Top
Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

27/03/2008

Türkiye korosu

Sivil inisiyatif, önce derinlerde denenmişti. Şimdi ise gün ışığında... Açayım...
Türbanla ilgili anayasa değişikliği, Çankaya’da onay için bir süre bekletildi.
Sonradan öğreniyoruz ki...
Cumhurbaşkanı Gül, imzayı atmadan sessiz ve derinden yürütülen bir uzlaşma çabasından sonuç alınmasına zaman sağlamış.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve bazı sivil örgütlerin başkanları, kanaat önderleri, Meclis’teki siyasi partilerle temas kurarak bir uzlaşma ortamı oluşturmak çabasındayken Gül’ün imza atması elbette doğru olmazdı. Ancak... CHP’den “sızma” oluyor.
Artık çabaların gizliliği kalmıyor. İnisiyatif tıkanıyor.
Bunun üzerine Çankaya’da onay imzası atılıyor.
Zamanlama talihsizliği ise, imzanın atıldığı günün sabahı erken saatlerde Kuzey Irak’a kara harekâtının başlatılmış olmasıdır.
Bu köşenin yazarı dahil gazeteci milletinin çoğu “kara harekâtı zamanlamasının türbana Çankaya’da yeşil ışık imzasıyla aynı güne gelmesini birincisiyle ikincisinin perdelenmesi” olarak yorumladık.
“Bu kadar da rastlantı olmaz, herhalde türbana tepkileri geri plana çekmek için bir iletişim oyunu” diye düşünmüştük.

Gün ışığı hareketi
Daha önceki sessiz ve derinden inisiyatif tünel kazımı kayaya çarpınca, bu kez anlaşılan gün ışığında, ayağı yere basan sağlam bir yürüyüş yeğlenmiş.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu öncülüğünde Türkiye’yi kucaklayan işveren, işçi, esnaf, memur, çiftçi/köylü yani tüm Türkiye insanını temsil eden sivil toplum örgütleri ile bunların 81 ildeki kuruluşları aynı anda “sağduyu çağrısı” yaptılar.
Türkiye insanının nabız atışını yansıttılar.
TÜSİAD’ın da bu yoldaki dileğini Başkan Arzuhan Doğan Yalçındağ, birkaç gün önce dile getirmişti.
Sınırların ötesinde de ağırlığı olan TÜSİAD’ın çağrısı, bu yeni “sivil toplum örgütleri inisiyatifinin” önünü açmıştır.
Ayrıca... Tüm Türkiye’de rüzgârlar, bu açılımın yelkenlerini dolduracak güçtedir. Ama... “Sağduyu çağrısı” içi boş bir çerçevedir.
Doldurulması için toplumun siyasetçilere baskısı ivmeler kazanarak sürmelidir.
Yoksa... İz bile bırakmadan gündemden kayabilir.

Gül’ün daveti
Çankaya geleneğinde “liderler toplantısı” ve “yuvarlak masa toplantısı” vardır.
Masanın yuvarlak olmasının nedeni, liderlerin başında bulundukları partilerin milletvekili ve oy sayıları dikkate alınmaksızın hepsine eşit düzeyde oturma düzeni sağlanmasıdır.
Siyasette gerilim tehlikeli tırmanışlar yaptığı zamanlarda cumhurbaşkanları, liderleri önce tek tek çağırır, ikili konuşmalar yapar.
Sonra... Aldığı izlenimleri birleştirerek vardığı sonuçlara göre onları yuvarlak bir masa etrafında toplayarak çözüm oluşmasına çaba gösterir.
“Devlet kurumlarının uyum içinde işlemesini sağlamak üzere koordinasyon”  Anayasa’da öngörülen, cumhurbaşkanı görevlerinden biridir.
10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in döneminde zaman zaman gerilim tırmanıyor ve bu tür “yuvarlak masa liderler toplantısı düzenlemesi” mesajları veriliyordu.
Ancak... Sezer, bu inisiyatifi kullanmadı.
Anlaşılan... 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, siyasete daha fazla Çankaya ağırlığı koyan bir çizgi izleyecek.
CHP ve MHP genel başkanları Baykal ve Bahçeli’yi yaşanmakta olan gerilim nedeniyle Çankaya Köşkü’ne daveti de bunun bir işareti olabilir.
Olumlu bir tavırdır.
Fikret Bila’nın bugünkü Milliyet’te yayımlanan yazısı Baykal’ın “yeşil ışık” yakmadığını gösteriyor.
Belki bir sonuç alınmayacak ama en azından tansiyonu aşağıya çekeceği söylenebilir. Siyasetin doruklarında diyalog olursa, bir çözüm sonucu alınamasa bile tabanda, yani halkta ayrışım ve kutuplaşmaya hız kestirebilir.
Uzlaşma formülü üretmek, Anayasa’nın “değişmez/değiştirilemez” hükmü laiklik paydasında hiç de kolay değil.
Taraflardan biri “Anayasa’yı değiştirmeyelim de boynumuzu bile bile giyotine mi uzatalım?” diyor.
“Kapatılmayı” siyasi partiye “idam infazı” olarak görüyor...
Diğer taraf ise, “Laiklik ilkesinden geri adım atmak için mi uzlaşma?” diye soruyor. Bir sihirli formül henüz yok. Ama... En azından Türkiye’yi kamplara, cephelere bölmeden, önce tansiyonu düşürerek uygar ve demokrat bir toplumun psikolojisini oluşturmak gerek.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları