Top
Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

05/05/2017

4 albümde geçen hafta

Adını Turgut Uyar’ın “Kavşakta” adlı şiirindeki bir dizeden alan Neyse’nin ikinci albümü “Haykırmadan Anlatamam”  kapağından, gitar-davul sound’una, sözlerine kadar üzerinde çalışılmış, dikkatle hazırlanmış bir albüm. İlk albüme göre daha sofistike yanları var. İyi bir rock albümü olmakla yetinmeyerek uddan darbukaya, viyoladan, cümbüş ve ukuleleye uzanan geniş bir perspektifte kültürel dokunuşlara sahip. “Derhal” gibi ağır gitar riff’leriyle girip üç şarkıda Deniz Tekin’in vokalleriyle yer aldığı “Muteriz”e vararak dinleyiciyi efkar sofrasına oturtabilmişler.

“Geçmiş Olsun” gibi Duman seslerine sahip bir şarkıyla devam edip Ara Dinkjian’lı “Kar” ile dizi müziği kıyılarına çıkılıyor. Albüm 10 adet iyi çalışılmış şarkı içeriyor ve bu şarkılardan hiçbiri oraya “Elimizde vardı, değerlendirelim dedik” düşüncesiyle konmuş gibi durmuyor. 

Ancak ufak tefek kusurlar da yok değil. Vokaller zaman zaman müziğin arasında kaybolup gitmiş. Albüm ilk şarkıdan son şarkıya yolda biraz fazla kılık değiştiriyor. “Evvel”, “Muteriz” “Derhal” birbirinden çok farklı karakterde şarkılar. Neyse kendini ve müziğini geliştirmek için risk almış, arada bir kişi eksilmiş (Melih Balta’nın ayrılmasıyla grup Deniz Ünlü, Selim Kırılmaz’dan oluşan çekirdek kadroya geri döndü) hafif savrulmalar yaşamış ama sapasağlam ayakta.

Farklı bir sound

Elçin Orçun ve Güven Gültekin’in (Beaten Frame) “Dünya” adlı şarkısı Sony Music tarafından single olarak yayınlandı. “Yaptığımız müziğin tarzına bir isim vermekte zorlanıyoruz, yine de en temelinde hiphop öğelerini barındıracağı kesin. Bazen trip-hop, bazen chill-trap, bazen bass, bazen hepsinden biraz biraz” diye tanımlıyorlar yoldaki albümün müzikal çizgisini (redbull.com.tr röportajı). Alternatif işler arasında kulağa ilginç ve farklı gelen dikkat çekici bir sound. 

Güzel bir fon müziği

Sattas yeni single’ında Duman’ın “Aman Aman” adlı şarkısını kendine uygun şekilde reggae formatında düzenlemiş. Saksofon solo, bas yürüyüşleri ve off beat vuruşlar bu şarkının ruhuna hiç de ters değil. Ari Barokas’ın güzel bestesi, sözleri sayesinde zaten ıslıkla bile mırıldansanız gayet güzel. B yüzünde yer alan “Bir Ben miyim?” grubun solisti Orçun Sünear’ın bestesi. Yaz ortamlarında güzel fon müziği olur.

Konseri ölümsüzleştiriyor

“Olmalı mı olmamalı mı, yoksa hiç değişmemeli mi ama ben değişmezsem ben olamam ki” demiş olduğundan, Bülent Ortaçgil’i, “Ama şarkıları çok değiştirmiş” şeklinde eleştirmek takdir edersiniz ki “anlamsız” (bu da ne güzel bir Ortaçgil şarkısıdır). Sözler değişmediği sürece problem yok diyerek konuyu bağlayalım.

2012 tarihli Harbiye Açıkhava konserine müzikal açıdan baktığımızda tek gitar, piyano ile usul usul mırıldanmak için yazılmış şarkıların heybetli bir orkestrayla çalınmaya uygun olmayabileceğini görüyoruz. Kulak bu şarkıların orijinallerini arar her zaman normaldir. Ne Queen’in ne Deep Purple’ın ne Metallica’nın ne de Led Zeppelin’in bu tip çalışmalarını beğenebilmeyi başarmış, bu türün içine girebilmiş biriyim. Ama taş yerinde ağır sanki.

Ortaçgil iki CD ve DVD’den oluşan bu çalışmayı hayata geçirmekle güzel bir konseri ölümsüzleştiriyor, sevenlerine ve orada olmayanlara hediye ediyor.

İtiraf ediyorum

Tarihi Karaköy baştan aşağı kartondan Karaköy olmuş. Binalar, apartmanlar, duvarlar hep kartondan maketten. Her şeyin gerçeği yıkılmış yerine durumu çaktırmamak için maketi dikilmiş. Maketin arkasına bakınca kepçeler, kamyonlar, deliciler harıl harıl oymakta, delmekte.

Sokaklar, barınaklar sahipsiz ve bakıma muhtaç kedi, köpek yavrusu doluyken hayvan sevmek için ille de cins köpek yavrusu bekleyen “hayvansever”liği anlayamıyorum.

“Wikipedia bilgileriyle yazı yazıyor” tedavülden kalkar mı merak ediyorum. Yerine “Larousse’tan bakıp yazıyor”, “Ana Britannica’dan bakıp yazıyor” gibi yazar kötüleme kalıpları öneriyorum.

Dinlemeniz gereken 5 şarkı

 “J-Boy” - Phoenix: Phoenix 2013’ten bu yana ilk yeni malzemesini geçenlerde internete verdi. “Ti Amo” adlı yeni albüm haziranda piyasada olacak. Retro / synthe-pop / rock üçgeninde yola devam.

“The Half Remarkable Question” - TOY, Rose Elinor Dougall: İngiliz rock ekibi TOY, The Pipettes solisti Rose Elinor Dougall ile bir single yayınladı. Klasik rock kalıplarına ilgisini bildiğimiz ekip bu şarkıyla 60’ların sonuna ışınlıyor bizi.

 “Mixed Blessings” - Flamingods: Eklektik müzikleriyle art pop’a yeni ve çağdaş bir yorum getiren Flamingods’ın yeni şarkısı. EP “Kewali” adını taşıyor ve 26 Mayıs’ta piyasaya çıkmayı bekliyor.

“Pay the Man” - Foster The People: Pop rock ekibinin radyo dostu yeni şarkısı, “III” adlı EP’de yer alıyor. Üç şarkılık bu kısaçalar belli ki yaz başında sahiller ve kalabalık dans ortamları düşünülerek sunulmuş.

“Thinking of a Place” - The War on Drugs: 2014’teki “Lost in the Dream”i dinleye dinleye bayağı aşındırmış, o zamandan beri yeni şarkılara hasret kalmıştık. Ekip 11 dakikalık bu şarkıyla iddialı ve esaslı bir dönüş yaptı.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp