Top
Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

14/03/2008

Arı procesi!

İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ata Özer’in dün gazetecilerle sohbet sırasında anlattıkları Türkiye’nin nasıl bir zihniyetin pençesinde olduğunun son göstergesiydi... Milli Eğitim Müdürü’nün anlattığına göre.. Arılara uyuşturucu verilerek hayvanlar uyuşturucu müptelası yapılıyor... Arılar daha sonra çocukların üzerine salınacak, arı uyuşturucu kullanan çocuğun üzerine konacağı için onun uyuşturucu kullandığı şıp diye anlaşılacakmış...
Peki arılar üzerlerine salındığında çocukların korkudan dehşete kapılmasının yaratacağı sonuçlar ne olacak?
Arıcılık Uzmanı Prof. Muhsin Doğaroğlu, dün NTV’te projeyi “trajikomik” olarak niteledikten sonra bunun nedenlerini anlattı. İşte onlardan biri:
“Arılar için uyuşturuculardan çok daha cazip kokular vardır. Örneğin parfüm bunlardan biridir. Arı parfüm kullanan birine konar da, o kişi haksız bir şekilde uyuşturucu kullanıyor diye damgalanırsa ne olacaktır?”
Ne bilimselliği var, ne mantığı, ne uygulama olanağı...
Milli Eğitim Müdürü bilim ve mantık dışı bir yöntemi gazetecilere ciddi ciddi anlatmış...
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik bile Ata Özer ile ilgili soruyu:
- Herhalde şaka yapıyor, diye geçiştirmiş...
Aziz Nesin’in oğlu Ahmet Nesin, Paris’ten gönderdiği mailde Ata Özer Bey’e bir soru soruyor:
- Çocuklar test sırasında arılardan birini öldürürse devlet görevlisini öldürmek suçundan hüküm giymez mi?
Vah Ata Bey vah...

 

Soru: Gül’ün kabul ettiği DTP’ye, “PKK’ya terör örgütü demezsen seninle görüşmem” diyen Erdoğan’ın kafasında ne olabilir?
Yanıt: Yerel seçim sandığı...

Haldun Ertem

 

Kamil Masaracı

Cumhuriyet çizeri Kamil Masaracı, yalın çizgileriyle bizi düşüncelere sevk eden karikatürlerini Kızıltoprak Ütopya Galerisi’nde sergilemeye başladı... Masaracı orman mühendisi olarak Orman Bakanlığı’nda çalışırken, dostlarının deyimiyle, kafasına bir ağaç yaprağı düşünce birden akıllanmış, ormancılığa veda edip çizerliğe başlamış... Sergiden bir çizgi: Adam eve gelmiş düşünceli düşünceli oturuyor.. Karısı konuşuyor: “Ben sana eve iş getirme demedim mi bey?”...
Masaracı’nın düşündüren çizgilerini izlediğinizde özlediğiniz dünya ve insan doğuyor gözünüzde. Çok yaşa Kamil...

 

Sağlıksız sağlık

Dostumuz 35 yıllık uzman hekim. Dün, Tıp Bayramı’nı kutlamak için kendisini arıyoruz. Sohbette laf dönüp dolaşıp sağlık çalışanlarının durumuna geliyor. Dostumuz adeta nefes almadan anlatıyor:
“Hekimlerin ortalama çıplak maaşları 1200 ile 1500 lira arasındadır. Bir bölümümüz ayrıca döner parası alır. Ama bu para hiç de abartıldığı kadar değildir. Örneğin bir sağlık ocağında günde 100’e yakın hasta bakan hekimin dönerden aldığı para ayda topu topu 250 - 300 liradır. Yardımcı sağlık personelinin durumu ise tam anlamıyla içler acısıdır. Dönerden de para alan yardımcı sağlık personelinin ayda geçen toplam rakam 1000 lira civarındadır. Emekliliğimizde döner paraları dikkate alınmaz, bizler çıplak maaşlarımız üzerinden emekli oluruz. Ben bugün emekli olsam alacağım para 1200 lira. Yani muayenehane açmaz ya da bir özel hastaneye geçmezsem emekli maaşımla geçinmem imkansızdır.”
Dostumuz, anlatmaya soluksuz devam ediyor:
“Para dışında da ciddi sorunlarımız var. Hastanelerimizin çoğu maalesef mikrop yuvası. Her türlü enfeksiyona açık bir meslek grubuyuz. Örneğin ben iki kez hepatit geçirdim, ölümden döndüm. Vatandaş hastanede mikrop kapıp ölürse haber olur, biz ise olmayız. Bir de hasta hakları sorunu var. İnsanlar artık hasta hakkı deyip en ıvır zıvır konularda hekimleri şikâyet ediyor. Bir de o şikâyetlerle uğraşıyoruz.”

 

Şiir Saati

Yağmur ol, bulut ol, şarkı ol
Yalnız esirgeme kendini bizden.
İçinde yüzdüğün denizden
Daha derindir gecemiz...
 

 

Hınç...

Fenerbahçe’ye Chelsea karşısında başarılar dilerken bir kısa not...
Hıncal Uluç, “Fenerbahçe İmparatorluğu kuruluyor” başlıklı yazısında kimi görüş ve iddialara yer vermişti. Fenerbahçe Kulübü bu iddia ve görüşlere cevap vermek yerine kulübün internet sitesinde ağır bir yazı yayımladı, “Tüm sporseverleri Hıncal Uluç’un köşe yazarlığı yapmaya devam etmesi halinde kendisinin yazdıklarını okumamaya, yaptığı TV yorumlarını dinlememeye davet ediyoruz” dedi. Pek yakışmadı...

 

Yiğidin hakkı...

Arkadaşımız hekim... AKP’li kadrolaşmanın yoğun olduğu bir devlet hastanesinde çalışıyor. Geçen gün AKP’li meslektaşlarıyla sohbet ederken bir ara kendisine;
- Yahu demişler, bizim Tayyip Erdoğan’ı sürekli eleştirip duruyorsun. Allah’tan kork, bu adam hiç mi iyi bir şey yapmadı bugüne kadar?
Arkadaşımız gülerek yanıtlamış:
- Yapmaz olur mu? Bir yığın iyi şey yaptı... Mesela, Yekta, İzmir, Sakız, Mest Misket, Sultaniye. Efe, Çilingir, Sarı Zeybek, Burgaz, Ata, Beylerbeyi, Mercan, Fasıl, Yeni, Kulüp, Tekirdağ, Altınbaş,
- Bunlar da ne?
- Yeni rakı markaları... Ben eskiden sadece Tekel’in çıkardığı rakıya mahkûmdum. Ama sağ olsun Tayyip Bey, Tekel’i özelleştirince özel sektör öyle çeşitli, öyle güzel rakılar çıkardı ki, yatıp kalkıp kendisine dua ediyorum.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları