Top
Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

05/09/2020

Bağımsız kırsal ekonomi inşa etmenin tam zamanı

“Kırsal alanlarda yaşayanların, kent merkezlerine geçim kaynağı bulmak için artık göçmen işçi olarak gönderilmesinin, hiçbir haklı sebebi yoktur. Doğru kurumlar oluşturulursa ve doğru politikalar benimsenirse, hayatta kalmak için insanlar geçimlerini evlerinin çevresinde sağlayabilirler...”

Bağımsız kırsal ekonomi inşa etmenin tam zamanı

İktisatçılar her zaman kent ekonomisini, ülke ekonomilerinin motoru olarak hayal ettiler. Kırsal ekonomiye ise, emek ve tarımsal girdilerin tedarikçisi rolünü verdiler. Kırsal alanlardaki temel altyapı eksikliği göz önüne alındığında, geçmişte haklı bir sebepleri olabilirdi. Kırsal alanlarda yaşayanların, kent merkezlerine geçim kaynağı bulmak için artık göçmen işçi olarak gönderilmesinin, hiçbir haklı sebebi yoktur. Doğru kurumlar oluşturulursa ve doğru politikalar benimsenirse, hayatta kalmak için insanlar geçimlerini evlerinin çevresinde sağlayabilirler. 

Kayıt dışı sektör

İktisat teorisi, geniş ve adaletsiz fırçasıyla, henüz kayıtlı sektöre giremeyenler için, her şeyi kapsayan bir sektör olarak “kayıt dışı sektör” adı verilen bir sektör oluşturdu. Bu insanları teorik görüşlerinin dışında tutmak ve “resmi sektör” dedikleri heyecan verici sektöre devam etmek teori için uygun bir yoldur. Grameen Bankı oluşturmak için yaptığım çalışmalar, bana ekonomik teorinin durumunu tamamen yanlış yorumlandığının farkına varmamı sağladı. Bu yanlış kavramsallaştırma, bu sektör için buldukları küçümseyici isim olan “kayıt dışı sektöre” açıkça yansımaktadır. Bu sektör için kullandıkları bir diğer garip isim de “örgütlenmemiş sektör”. Bana komik geliyor. Çünkü, iktisatçılar öncelikle onu organize etmek için çaba göstermeyi reddediyorlar, sonra onu “örgütsüz sektör” olarak adlandırarak suçluyorlar. Bu sektör için uygun ismin bu sektörde neler olup bittiğini yansıtması ve girişimcilik potansiyelini tanıması için, “Mikro Girişimci Sektörü” olması gerektiğini düşünüyorum. Bu sektörü ekonominin yaratıcı merkezi olarak görüyorum. İnsan doğal enerjisiyle büyür. Bu enerji, insanların doğal girişimciliğinin tohum yatağıdır. Bu sektördeki insanların çoğu, mikro iş kurmak için para bulamadıkları için kayıt dışı ücretli işlerle geçimini sağlıyor.

Girişimciler bakanlığı

Bir hükümetin geleneksel olarak başında bir bakanın olduğu bir Çalışma Bakanlığı vardır. Bu, emeğe verilen siyasi ve ekonomik önemi gösterir. Benzer bir mantıkla, mikro girişimci sektörüne yasal, kurumsal ve siyasi destek sağlamak için bir “Mikro Girişimciler Bakanlığı” oluşturmanın çok önemli olduğunu görüyorum. Ne de olsa, ihmal edilmiş ve kendi hatası olmaksızın terk edilmiş olan ülke nüfusunun neredeyse yarısından fazlasını oluşturuyorlar.

İnsan merkezli ekonomi

İnsan merkezli bir ekonomi yaratmak bu programın özü olmalıdır. Bu yeniden tasarım programının temel hedeflerinden biri, hiç kimsenin - erkekler, kadınlar, gençler - hayatta kalmak için doğduğu yerden ayrılmamasını sağlamak olmalıdır. Kendi evine yürüme mesafesinde geçim için yeterli imkanlar olmalıdır. Kırsal kesimdeki insanların kaliteli eğitim için kendi köylerini terk etmek zorunda kalmalarını önlemek için Türkiye’nin geçmiş tarihinde de yer almış örnek kuruluşlar olan Köy Enstitüleri 2.0 hayata geçirilebilir. 

Gerçek mikrofinans 

Bir mikrofinans kurumunun dar gelirli mikrogirişimcileri desteklemesi için temel unsurları şunlardır: a) sosyal bir işletme olmalıdır, b) en yoksul kırsal kesime adanmış olmak - kadınlara odaklanmak, onların girişimciliğini desteklemek, c) teminatsız bankacılığa dayanacak, d) ve mali olarak kendi kendine yeten bir kurum olmaya devam ettiğinden emin olmak için vadesiz mevduat alma gücüne sahip uygun bir banka olmak.

Mikrofinans, ticari bankacılık sistemine meydan okuyarak Bangladeş’teki Grameen Bank ile ortaya çıktı. Grameen Bank uygulması, bankaların fakirlere borç vermemesinin asıl sebebinin, halkın kredi değerliliğiyle ilgili olmadığını, genellikle anlatıldığı gibi, insanın kendisinin ticari bankalar nezdinde bir değerinin olmaması olduğunu ortaya koydu.

Türkiye’de mikrofinans

Türkiye’de mikrofinans uygulamasını, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı ile Grameen Trust birlikte müşterek proje olarak 2003 yılında Türkiye Grameen Mikrofinans Programı(TGMP) olarak başlattık. 64 ilde 92 şubede, 200.000 dar gelirli kadına teminat ve kefalet olmadan 1 milyar liradan fazla mikrokredi sağlandı. TGMP; 2006 yılından beri PricewaterhouseCoopers’ tarafından denetlenmekte olup, Vakfı Mütevelli Heyetine, Yönetim Kuruluna ve Denetim Kuruluna her ne ad altında olursa olsun tek kururş gelir sağlanmayan bir sosyal işletmedir. Burada amaç, yoksul kadınların girişimcilik için ihtiyaç duydukları finansmanı, faiz almadan ve kar amacı gütmeyen sadece işletme giderlerinin karşılanması maksadıyla cüzi bir hizmet bedeliyle ve teminatsız sağlamaktır. Türkiye’de de en az 5 milyon dar gelirli mikrogirişimcinin faydalanması maksadıyla, bu alandaki gayretlerin arttırılması yararlı olacaktır. 

Mikro girişimci bankası

Kırsal alan için uygun bir finansal sistem oluşturarak, girişimcilik piramidinin tabanındaki yaşamı ateşleyebiliriz. Finans, girişimciliğin temel yakıtıdır. Ancak adil finansal hizmetler, mikro girişimciler için her zaman çok uzak oldu. Mikro girişimcilerin çoğu girişimcilik yolculuğuna eli boş başlıyor. Mikro girişimci sektörü bir bütün olarak, “Sosyal İşletme Mikro Girişimci Bankası (MGB)” olarak yeni bir özel finans kurumu çeşidini hak ediyor. Gerekirse yeni bir yasa çıkararak bu kururluş oluşturulursa, tüm mikro girişimci sektörü, önemli ölçüde değişecektir. Tüm MGB’lerin sosyal işletme haline getirilmesi yasal olarak zorunlu hale getirilmelidir. Sosyal işletme, insanların karşılaştığı belirli bir sorunu çözmeyi amaçlayan, kişisel karı sıfır olan bir iştir. MGB’ler, kırsal alanların ihtiyaçlarına adanmış bir kırsal finans kurumu yaratmanın ilk adımı olabilir. Kırsal bir kurum olarak büyümesini sağlamak için MGB’lerin merkezi kırsal alanlarda yer almalıdır. 

Doğru zaman

Bir sosyal işletme olarak ‘Mikro Girişimci Bankası’nın oluşturulması, kitlelerin girişimci gücünü açığa çıkarmanın ve kırsal ekonomiyi geleneksel kent merkezli ekonomiye paralel bir ekonomi olarak yaratmanın anahtarıdır. Doğru kavramsal çerçeve ve uygun kurumlar ve politikalar geliştirildiğinde, kırsal ekonomiler dünyanın geri kalanıyla ilgilenen güçlü ekonomiler olabilir.

Bu yeni vizyon için doğru zamandır.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp