Top
Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

25/02/2024

Kardelen’in “Habibi” albümüne bakış

İtitraf: Son 25 yılda seslerini yeni kitlelere duyurma adına yolunu kaybeden çok fazla iyi sanatçı gördüm. Önce küçük bir kitlenin yıldızı oluyorsun. Sevdiğin, seni heyecanlandıran, önce kendi başını döndüren işler yapıyorsun. Hesapsız kitapsız, bildiğin gibi. Elbette bu durum karşı tarafa geçiyor. Bu orijinallik, bu ‘authenticism’ elbette dinleyiciyi çekiyor. Bir anda ilgi üzerine odaklanıyor. Öyle bir an geliyor ki Fatih Altaylı bile seni programına konuk ediyor. 

Ardından bir zaman geçiyor ve herkes yeni şarkılar beklemeye başlıyor. Sevdiğin, takdir ettiğin sanatçılar sana destek olmaya başlıyor. Doğru insanlar etrafında toplanmaya başlıyor. Her şey çok hızlı değişiyor. Kolay bir süreç değil. Ve sonunda albüm çıkıyor. Şimdi ne olacak? Kardelen’in hikâyesinde gelinen nokta bu. Şimdi ne olacak? 

Kardelen’in “Ceketin Bende Kaldı” adlı şarkısını dinlediğim anı hatırlıyorum. Bu Türkçe R&B şarkıda kulağıme ters gelen hiçbir şey yoktu. Ne müzik ne sözler... Ortada özel bir şarkıcı ve müzik olduğu âşikardı. 

Kardelen konservatuvar eğitimi almış bir isim ve müzikal açıdan yanlış yapacak biri değil. Ekibi de çok sağlam. Bunlar zaten cepte. 

Ben o dönem bu ismi kaydettim. İzleyen dönemde yayınlanan single’ları takip ettim. 2022’de bu şarkılar “Lütfen Kalbimi Sökün” adıyla bir albüm olarak yayınlandı. O dönemden sonra Kardelen’in müziği giderek daha fazla ilgi gördü. Mabel Matiz, Artz gibi isimler tarafından desteklendi. Devamı da geldi. 

Gelelim albüme. Biliyorum bu bir konsept albüm. Habibi, bir tür alter ego ya da bir tür sanatsal / estetik kurgu karakter. Basın bültenini okudum. Ancak “Habibi”- nin kavramsal bütünlük iddiası olsa da iki bölümden oluşuyor gibi duruyor. 

Geniş ufuklar sağlıyor 

İlk beş şarkı Habibi konseptinin kalbinin attığı bölge. Ben bu kısma açıkçası çok ısınamadım. Alıştığım sanatçıyı ve müziğini burada boşuna aradım. 

Burada yer alan flamenko ve arabik esintili “Habibi” güçlü bir şarkı; ud sesiyle caz vokalini bir arada sevenler için. “Hancı” albümün en zayıf halkası gibi duruyor. 

Albümün prodüktörü, Mabel Matiz’le de çalışan Adi Rotem. Sanırım benim bu notlarımın/yorumlarımın bir bölümü Kardelen’e değil prodüktöre gidiyor. Yani kararları o almış olmalı pek çok konuda. 

“İhya” bir hit adayı olarak tasarlanmış. Kaliteli iş ama çok fazla formül kokuyor. Anlayabiliyorum, yanlış değil. Başarılı olur. 

Ezhel’in beat’lerinin arkasındaki isim olan Artz ile yaptıkları “Kumar” albümün en beğendiğim işi oldu. Bu noktada müzikal ve estetik olarak ikinci bölüm dediğim alana giriyoruz. Kardelen’e ihtiyacı olan geniş ufukları sağlıyor bu şarkı. Ne gibi? Mesela Kardelen’in ‘urban’ dokunuşlara ihtiyacı var, Türkçe Pop açılımına değil. Burada Artz bunu yapıyor. 2step kullanmış. UK Garage müziğinin ‘90’lar başı klasik esintilerini buraya taşımış. Şu ara ‘90’lara ait her şey gibi 2step de çok gözde bir beat. Kardelen’e bir değer katmış. Çok iyi olmuş. 

“Şarj” bir disco denemesi. Bunu da bir renk olarak kenara kaydedelim. 

Diğer parçaları da siz albümü dinleyerek takdir edersiniz diye düşünüyorum. Tek tek sonuna kadar gitmeyeceğim. Albüme katkı yapan isimler de hem çok değerli hem liste uzun. Kolektif bir iş olması önemli. 

Kardelen’in bu tip bir yola tek bir konsept albüm çerçevesinde çıktığını, kariyerine bu şekilde devam etmeyeceğini yani sıradan bir pop şarkıcısı olmayacağını düşünmek istiyorum. Bunu da itiraf ediyorum. “Habibi”, kaliteli, üst düzey kaydedilmiş ve işlenmiş, herkesin dinlemesi gereken parlak ancak eleştirilebilecek yönleri de bulunan iyi bir albüm. Bu gerçeğin altını çizmezsek eksik bir iş yapmış oluruz. 

Yılın en dikkat çekici işlerinden biri olduğu kesin. 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp