Top
Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

10/11/2010

Haberal davası...

Profesör Mehmet Haberal davası örnek oldu... Çetin Doğan, Levent Bektaş, Suha Tanyeri ve Dursun Çiçek’in avukatları da Yargıtay’a başvurdu... Tahliye taleplerine ret kararları veren yargıçlardan 8 - 20 bin TL. arası tazminat talep ediyorlar...
Prof. Mehmet Haberal davasında biliyorsunuz 9 yargıç tazminat ödemeye mahkûm oldu.
Gerekçe; tahliyenin reddi kararlarının sağlam gerekçelere dayanmaması, kararda suç şüphelerini doğrulayacak olay ve fiillerin gösterilmemesi, AİHM kriterlerine uyulmaması vs...
Acaba bu cezalar yargıçlar üzerinde caydırıcı etki yapar mı?
Kimileri, “Yapmaz, yargıçlar 1500’er lirayı öder yola devam ederler” diyor...
Bunu söyleyenler konuyu bilmeyenler.
Aslında konuyu sanıyoruz basın ve kamuoyu da yanlış biliyor.
Hükmedilen 1500 lira tazminat beher “yargıç” için değil, beher “karar” için...
Bir yargıç kaç ret kararına imza atmışsa o kadar 1500 TL ödeyecek.
Nitekim İstanbul’da tazminat ödemeye mahkûm edilen 9 yargıçtan birinin 4, diğer ikisinin 3’er kararda imzası bulunduğu için, biri 6, diğer ikisi 4500 lira ödeyecek. Üstelik sırada yeni davalar var. Kimi yargıçların cezalarının on binlerce liraya ulaşabileceği söyleniyor.
Bu olay nereye varır...
Kuşkusuz yargıçlar bundan böyle tahliye talebine ret yönünde karar verirken somut kanıtlara göre hareket edecekler. Eğer somut kanıtları yoksa tahliye kararı verecekler...
Yargıtay’ın kararı yargıçları daha titiz hareket etmeye yöneltecek... Olumlu bir yöneliş...

 

Hürriyet gazetesi 10 Kasım başlığı atmış: “Yüksek Türk”
Gazete alçak Türklerin kimler olduğunu belirtmeli ki bu başlık havada kalmasın...

 

Tanrı’nın Müslümanları sevdiğinden hiç kuşku yok...
Araplara petrolü, bize de Atatürk’ü vermese halimiz nice olurdu?
Haldun Ertem

Yandaş gazetecilerin TRT’den aldıkları en yüksek para aylık 12 bin liraymış.
AKP yandaşlığı bu kadar ucuzmuş demek!
Fahrettin Fidan

 

Tren muhabbeti...
TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, dün sütunumuzda yayımlanan “program”ı kendisinin imzalayıp dağıtmadığını söyledi. Neydi o? Ankara - Konya Hızlı Tren Hattı’nın birleşmesi için yapılan “serim töreni”nin dua ile bitirileceği yer almıştı programda. Alışılmamış bir usul olduğundan dikkati çekmişti. Program Süleyman Karaman imzasıyla gazetelere gönderilmişti. Ancak Karaman böyle bir davetiyeden haberli olmadığını söylüyor. Söz açılmışken yeni projelerden söz ettik. Bu yıl sonunda açılacak olan Ankara - Konya hattının bu mesafeyi bir saat 15 dakikaya indireceğini anlattı Süleyman Bey... Eskişehir - İstanbul hattının 2012 sonunda bitirilmesiyle Ankara - İstanbul arası 3 saate inecekti. İzmir - Bandırma hattı da 4 saate indirilmiş olup artık tren otobüsle yarışmaktaydı. Bunlar güzel haberler... 

 

Sırada TMSF var
TRT’ye program yapan kimi gazetecilerin ücretlerini CHP Milletvekili Kemal Anadol, kerpetenle diş söker gibi 2 yıllık uğraştan sonra TRT’den aldı.
Verilen rakamlara göre... Haftalık en yüksek ücreti brüt 3200 TL ile Ergun Babahan alıyor... “Politik Açılım” programını yapanların brüt ücreti program başına  2500 lira... Babahan’la program yapan ve “ücret istemiyorum” diyen Ekrem Dumanlı’nın aldığı ücret 1470 TL...
Mehmet Barlas bir süre önce Oray Eğin’le tartışırken yaptığı açıklamada Sinerji programandan ücret almadığını bildirmişti. TRT onun program başına 1300 TL aldığını bildirdi...
Odatv bu konudaki yazısına dün “Yalan söyledikleri ispatlandı” başlığını atmıştı...
Bu arada Kemal Anadol dün telefon konuşmamızda bir bilgi daha verdi:
- Şimdi TMSF’nin yönetimindeki kanallarda program yapan AKP yanlısı gazetecilerin aldıkları ücretlerin peşindeyim, dedi...
TMSF’den beslenen gazetecilerin ücretlerini bilmek de kamuoyunun hakkı. Nihayet bu ücretleri de halk ödüyor. Aleyhimize yapılan yayınlara ne ödediğimizi bilelim, öyle değil mi?

 

Türban sevinci!
Başbayan Hayrünnisa Gül İngiltere’den çarpıcı bir mesaj verdi:
“İlkokul öğrencisinin kendi isteği ile başörtüsü takması gibi bir şey söz konusu olamaz. Bu konuda karar verecek yaşa geldiğinde kararını kendi verir.”...
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Bayan Gül’ün bu çıkışını övdü.
- Bu konuda Başbakan’dan daha cesur konuşuyor...
Partinin eski Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek biraz da Kılıçdaroğlu’na tepki göstererek dedi ki:
- Bunlar Cumhurbaşkanı’nın eşinin demeçleriyle çözülecek konular değil. Hanımefendinin sıfatı ne? İlköğretimde olmaz, ortaöğretimde olur mu? Üniversitede türban yasağı kalktı, peki kamuda türban olacak mı, olmayacak mı?
Bayan Gül’ün sözleri karşısında sorulması gereken sorular bunlar. Ancak Sayın Kılıçdaroğlu türbanın liselere ve kamuya yayılması konusunda fazla duyarlık sergilemiyor. Sınavlarda türbanın serbest bırakılmasına da bir tepkisi olmadı. Kökten CHP’liler bu hoşgörünün ucundan ne çıkacağını merakla izliyor...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları