Top
Hakkı Öcal

Hakkı Öcal

hakkiocal@outlook.com

04/12/2016

Fransa’da solun hali pürmelali

Belki hemen her yerde öyle solun hali: Baştan ayağa melâl! Acıklı, hüzünlü bir durum. Fransa’da da öyle. Sosyalist Cumhurbaşkanı François Hollande, aday olmayacağını açıkladığı anda yapılan bütün yorumlar, Fransa’da başkanlık için nihaî turun, merkez sağ koalisyonun ortak adayı muhafazakar François Fillon ile milliyetçi-muhafazakar (belki babası kadar ırkçı değil ama..) Ulusal Cephe adayı Marine Le Pen arasında geçeceği yolunda oldu.

Kuşkusuz bunda ABD’den dünyaya yayılan Trumplaşma Sendromunun etkisi var. Bu sendromu, partilerin içinde kurulu düzenlerin ürettiği sıradan siyasetçilerin, sıradan siyasetleri yerine, şikayetçi geniş kitleler için, sonucu belirsiz büyük değişimler için aşırı, acımasız, bir çok toplum kesimi için kötü ve çirkin sonuçlar doğurma ihtimali çok açık da olsa, farklı çözümler üretmeye yönelik halk dalkavukluğu diye özetleyebiliriz. ABD’de işsizlik artıyor ve sokak kültürü bunu (istatistikler tersini söylese de) ülkeye kaçak giren Latin Amerikalılara bağlıyorsa, çözüm olarak işsizliği azaltacak, firmaların Çin’e ve Hindistan’a kaçmasını önleyecek çözümler yerine Çin Seddi benzeri bir Latino Önleme Duvarı önerip, bunun parasını (nasıl olacaksa?) Meksika hükumetinden alacağını öne sürersin! Amerikan halkı bunun ne kadar uygulanamaz ve ne kadar işe yaramaz olduğunu bile bile, sırf ortaya çıkan ulusalcı öfke ve coşkunun heyecanı ile seni destekler! Bir takım teröristler ülkede silahlı saldırılarda bulundular ve bunlar El Kaide’den DAEŞ’e bir takım terör örgütleriyle ilişkilendirildi ise, çare olarak “ülkeye girecek bütün Müslümanları filtreden geçireceğini, hatta bir süre ülkeye Müslüman girmesini yasaklayacağını”söyle! Ki bunu yapamayacağını, bunun imkansız olduğunu bütün dünya alem bilse bile, belki bu cinayetlerden bıkıp usanan kitleleri etkileyebilirsin.

Şimdi ortada bu vaatlere dayanan Trump örneğinin işe yaradığına dair kanıt da bulunduğuna göre, Marine Le Pen neden olmasın?

Hele karşısında sağın adayı olarak bunu zorlukla kazanmış bir FrançoisFillon varken...

Ehven-i şer, iki kötüden iyicesi anlamında, ahlaken sorunlu bir tercihin adıdır ve Fransa halkı, şimdi bu tercihi yapmak zorunda kalma tehlikesiylekarşı karşıyadır.

Sol, adam gibi bir adayla çıkmazsa!

Fransa’da (bile) solun şu andaki zaafı, hem “adam gibi” aday ve onun şahsında gerçekçi siyasa seçeneklerinden mahrum bulunmasıdır. Sosyalist Hollande, Mitterand’ın danışmanlığını yaptığı günlerden 2012’de cumhurbaşkanlığına seçildiği güne kadar ciddî hiç bir önerinin, hareketin, açılımın adamı olmadı. Solun başkan adaylığına seçilmesi bile adaylığına kesin gözüyle bakılan IMF eski başkanı Dominique Strauss-Kahn’ın bir seks skandalı ile sarsılması sonucu gerçekleşti. Programsız, olaylara bağlı tek atımlık barutu, laf ebeliğiyle kitlelere mal etmeye çalışan Sosyalist Parti, benzeri skandallarla sarsılmış olan Nicolas Sarkozy’nin karşısında kıl payı farkla başkanlığı kazandı. Programsızlık ve olayların önünde savrulma, Hollande’ın başkanlığının kısa bir özetidir ve nitekim bu başarısızlık, onun aday olmayacağını açıklamasıyla sona erdi.

Fransa’da, hatta tüm dünyada sol-sağ tanımı, Fransız İhtilali’nin radikal savunucuları ile Kraliyet kurumlarına karşı daha merhametli olmayı savunanların, 1789’da, Ulusal Meclis’te başkana göre solda ve sağda oturmalarından kaynaklanmış; ama zamanla ortaya sosyalist, demokratik sol, sosyal demokrasi farklarını oluşturan siyaset önerileri çıkmıştı. Sosyalist Parti, Fransa’da solu yine aynı farka indirgemiş bulunuyor. Hollande’ın her türlü başarısızlıkta, plansızlık ve programsızlıkta ortağı başbakanı Manuel Valls’ın en şanslı aday olarak görüldüğü Fransız Solu, artık tek atımlık barutu da kalmamış bu hali ile Fransız halkını, ehveni şeri seçme durumunda bırakmak üzere.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp