Top
Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

22/03/2008

Ergenekon’da med-cezir

Ergenekon öyle bir dava süreci ki, tepkilerimize “med” ve “cezir” savrulmaları yaptırıyor.
Örneğin...
Trabzon’da Jandarma Başçavuş Okan Şimşek ve Uzman Çavuş Veysel Şahin’in “Ermeni asıllı bir gazetecinin öldürüleceğini 7 ay önce üstlerimize haber verdik. Toplantıda konuşuldu. Sonra da bize hiçbir şey bilmediğimize dair ifade vermemiz emredildi”  itirafıyla allak bullak olduk.
Hrant Dink’e suikastın arkasında çok vahim karanlık tezgâhların varlığı kuşkularının altını çiziyor bu söylemler...
Doğruluğunu henüz “kesin” bilmiyoruz ama bir ya-lanlama da gelmiş değil.
Doğruysa, dehşet verici bir durum.
Öte yandan...
2 kez kalp krizi geçirmiş 83 yaşındaki İlhan Selçuk ve İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Prof. Kemal Alemdaroğlu gibi adresi, toplumdaki yeri, kariyeri belli iki isme, sabahın karanlığında “gözaltı” ile bir başka savrulma daha yaşıyoruz.
Normalde Selçuk ve Alemdaroğlu çağrıyla gelir, medeni bir saatte ifadelerini verirlerdi.
Eğer... Gözaltının uzatılması gerekiyorsa, bu süreç sorgudan sonra başlatılırdı.
Sabahın 4’ünde onların yataklarından alınarak apar topar sorguya götürülmeleri, bu kez de başka “kuşkular” üretiyor.
“Normali makulde aramak” ve “bulmak”, demokrasilerin yazılı olmayan ama en güçlü kuralıdır.
Anormalliklere, makul olmayan koşullarda tanıklık ederek, “med” ve “cezir” hareketleriyle savrulmak, toplumda kolektif beyin sarsıntılarına neden oluyor.

 

HAYDİ GS KONGRESİNE!.. 
Ali Koç, Fenerbahçe 1907 Derneği’ni hangi amaçla kurduklarını şöyle anlattı:
“Bir Fenerbahçe TÜSİAD’ı oluşturmak istedik. Fenerbahçe’ye gönül vermiş iyi eğitimli, genç, başarılı isimler bir araya gelsin, Fenerbahçe’ye omuz versin, fikir üreterek, maddi olanaklar sağlayarak think tank gibi çalışsın, Fenerbahçe’ye de daha alt kademelerden girerek ileride yönetime geçecek fidelik işlevini de üstlensin, kulüpteki hiziplerin üstünde olsun, Fenerbahçe yönetimleri etrafında tüm camianın kenetlenmesine hizmet etsin diye düşündük.” 
1907 Fenerbahçe Derneği işte böyle kuruluyor.
Fenerium mağazalarından tutunuz da diğer gelir kaynaklarının yaratılmasına, 1907 tribününün inşasına ve en önemlisi, Fenerbahçe yönetimi etrafında tüm camianın kenetlenmesi çabalarına öncülük ediyor. Bu örneği neden verdim?..
Bugün Galatasaray’ın kongresi var.
Adnan Polat ve arkadaşlarının sandıktan çıkması kesin görünüyor.
Lisetede Işın Çelebi, Yiğit Şardan, Mümtaz Tahincioğlu, Cemal Özgörkey gibi uluslararası vizyon sahibi, deneyimli isimlerin bulunması güvence...
Ayrıca... Murat Yalçındağ gibi Galatasaray tutkunu genç adamlar da yönetimde yarınlar için deneyim kazanacaklar.
Adnan Polat, dün de belirttiğim gibi yıllardır yönetim merdivenlerinde adım adım doruğa tırmandı.
Karizmatik, mert, ağırlıklı, tribünlerin sevdiği -hadi şunu da söyleyeyim- “uğurlu” bir isim.
Listesinde “liseli”si de var, dışarıdan olanlar da... Yani tüm Galatasaray camiasının etrafında kenetleneceği bir kadro.
Evet... Galatasaray, çayırda değil, 500 yıllık bir kültür geçmişine sahip bir coğrafyada Galatasaray Lisesi’nde kuruldu.
Çıtasının yükseklerde kalmasının bir nedeni de camiadaki “lise” mayasıdır. Ama... Hâlâ kimi liselilerin internet ortamında “Oy atmayın” ya da “beyaz liste” çağrıları dolaşıyor. Liselilerin çoğunun bu çağrıya uyacaklarını sanmıyorum. Galatasaray Liselileri kongrenin senatosu gibi görürüm.
Günün birinde Galatasaray’a çağdaş, aydınlık, laik, Atatürkçü ilkelere ters bir yönetimin seçilmesi tehlikesine karşı onların oylarıyla toplu vaziyet alacakları ve bu girişimi önleyecekleri kanısındayım. Liseliler, böyle zor günler için saklanması gereken ağırlıklarını sığ çağrılarla yitirmemeliler.
Keşke, Ali Koç’un anlatımı birlik, beraberlik için bir model olsa ve derneğin başkanı Candan Erçetin bir açıklama yaparak, internetteki yanlış mesajları durdurabilse.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları