Top
Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

17/11/2010

Gecikmiş teşekkür

Profesör Gencay Şaylan dostumuz şu sıralarda Kıbrıs’ta yaşıyor, Lefke Üniversitesi’nde ders veriyor. Gencay Mülkiyeli’dir. Onunla aynı yıllarda Mülkiye’de okuyan Net Holding’in patronu Besim Tibuk da vaktinin büyük bölümünü Kıbrıs’ta geçiriyor. Bu iki dostumuz hemen aynı yıllarda Mülkiye’de okumuş ama hiç tanışmamışlar... Ta ki geçen yıl Lefkoşa’da yapılan Mülkiye balosuna kadar. Baloda Gencay Şaylan, Besim Tibuk’la tanıştırılınca:
- Size, demiş, 25 yıl gecikmiş bir teşekkür borcum var...
- Hayrola, demiş Besim...
Gencay Şaylan olayı anlatmış... Bize de anlattı...
Yıl 1985... Gencay ve bir grup aydın Barış davasından Sağmalcılar’da hapis yatıyor... Bir gün bir grup avukat ziyaretlerine geliyor. Ali Sirmen, Hüseyin Baş, Gencay Şaylan avukatlarla görüşmeye çıkıyor. Adamları ilk kez görüyorlar. Avukatların biri diyor ki:
- Bizi NET Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk Bey gönderdi... Kendisi liberal demokrasiye inanır. Sizlerin burada fikir suçundan yattığınızı anlattı, sizi ziyaret etmemizi, geçmiş olsun dememizi, selamını iletmemizi istedi...
Avukatlar bunu söyledikten sonra “size çikolata da getirdik” diyor ve tümü ceplerinden avuç avuç çikolata çıkararak masanın üzerine boşaltıyorlar. Mahpuslar ne diyeceklerini bilemezken biri izah ediyor:
- Size birkaç kutu çikolata getirmiştik. Ama kutuları içeri sokmamıza izin verilmedi. Biz de çikolataları ceplerimize doldurup geçirdik.
Gencay Şaylan o gün hem tatlı yediklerini hem tatlı kahkahalar attıklarını anlattı.
Besim Tibuk’a gecikmiş teşekkürünün sebebi işte bu olaydı...

 

Yanlış denklem...
AB, Türkiye üzerindeki “Limanlarınızı Rum gemilerine açın” baskısını  arttırıyor... Ne yazık ki Erdoğan - Gül ikilisinin 2005’te boş bulunup imzaladıkları ek protokol bunu isteme hakkını karşı tarafa tanıyor. 
Limanlarınızı açın baskılarına Egemen Bağış şu yanıtı veriyor:
“Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün kabul edilerek izolasyonların kaldırılması halinde, Türkiye limanlarını açacaktır.”
Rauf Denktaş’ın eski danışmanlarından Volkan gazetesi başyazarı Sabahattin İsmail:
- Bu denklem yanlıştır ve Kıbrıs’ın elden çıkmasına yol açar, diyor...
- Neden?
- Limanların açılması ve ek protokolün uygulanması sonuçta Rum yönetiminin Ada’nın tek meşru egemen devleti olarak tanınmasına yol açar... KKTC ortadan kalkar...
- İzolasyonlar nasıl kalkar?
- KKTC üzerindeki ambargo ve izolasyonlar hiçbir BM kararından kaynaklanmayan gayrı meşru fiili bir durumdur. Türkiye bir taviz sunmadan bunların kalkmasında ısrar etmelidir. Ambargoların iptali için gayrı meşru Rum devletinin tanınması, milli Kıbrıs davasının sonu olacaktır.
-  Doğru denklem nedir?
- Doğru denklem, KKTC’nin egemen varlığının tanınması karşılığında ek protokolün uygulanmasıdır.
Veya limanlar iki devlete, eşit egemenliğe ve Türk-Yunan dengesinin korunmasına dayalı yeni bir ortaklık devletinin kurulmasından sonra, açılabilir.
- Ya daha önce açılırsa?
- Nihai bir anlaşma olmadan Türkiye’nin ek protokolü uygulaması demek, yani limanlarını Rumlara açması ve Rum yönetimi ile ilişkilerini normalleştirmesi demek, Rum yönetimini dolaylı tanıması demektir... Davamızın sonudur...

 

THY
Çarşamba sabahı 09.35’te Lefkoşa’nın Ercan Havaalanı’ndan kalkacak THY uçağında hostesler gazete dağıtıyor. Koridorda ilerleyen arabanın üzerinde bütün yandaş gazeteler mevcut... Hostes hanımdan Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerini de istiyoruz. Uçakta bu iki gazete bulunmuyor... Neden? Tabii muhalif oldukları için.. Anlaşılan THY aynı zamanda siyasi bir kuruluş.. Yolcuların muhalif fikirler edinmemesini görevleri arasında sayıyor. Onların farklı fikirler edinmesini önlemek için tedbir alıyor. THY herhalde bu alanda da dünyada tektir. Genel Müdür Temel Kotil Bey’i AKP adına kutluyoruz...

 

Soru: AKP, Türkiye’yi nasıl değiştiriyor?
Yanıt: Çoğu vatandaşı uyandırmadan...
Sessizce...
Haldun Ertem

 

Duman
Kapalı mekânlarda sigara yasağı başladığında pek çok kişi, “Bu yasak her yerde uygulansa bile TBMM’de uygulanamaz. Çünkü milletvekillerine kimse söz geçiremez” diye düşünmüştü. Oysa durum hiç de öyle olmadı. Bir zamanlar sigara dumanından nefes alınamayan Meclis kulisleri kısa sürede “temiz hava sahası”na dö-nüştü. Milletvekilleri “yasak - masak dinlemezler” diyenleri fena halde mahcup etti.
Peki Ankara’da duman yasağını en vahşi şekilde delenler kimler? Onlar da milletvekilleri... Anadolu Kulübü’nde sohbet eden ya da oyun oynayan çoğunluğu emekli milletvekilleri fosur fosur sigara içiyor.. Dumandan göz gözü görmüyor. Ayıp oluyor.

 

Bir zamanlar “kendi uçağını kendin yap” kampanyamız vardı...
Şimdilerde ancak “Kendi koyununu kendin yetiştir” kampanyası açabiliriz...
Gülhan Elmas

 

Cami
Radikal gazetesi yazarları bayramda camideki atmosferi koklamış... Sırrı Süreyya Önder, Süleymaniye Camii’nin açılışını izlemiş. AKP Fatih İlçe Örgütü cami önünde stant açmış, şişe suyu dağıtıyormuş. Bu arada bir de anons duyulmuş:
- Başbakan 5 bin kişilik bayram yemeği verecek, diye...
Süreyya Önder:
- Eminim Başbakan’ın haberi yoktur bu yemekten diyor...
Seçime 7 ay kala başlatılan hazırlık ve yatırımlar müthiş...

 

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “Bize hayvan hakları dersi vermeyin” demiş.
Eee, siz de verdirmeyin!
* * *
Anguslar yüzünden bu yıl yaralanan çakma kasap sayısı artmış.
Angusların karşısına angutları çıkarırsanız sonuç bu olur tabii...
Fahrettin Fidan

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları