Top
Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

13/11/2009

Din - leniyoruz...

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin’in dinlenmesi eşi görülmemiş olay olarak yansıdı gazetelerde... Yargıtay’ın dinlendiği haberi şaşkınlığı biraz daha artırdı. Oysa şaşıracak bir şey var mı? 2008 yılında mahkeme kararıyla Emniyet istihbaratına bütün Türkiye’de telefonların dinlenmesi yetkisi verildiğini unuttuk mu?
Genelkurmay’ın telefonlarının dinlendiğini Yaşar Büyükanıt fısıldamıştı.
Adalet Bakanlığı müfettişlerinin kimi mahkemelerden isim yeri boş dinleme kararları çıkardığını YARSAV Başkanı Eminağaoğlu aylar önce belgeleriyle açıkladı.
Bu boş dinleme kararlarına müfettişler istedikleri savcı ya da yargıçların adlarını yazıp dinlemeyi başlatıyorlar. HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek’in de dün belirttiği üzere.. Yargıçlar, Adalet Bakanlığı müfettişlerinin şerrine uğramamak için bu tür belgeleri - bazan kimin dinleneceğini dahi bilmeden - kolayca veriyorlar.
Kimdir bu müfettişler? Bakan’ın daha doğrusu hükümetin memurları...
HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek:
- Yargı savunmadadır, diyordu dün...
Kime karşı savunmada? Hükümete karşı...
Yargı bağımsızlığı sıfırlanmış... Hukuk devleti yere serilmiş...
Bütün kişi ve kurumların tek güvencesi olan “yargı” kâh iktidarın saldırısına uğruyor kâh iktidarın silahı olarak kullanılıyor. İktidara boyun eğmeyen hukuk adamının boynu kıldan ince...
Türkiye’de bir dinci devrim yaşıyor:
Din - leniyoruz...
Dış destekli faşizm hem TSK’ya hem yargıya saldırıyor... Demokrasi, Cumhuriyet, Anayasa, hukuk hep birlikte savunmadadır... Büyük resimde görünen budur.

 

Adalet Bakanı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Engin’i de dinlemeye almış...
Demek Başsavcı cumhuriyete bağlı tarafsız bir hukuk adamı...
Haldun Ertem

 

Yunan jesti...
Gümülcine’den yazan okurumuz bizi barbar ve anti demokrat gösteren Yunanistan’ın demokratlığını sergiliyor:
“Biliyor musunuz bir AB ülkesi olan Yunanistan hâlâ azınlığın Türk kimliğini tanımıyor...
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) azınlık dernekleri lehine verdiği kararları uygulamıyor...
Ve Yunan aydınları bu konuyu ‘milli mesele’ diyerek devleti eleştirmediği gibi destekliyor...
Türk aydınları ise hiç Yunanistan’ın bu tavrını eleştirmiyor. Sürekli kendi ülkelerini hırpalıyorlar.”

 

Su’dan dava...
Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven’in yargılanmasına 17 Kasım günü devam edilecek... EGEÇEP gibi Ege’li sivil toplum örgütleri duruşmayı izleyeceklerini bildiriyorlar. Neydi suçu Osman Özgüven’in:
“10 tona kadar suyun ücretsiz sağlanması yönündeki meclis kararları...”
Seçim öncesi bütün yurtta bedava kömür dağıtıldı... Tunceli’de buzdolabı, çamaşır makinesi dağıtıldı. Olay olmadı.. Bir belediye başkanı halka ucuz su sağladı diye aylardır yargılanıyor...
Pes demez de ne dersiniz?

 

Pankart açılımı...
CHP’li kimi milletvekillerinin 10 Kasım’da TBMM’de pankart açması neredeyse demokrasinin temeline dinamit koymakla eş tutulacak... Meclis’te pankart açılmasına biz de karşıyız. Yol olur. Önüne gelen pankart açar. Ama bu kadar büyütülecek, istismar edilecek  bir olay mıdır?
Bir ara gençler TBMM’de “Parasız eğitim istiyoruz” diye pankart açmıştı. O gençlere hapis cezası verildiği öne sürülüyor. O gün Meclis Başkanlık koltuğunda oturan Uluç Gürkan dostumuz aradı dün:
- O çocuklar ceza almadı, dedi, mahkeme 10 ay hapis verdi ancak Yargıtay demokratik tepkilerini ortaya koydukları gerekçesiyle kararı reddetti... Evet konukların Meclis’te pankart açması yasaktır. Ama milletvekilleri için konulmuş böyle bir yasak yok...
* * *
Nedense birileri konuların özünü saptırmak konusunda hayli hevesli. CHP’li Onur Öymen açılım konusunda Meclis’te güzel bir konuşma yapmıştı. Bu konuşma basına yansımadığı gibi konuşmanın içinden bir - iki cümle çekilerek üzerine acı yorumlar bina edildi...
Onur Bey “Atatürk’ün  devlete karşı gelen silahlı örgütlerle pazarlık etme yoluna gitmediğini” anlatmak için Dersim’den de söz etmişti. Olay Dersim’de olup biten acı olayları onayladığı  şekline sokuldu. Böylece konuşmanın diğer bölümleri de gözden kaçırılmış oldu.
* * *
Bir de yeni çıkan türkümüz var; artık açılımı gözü kapalı desteklemeyenler bölücü sayılıyor. Açılımın içeriğini ise hâlâ kimse bilmiyor. Neden bilinmiyor açılım? Atılacak adımlar okyanus ötesinden değişen duruma göre değiştirildiği için mi? Millet meçhul açılımları gözü kapalı destekleyecek kadar enayi mi?

 

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, “Başbakan, Meclis Başkanı’na talimat vermedi, yalnızca ricada bulundu” demiş.
Ricası böyleyse talimatı kim bilir nasıldır.
* * *
Orhan Pamuk’un yeni kitabı yakında çıkacakmış.
Kızılderili soykırımını da Türklerin yaptığını kitaba eklemeyi unutmamıştır umarız...

Fahrettin Fidan

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları