Top
Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

06/07/2012

CERN ve kutsal kitaplar


ATOM altı mikro parçacık sonsuzluk tarihindeki varoluşu kanıtlıyor.
Bir adım daha...
CERN’de yoktan var edilen ağırlıklı parçacık, bilimle Tanrı inancının buluşması” diye de yorumlar alıyor.
Tek Tanrılı dinlerin kutsal kitapları “tek yaratıcının her şeyi yoktan var ettiğini” yazar.
Pozitif bilim ise yüzyıllarca “kâinatta hiçbir şeyin yok olmadığı ve hiçbir şeyin  yoktan var olmadığı” iddiasındaydı.
CERN’de “atom altı parçacığının, büyük patlama ortamında” yoktan var edilmesi, kutsal kitapların “Tanrı tarafından yoktan var edilme” bildirimleriyle örtüşüyor ya da böyle düşünceler var.
Bilim, CERN deneyinde aldığı ve yüzde 99,999 doğru olarak kabul edilen sonuçta bakın “varoluşun uzay ajandasını” nasıl tanımlıyor.

VAROLUŞUN TARİHİ
* 0 (sıfır) saniye: Büyük patlama, enerji yoğunluğu sonsuz, çünkü evren nokta kadar.
* 0, -25 tane sıfır -1 saniye, yani saniyenin trilyonda biri: Nokta halindeki evren yaklaşık 300 km’ye genişlemiş.
* 0, 00001 saniye: Proton ve nötronlar oluşuyor.
* 180 saniye: Hidrojen ve helyum gibi hafif çekirdekler oluşuyor.
* 380 000 bin yıl: Elektronlarla birleşen hafif çekirdekler hidrojen ve helyum atomlarını oluşturuyor.
* 200 000 000 yıl: Yıldızlar ve gökadalar oluşuyor.
* 9,2 milyar yıl: Güneş sistemi oluşuyor.
* 10 milyar yıl: Dünyada hayat başlıyor.
* 13,7 milyar yıl: Bugün. (Taha Akyol’un köşesinde Gökhan Ünel’den.)
İnsanoğlu aya indiğinde astronot: “Benim için küçük fakat insanlık için büyük adım” demişti.
CERN’de atılan adım “mikro” ama kâinat tarihine “kosmos” adımı.

 

HİGGS VE NASH

CERN’de üretilen Higgs parçacığı (bozonu) 81 yaşındaki İskoç Fizik âlimi Peter Higgs’in adını taşıyor.
Onun daha 1964 yılında ortaya attığı teorinin kanıtı bu olay.
Peter Higgs’e bu yılın Nobel Fizik Ödülü’nü alacak bilim insanı gözüyle bakılmakta.
CERN deneyinin yapılmasından yıllar önce “kazan-kazan teorisiyle” Nobel ödülünü alan John Nash’ı tanımıştım. Bir yemek boyu beraber olmak, konuşmak şansını yaşamıştım.
Ona bugünkü CERN deneyindeki “yoktan varolmak” sonucuna uzanan kuantum fiziğindeki “madde yok, düşünce var” diye basite dönüştürülen soruyu yöneltmiştim.
5 Ekim 2003’te bu köşede Nash izlenimlerim şöyleydi:
Kısaltarak yansıtıyorum.


Nobelli John Nash ile Zeyrekhane’de.



A Beautiful Mind (Akıl Oyunları)
Filminde John Nash’ı Russel Crow oynamıştı.

.....................
Akıl oyunları adlı filmle tanıdığımız matematik dehası Nobel ödüllü John Nash ve eşi Alicia Nash ile akşam yemeğindeydim...
Nash’leri İstanbul’da konuk eden Ali Rıza Bozkurt’un davetlisiydim. Bozkurt, yemek yeri için Fatih’teki “Zeyrekhane Lokantası’nı” seçmişti.
Zeyrekhane, manastır - kilise olarak 1100’lü yıllarda yapılmış, Ayasofya ve 12 Havariler Manastırı’ndan sonra en önemli yapıtlardan biri.
Fatih döneminde camiye çevrilmiş.
Öndeki bölüm, Rahmi Koç tarafından onarıldı.
Osmanlı döneminden otantik kavukluklar, yazılar, resimler ile Haliç İstanbul’unun yaşandığı bir mekân oluştu.
Tasavvuf müziği eşliğinde Türk yemekleri nefis.
Nash’ın da orada bulunmaktan pek açık belli etmese de keyfini, algıladım.
Broşürleri, Osmanlı parçalarını, resimleri tek tek inceliyordu.
Kiliseden camiye geçişi soruyor...
Bazen sorularının cevaplarını gene kendi veriyordu.
Örneğin...
Sordu:
“Önce kilise... Sonra cami... Neden?”
Ve cevabı da kendisi verdi:
“Olabilir. Yahudi, Hıristiyan, Müslüman...
Üçü de tek Tanrılı dinler. Belki aynı Tanrılı.”
Biraz durdu ve devam etti:
“Bahai dini de tek Tanrılı bu üç dinin birleşmesi değil mi?”
Peki Allah’a inanıyor mu?
Nobel ödüllü matematik dehasının cevabını ne yazık ki buraya yansıtamıyorum.
Agnostik, yani dinlerin dışında kalarak tek Tanrı’ya inananlardan değil.
İnanmayan da değil.
“Kuantum fiziği için düşüncelerini” de sordum.
“Kuantumda, madde yok, düşünce var...
Bilimsel Fizik ise düşünceye yer vermez.
Her şey madde...”
Nash ne düşünüyor?
Cevap:
“Her şey hayal ile başlar. Düşünceye dönüşür. Denenir. Matematikle uygulamaya konur.”
Bu arada gene dinlere ve matematiğe dönüyor.
“19 rakamının, İslam için önemini” vurguluyor.
“Kutsal Kitap Kuran’da ortak bölendir” diyor.
Nash, havadan sudan tek tük konuşmalar yaparak, herkes gibi görünmek de istiyor sanki...
Kıs kıs gülerek Ali Rıza Bozkurt’a, “damadının katıldığı tenis turnuvası finalini” soruyor.
“Şampiyon oldu” cevabını alıyor.
“Setlerdeki sayılarını   soruyor” bu kez de...
Atom altı parçacığa ismi verilen Peter Higgs ile de konuşmak isterdim.
Kutsal kitaplardaki “Yoktan var eden tek Tanrı” tebliği için acaba ne düşünüyor?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp