadışı yöntemler ve güçlerle etkisiz hale getireceğini anlatmak istiyor... Tespit dikkat çekicidir.

 

Hasan Pulur üstadın zaman zaman yazdığı “Biz demokrasiyi severiz, ama bizim parti kazanırsa” sözünün günümüze uyarlaması: “Biz hukuka bağlıyız, ama bizim partiyi kapatmazsa.”
Haldun Ertem

 

İlhan Ağabey
İlhan Selçuk basında bir abidedir... Efsanedir... Dürüst gazeteciliğin zirvesindeki semboldür...
Onunla ilgili Nazım Alpman dün İnternet Haber’de şu satırları yazmıştı:
“İlhan Ağabey Türkiye’de Başbakanları rahatsız (!) etmeye başladığında henüz 21 yaşındaydı. Dönemin İstanbul Başsavcısı kendisini çağırıp şöyle demişti:
- Beyefendi yazılarınızdan rahatsız!..
O tarihten günümüze kaç başbakan geçtiğini hatırlamak kolay değil. Ama İlhan Selçuk aynı sağlam yerinde duruyor.
İlhan Ağabey, başbakanların uçaklarına binmez...
Onların sofralarına oturmaz...
Seyahatlerinde eşlik etmez...
Paraya pula, iltifata teslim olmaz...
Onun için başbakanlar gelir geçer, İlhan Selçuk ve Cumhuriyet aynı mesafeli yerinde durur.”
İlhan Ağabey’in en kıskanılan, en çok öfke yaratan yanı da bu yıkılmazlığıdır...
Kalemini kılıçtan daha keskin kullanışıdır...
Halkın ve ulusun onurunu zarif bir şövalye tavrıyla savunuşudur.
Onun güçlü bir kalemden başka silahı olmadığını ve kalemle yenilmeyeceğini iyi biliyorlar...
O yüzdendir yıllardır dinmeyen bu hırs, bu hoyratlık...
Sözün bittiği bu yerde ne diyelim başka;
Kıymetini bilmiyorsanız bari saygılı olun!

 

Soru: ABD Baskan Yardımcısı Cheney  Ankara’ya neden geliyor?
Yanıt: Kuzey Irak operasyonuna verdikleri desteğin faturasını kesmek için...
Ahmet Nedim

 

Durduk yerde örgüt icat
etmeye gerek yok.
Bankaları, finans şirketleri, holdingleri, madenleri, medyası, yabancı şirket
ortaklıkları, cumhuriyete karşı sinsi planları,
devlet içinde sızma
 harekâtı ile devleti ele
geçirmeye çalışan bir
örgüt zaten var...
* * *
İstanbul Milli Eğitim
Müdürü Ata Özer’in
oğlu Selman Özer,
okullara kamera sistemi
kuran şirketin gizli ortağı
çıkmış.
Taksi işletmecisini Milli Eğitim Müdürü yapınca  böyle sonuçlara hazırlıklı
olmak lazım...

Gülhan Elmas

 

İstikrar durumu
Tam bir ay önce bugünlerde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın kuzeyinde başlattığı “Güneş Harekatı”ni tartışıyorduk. Bütün ülke bu harekata kilitlenmiş, bu harekatı konuşuyordu.
Harekat bittikten sonra gündeme, harekatın neden aniden sona erdirildiği... Bunda Amerika’nın rolü olup olmadığı tartışmaları geldi. Ülke bu defa bu konuya kilitlendi.
O biter bitmez Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı... Milyonlarca emekçinin bu tasarıya tepkisi ana konumuz oldu. Ama bu da hemen gündemden düştü. Zira Yargıtay Başsavcısı AKP hakkında kapatma davası açmıştı. Gündem bir anda tekrar değişti. Onun da ömrü fazla sürmedi, şimdi son şok gözaltıları tartışıyoruz...
Bir ayda her biri ayrı bir gündem oluşturan... Biri bitmeden diğeri
başlayan tam beş büyük olay... Bütün bunlar
ülkeye istikrar getirmekle övünen AKP iktidarı  döneminde!
Bu kadar istikrar bir ülke için biraz fazla  değil mi?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları