Top
Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

07/02/2009

Abdülhamit, CHP ve çarşaf

CHP‘nin “Kuran kursu” ve “çarşaflı kadın üye kaydı” açılımları üzerine Kurtul Altuğ bir Abdülhamit belgesi gönderdi.
CHP’nin demokrasi mücadelesinde efsane gibi olan AKİS dergisinin yıllarca Genel Yayın Yönetmenliği’ni yapan, bu yayınlar nedeniyle “Hilton” diye anılan Ankara Ulucanlar Cezaevi’nde yatan Yassıada Davası’nda 1 numaralı tanık olan Kurtul Altuğ, üzgün.
Atatürk’ün, İnönü’nün partisi CHP’ye ve AKİS’te beraber çalıştığı dostu/arkadaşı Deniz Baykal’a bu yeşil açılımı hiç yakıştıramıyor.
Pek çok sağlam CHP’li gibi o da tepkili.
“Abdülhamit’ten bile geride olabilir mi CHP?” diye sorguluyor.
Gönderdiği belge uzun.
İfadesi güncel Türkçeyle sadeleştirilmiş belgeden bazı satırları yansıtayım:

Çarşaf yasaklansın
2 NİSAN 1892’de Sultan Abdülhamit’in Başkâtibi (Serkâtib-i hazret-i şehriyari - bende) Süreyya imzasıyla ve İrade Dahiliye, 99887 numarayla yayımlanan genelgede, Sultan Abdülhamit’in Cuma Selamlığı töreninden sonra Teşvikiye’deki Silahhane’ye gidişinde ve oradan da saraya dönüşünde siyah çarşaflara bürünmüş, yüzlerini aynı renkte ince peçelerle örtmüş kadınları gördüğüne işaret ediliyor.
Onları matemdeki Hıristiyan kadınlarına benzetiyor.
Büyük İslam devletinin ayakta durması, devamı ve yükselmesi, kadın ve erkek bütün Müslümanların her türlü hal ve hareketlerinde şeriatın yüksek hükümlerine son derece özenle uymalarına bağlı olduğuna dikkat çekiliyor.
Ve şu satırları aynen yayımlıyorum:

............... bu çarşaflar ise İslâm kadınlarınca örtünmeye aslâ uygun ve müsait olmadığı gibi bir maksatla şuraya buraya girmek için bazı münasebetsiz erkekler tarafından da bir fesat ve melânet perdesi olarak kullanılmakta olup hatta geçenlerde bir erkek bu suretle çarşafa bürünerek kadın kıyafetinde silâhlı olarak bir eve girip içerdeki kadının üzerine hücumla çaldığı eşyayı pencereden arkadaşına atarak savuşmuş olduğundan dindarlık ve maslahat bakımından meydanda olan zararlarından ötürü icap edenlere münasip bir şekilde anlatılıp tenbihlerde bulunmak suretiyle kadınların çarşaf giymelerinin yasaklanması Padişah emri iktizasındandır. 

İlk çarşaf
VE bir not:  Kadınlar İstanbul’da 19. yüzyılın ortalarında çarşaf giymeye başladılar.
1850’lerde Suriye Valiliği’nden dönen Suphi Paşa’nın karısı İstanbul’da ilk çarşaf giyen kadın oldu.
(Soner Yalçın’ın 17 Eylül 2007’de   Hürriyet’te yayımlanan yazısından...)

 

MASAL ve BALE
CEYLAN İnsel’in “İstanbul-Garaj”daki sergisinin “Masal ve Bale” olan adı çekti önce...
Sonra resimleri ve babası...
Sondan başlayayım...
Bir süredir Milliyet’te Dr. Hasan İnsel imzasıyla sağlık yazıları okuyorsunuz.
Onunla dostluğumuz çok daha öncelere, 1980’li ilk yıllara uzanır.
Türkiye’nin en iddialı teknolojik donanımına sahip, harika doktorları olan İntermed’in kurucusudur.
Dostlarının, sağ omuzlarında hissettikleri melektir.
Hasan’ın kızı Ceylan, sergisinde masalları dans gibi yorumlayarak tuvale rengârenk yansıtmıştı.
Amerika’da iş idaresinde iletişim ve İtalyanca bölümlerini bitirmiş. Bu arada School Of The Museum of Fine Arts’ta resim eğitimi almış.
Gene Amerika’da School of Desingn’da Grafik Tasarım bölümünü bitirmiş.
Gökşin Sipahioğlu’nun kurucusu olduğu Paris’teki Sipa Press’in Fotoğraf bölümünde çalışmış.
“6 Buçuk İnç Karelik Cennet” adlı bir hikâye kitabı yayımlanmış. Türkiye ve dünyada sergiler açmakta.
Sanatın kalbi sayılan İtalya’da yaşamakta.
Dr. Hasan, hep güler yüzlüdür ama bu kez kızının sergisi bağlamında ayakları yerden kesilmiş gibiydi.
Yoksa...
Kızının sergisindeki “Yerçekimi Olmayan Prenses” tablosunun “Yerçekimi Olmayan Baba” canlandırması mı?

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları