Top
Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

01/02/2014

5 Norveçli albüm!

Cumhurbaşkanımıza göre madem Türk halkının “Norveç gibi olmayı isteme” ihtimali var, o halde gelin biraz Norveç müziği dinleyelim. Bir gün ansızın Norveç gibi olursak hazırlık olsun

* “You” - Kate Havnevik: Piyanodan flüte geniş bir yelpazede pek çok enstrümana hâkim çok yönlü bir şarkıcı ve besteci Oslolu Kate Havnevik. Caz ve klasik müziğe ilgi duyarken daha sonra şarkı söylemeye başlayan ve indie âlemlerde çok sevilen bir isim. Röyksopp ile çalışarak adını duyurmuştu ama bence 2012 tarihli solo albümü “You” gayet iyidir.
* “Senior” - Röyksopp:
70 bin kişilik minik bir Norveç şehri olan Tromsö’den çıkan Röyksopp’un enstrümantal ve en fazla progresif özellikler taşıyan albümü. Teknik olarak 2010 tarihli son çalışması, ilk albümü “Melody A.M.” kadar etkileyici ve kült olma potansiyeline sahip.
* “Versus” - Kings of Convenience: Memlekette pek sevilen isimlerden biri Kings
Of Convenience ve onlar da Norveç’imizin Bergen yöresinden. Neticede Norveç gibi olacaksak küçük şehirlerimizden bile dünyaya açılan bazı müzisyenler çıkarmamız lazım. “Versus” 2011 tarihli bir remiks albüm aslında. Grubun ilk albümünde yer alan bazı şarkıların muhtelif isimler tarafından yeniden yorumlanmış halleri. Şahanedir. Yeni keşfedecekleri çok kıskanıyorum şu anda.

Dinleyicisini sakinleştiren iki çalışma
* “Two Way Monologue” - Sondre Lerche: Norveçlilerin bir diğer özelliği de İngilizceyi iyi konuşmaları ve şarkılarını söylerken diğer memleketlerde de anlaşılma sorunlarının pek olmaması. Aklımızda bulunsun... Sondre Lerche’yi pek çok insan gibi ben de “Track You Down” isimli şahane şarkısıyla tanımıştım. Sonra fark ettim ki albümde onlardan daha çok var. Lerche’nin 2004 tarihli bu albümü zaman zaman dinlediğim sakinleştirici etkisi olan albümlerdendir.
* “Playing” - Bugge Wesseltoft: Sakinleştirici etki demişken Bugge Wesseltoft’u hatırlamamak olmaz. Norveçli olmanın böyle bir etkisi de var herhalde. Bize ters ama neyse... 2009 tarihli “Playing”i dinlemek hayli huzur verici bir iş.
Bakın konu caz ve türevleri oldu mu Norveç’e yakın sayılabiliriz, memleket bu konuda yetenekli isimlerle dolu.
Şaka bir yana Norveçli falan olmayalım da biraz sakin olalım yeter şu günlerde...

Bunları biliyor muydunuz?n>

l Bugün İsveç’te doğan bir çocuğun
100 yaşına kadar yaşayacağının tahmin edildiğini ve
65 yaşındaki emekliliklerinden sonra geriye kalan 35 yıllık dönemde bu insanların ne yapacağını kimsenin bilmediğini, İsveç başbakanının en önemli derdinin bu soruna çözüm bulmak olduğunu (bizde daha HSYK aşamasındayız)...
l Kolombiya’nın dünyadaki imajını düzeltmek ve yenilemek için bisiklet sporuna yatırım yaptığını, ülkede bisikleti teşvik ettiğini, aynı şekilde Tayland, Tayvan gibi ülkelerin de bisikletle yaşam ve bisiklet teknolojileri konusunda uzmanlaştığını...
l Uzakdoğu’da inanılmaz derecede hızlı büyüyen bir doğa dostu ekonominin olduğunu, güneş enerjisi ve rüzgar dahil pek çok alternatif enerji türünde dev altyapı projelerinin yapıldığını...
l 2030’larda Türkiye’nin artık dünyada pek kalmayacak nükleer santralleriyle bir tür enerji çöplüğü olacağını biliyor muydunuz.

İtiraf ediyorum

l Muhtelif mağaza ve evlerdeki yılbaşı süslerinin yılbaşından sonra ne kadar süreyle oldukları yerde durmaya devam edebileceklerine dair kanun hükmünde kararname ya da AİHM’in aldığı bir örnek karar var mı merak ediyorum. Şubat geldi de...
l Planet Mutfak isimli kanal gördüğüm en kötü yemek kanalı, burada yer alan “Dr. Sandwich” isimli program da gördüğüm en akıllara zarar yemek programı olabilir.
l Bilim adamlarımıza bir çağrım var. Yeni balık adlarından recepi ve emineae’ye itirazım yok da lüfere, tekire, istavrite ilişirseniz fena bozuşuruz.
l Ahmet Ertegün’ün “Yaşlandıkça ne kadar Türk olduğumu daha iyi anlıyorum. Türk karakterinin en temel özelliklerini sergiliyorum: Miskinlik ve aşırılık” demesini Türkiye’de yaşayan biri olarak garipsemedim.

CD

MASA ÜSTÜNDEN NOTLAR

“MGMT” - MGMT

“Oracular Spectacular” çıktığında geleceğin pop müziği bu olmalı demiştik. İki albüm sonra geriye ne kaldı? Deneysel takılmaya çalışan iki hipster’ın giderek ciddileşen ve bu yüzden iyice sıkıcı olan deneysel şarkılamaları...

“Organize Oluyoruz Vol. 3”

Türkçe rap sevenleri 2011’den bu yana memnun etmeye devam eden “Organize Oluyoruz” serisinin yeni albümü yayımlandı. Bu alanda neler oluyor, yeni sanatçılar var mı, rap ne âlemde diye merak edenler derhal edinsin.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp