Top
Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

11/11/2009

Hayatımız jest...

Atina dönüşü uçakta gazeteci Fatih Çekirge, Başmüzakereci Egemen Bağış’a soruyor:
-  Peki biz ani bir kararla Kıbrıs’taki askerlerimizi çeksek ne olur? Dünyayı şoke etsek...
Karşısında oturan Mustafa Karaalioğlu, “Evet ne var. Ne olur?” diyor...
Nur Batur, “Evet Türkiye böyle bir jest yapsa dünyaya karşı müthiş bir barış çıkışı olmaz mı?” diye Çekirge’yi destekliyor.
Fatih Çekirge sütununda yazdı bunları.
Fikir güzel... Güzel de, siz böyle bir jeste karşı tarafın en küçük jestle karşılık vereceğini sanıyor musunuz?
Bakınız emekli diplomat Uğur Ergun ne diyor
“Yunanlının iştahını açarsanız sonra doyurmakta zorlanırsınız...”
Yunanistan Başbakanı George Papandreu, 20 Ekim’de Kıbrıs’ta konuştu:
“Yunanistan’ın kararlılıkla sürdürdüğü değişmez dış politikasının hedefi, Türkiye’nin Kıbrıs’ı istila etmesinin sonuçlarının yasallaşmasını önlemek ve tamamen ortadan kaldırılmasını sağlamaktır...”
Bu sözlerde hiç jest ve anlaşma niyeti var mı?
Kıbrıs’taki askerlerin geri çekilmesi ancak somut bir pazarlıkta söz konusu olabilir... Bu kozu durup dururken neden boşuna harcayalım... Zaten elimizde kaç koz var ki?
Son bir soru: İngilizler niçin askerlerini çekmiyor Ada’dan?
Gazeteci dostları anlamak çok zor bazen...

 

AKP Ankara Milletvekili Mehmet Zeki Özcan, “Polise, ‘sade vatandaşım’ dedim, başıma gelmeyen kalmadı” demiş.
Valla bize göre polisin suçu yok. Sen kaşınmışsın!
Fahrettin Fidan

 

Rey - ting...
Televizyonun ilk yıllarında program yaparken tek çabamız programı kazasız belasız sonuna ulaştırmaktı. Şimdi program bitiyor. Esas heyecan başlıyor. Acaba reytingi ne olacak?
Yazar Oray Eğin Star TV’de cumartesi geceleri akşamları “Ya Şimdi Ya Hiç” adlı bir programa başlamıştı. Eğin soru sormasını ve karşısındakini konuşturmasını bilen bir gazeteci. Rabia Kazan ya da Latife Tekin’le yaptığı konuşmaları keyifle izlemiştik. Geçen hafta ortasında bir internet sitesinde programın reytingi zayıf o yüzden yayından kaldırılacak yollu haber çıkmasın mı? Neyse ki haber doğru çıkmadı. Bu hafta baktık reyting listesinde AB kategorisinde program 24. sırada... Karne iyi. Program da iyi... Ancak yayın saati 24 çok geç... En azından 23.00’e çekmeli...
NOT: Derya Sazak’ın da yer aldığı ekibin yaptığı “Politik Açılım” programının bu pazar
69. sırada yer aldığını, Başbakan Erdoğan’ın konuşmasına ilginin az olduğunu yazmıştık dün. Derya arkadaşımız entelektüel okuru temsil eden AB kategorisinde programın 34. sırada yer aldığını anımsattı. Kayda geçiyoruz...

 

İttifak huzurunuzda
Haber dün Fanatik gazetesi internet sitesinde yer aldı... Süper Lig’i oluşturan 17 takımdan 14’ü internet sitelerinin ilk sayfasına Atatürk’ü anan güzel fotoğraflar ve sözler yerleştirmişlerdi.
Fenerbahçe Kulübü iki bin kişilik heyet halinde Anıtkabir’e gitmişti.
Onları özellikle kutlamak gerekir...
Üç kulübün internet sitesinde ise 10 Kasım’la ilgili tek satır yoktu...
Bu kulüpleri tahmin etmiş olmalısınız...
İstanbul Büyükşehir Belediyespor... Ankaragücü... Diyarbakırspor...
AKP’li iki belediye ile Diyarbakır kol kola...
AKP - DTP ittifakı burada da kendini gösteriyor...
İttifakın hangi düzlemde, hangi değerlere karşı oluştuğunu bu tabloya bakarak da anlamak olası...

 

Soru: Taraf gazetesinin 10 Kasım’da Atatürk’ten hiç söz etmemesi neyi gösterir?
Yanıt: Türkiye’nin  bağımsızlığa kavuşmasını bir türlü içlerine sindiremediklerini...
Haldun Ertem

 

Psikiyatrik vaka
“Cumhuriyet gazetesinin bombalanması emrini Veli Küçük, bombaları Muzaffer Tekin verdi. Onların da üstü Hurşit Tolon ve Şener Eruygur’dur.”
Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Osman Yıldırım’ın son duruşmada ileri sürdüğü bu iddia peşinen doğru kabul edilerek manşetlere taşındı. İddiayı manşetten verenler arasında yer alan Radikal gazetesi kısa süre önce... 13 Ağustos 2009 günü aynı Osman Yıldırım’la ilgili şu habere yer vermişti:
“... Danıştay saldırısı ve Ergenekon davalarının aynı anda ‘tanık, gizli tanık ve sanığı’ olarak Türk hukuk tarihinde bir ilki gerçekleştiren abla katili Osman Yıldırım’la ilgili ilginç bir rapor ortaya çıktı. Askerliğinde komutanına saldırmaktan cezaevinde yatan Yıldırım’a bu nedenle gönderildiği GATA’daki psikiyatrik muayenede ‘İleri Derecede Anti Sosyal Kişilik Bozukluğu’ tanısı konduğu anlaşıldı.”
Radikal gazetesi haberin devamında böyle tanı konmuş kişilerin ne tür kişilik bozuklukları gösterebileceğini Psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Mehmet Kerem Doksat’a sormuş. Aldığı yanıt şu olmuş:
“Bu kişilerin mahkemelerde tanıklık yapmasına hazin hazin, gülerek bakarım. Bu kişiler 10 dakika içinde 10 tane yalan söylerler. Hepsinde yemin ederler.”

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları