DÜN PKK/YGP/SDG’nin Akçakale, Ceylanpınar ve Nusaybin’i hedef alan havan atışları sonucu 1’i bebek olmak üzere insanlarımızı kaybettik.

Ağır yaralı olanlar da var.

Kayıplarımız artabilir.

Cephede vuruşmak değil, sınırdaki yerleşim yerlerimizi, sivil halkımızı hedef alan ilkesizlik, yüreksizlik.

Rahmet, dualarımız yitirdiğimiz canlar için, yaralılara da şifa ve geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz.

..................

TSK harekâtında sivillere zarar vermemek için büyük özen gösterirken ve bunu sık sık vurgularken, PKK’nın bilerek, isteyerek, yani taammüden sivil yerleşim alanlarını vurması “terörist imzasıdır.”

Teoride “terörist” tanımı üzerinde tam bir tanım yapabilmiş değil.

Ama...

Bir tek ortak bileşeni “sivillerin hedef alınmasıdır.”

PKK, dün, işte tam da bunu yapmıştır.

Akçakale’nin merkezinde Kaymakamlığın, Milli Eğitim İlçe Müdürlüğü’nün ve oradaki okul bahçesinin vurulması, sivillerin hedef alındığı, taammüden cinayet ve saldırıdır.

Neyse ki bu harekât nedeniyle okullar tatil edildiği için çocuklarımızı kaybetmedik.

PKK’ya sınır ötesi harekât yapılmakta.

Muhatapları TSK ve Suriye Milli Ordusu.

Ama...

PKK Akçakale’nin yani sivil yerleşme bölgesinin tam ortasını hedef almış.

Bu “çarpışma” değil “terör saldırısıdır...”

Sınırdan canlı yayın yapan gazetecilere keskin nişancılarla ateş etmek de öyle...

TSK ve Türkmen, Kürt, Arap Suriyeli rejim karşıtlarından oluşan Suriye Milli Ordusu sadece ve sadece PKK’ya ait -harekât öncesi- mevkii, koordinatları saptanmış binaları, komuta, lojistik merkezleri mevzileri, tünelleri vurmakta.

Öldürülen ve sayıları 109 olarak açıklananların hepsi PKK’lı...

Yaralananlar da öyle.

Bu arada...

Operasyon sürecinin karmaşası içinde bizim kuvvetlerimiz tarafından da bazı sivillere zarar verilebilir.

Ama...

İstek dışı...

Böyle koordinatlar girilerek, sivil alan olduğu bilinerek, taammüden hedef almak olmaz.

....................

Bunları, dünya kamuoyuna duyurmalı ve iyi anlatabilmeliyiz.

On binlerce TIR silahla donatılan... Yıllardır ABD ve diğer bazı Batılı devletlerin subayları tarafından eğitilen on binlerce PKK’lının kendini yıllardır tahkim ettikleri mevzilerde savunamayıp, sınırın ötesindeki sivil halka havan toplarıyla, roketlerle ateş ettiklerini göstermeliyiz.

PKK’ya “terörist” değil, “uluslarını korumak ve devlet kurmak için mücadele eden savaşçılar” gibi tanımlar yapan odaklara işte gerçek diye bu saldırılar ortaya konulmalı.

....................

Ankara “diplomasi” yönetimini iyi yürütüyor.

Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la diyaloğu doğrultusunda, ABD’nin askerlerini harekât noktalarından çekmiş olması, hava sahası kapatılmadığı için Türk savaş jetlerinin güvenli kuşakta öngörülen 30 km derinliğe kadar inerek PKK hedeflerini vurabilmesi çok önemliydi.

NATO da karşı tavır koymadı.

Rusya renk vermedi.

Bunlar harekâtın başlaması ve başarılı sürmesinde etkili dış nedenleridir.

AB ve Mısır, Suudi Arabistan vs. pek de kıymeti harbiyesi olmayan, şu aşamanın teferruatları.

....................

Türkiye’nin devletler ve kurumlarla diplomasi trafiğinin ötesinde, küresel kamuoyunun özellikle de dünya medyasının çok iyi bilgilendirilmesi hiç ihmal edilmemeli.

Devleti yönetenleri yönlendiren kamuoylarıdır, bunu da medya oluşturur.