Top
Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

09/10/2008

Yol haritası K. Irak diyor

Bu iş artık bitmeli.  Uzadı.   PKK teröründen söz ediyorum.
Evet, bir ülkede savaş bu kadar uzun süremez. Başbakan’ın “grup” konuşmasındaki bahaneler boşunadır. Bunu bitirmenin bir yolu olsa gerek.
Ama, “Herkesin başka bir hesabı olursa bu iş bitmez, bitirilemez” diyorsanız o başka.
Oysa, bu ülkede yaşayan 72 milyonun tek bir hesabı var, korkusuz ve mutlu yaşamak.
Bunun da ilk şartı; gençlerini teröre kurban vermemek veya verecekse bir kez vermek ve bu işi kökünden halletmek.
Tezkere de dün bunun için kabul edilmedi mi?
* * *
Terörle mücadelenin iki cephesi var.
-  Sosyal yön.
-  Askeri yön.
“Sosyal yönünü siyasiler çözümlemedikçe askeri tedbirler tek başına işe yaramaz, ikisi paralel gitmelidir” diyenler var.
Bense, aksi görüşteyim.
Zaruret halinde, bir süre ikisi paralel gitmeyebilir.
Biz, şimdi, daha doğrusu önce askeri yöne ağırlık verelim. Mecburuz çünkü. “Sosyal yön” de arkadan yetişsin.
Kuzey Irak’a girelim ve orada sınır boyunca bir emniyet kuşağı teşkil edelim. Bu yeni söylenmiyor, ama yapılmadı. Kim ne derse desin, Türkiye buna muktedirdir. (Ben o sınıra gittim.)
Bu kuşak dağlık bölgenin arkasında düz arazide olacak ve Irak’ın kuzeye hâkimiyetine kadar muhafaza edilecek.
ABD ve Bağdat buna karşı çıkamaz. Çıksa ne olur... Ölenler, öldürülenler onların çocukları değil. Madem onlar bu çatışmaya engel olma iktidarından yoksunlar, öyleyse Ankara gereğini yapmalı, o kadar... “Korkunun ecele faydası yok.” Bunu da bilelim...
* * *
Güneydoğu’da rol sahibi olduğu zannedilen iki parti var.
Biri AKP, diğeri DTP.
AKP bölgeden oy bekliyor. Milletvekillerinin bir bölümü de o bölgeden. Onun için AKP dikkatli.
Ve onun bu dikkati ülke yararına mı, tartışılabilir. Çünkü hükümet de AKP’li.
DTP’nin bazı ileri gelenleri ise olayları adeta teşvik eder gibi.
Nasıl?
PKK’nın ilk ortaya çıktığı günü, yanılmıyorsam “15 Ağustos”u bayram ilan ederek.
“Canlı kalkanlar” kullanılmasını önererek.
PKK’ya “terör örgütü” demeyi alenen reddederek ve PKK ile DTP’yi bir görerek.
“Operasyona izin verilmeseydi bu 15 insan ölmeyecekti. Asıl şiddet yanlısı hükümettir” diye yalan söyleyerek.
* * *
Öyleyse tekrar edelim:
Sosyal önlemler alınadursun, asker Irak’ın kuzeyinde kendine düşeni acele yapsın. Yani, yeni yol haritası Irak’ın kuzeyini gösteriyor, göstermeli. Bilinsin ki, vebal, bu çareye başvurmayanlarındır. Ve vebal teröre karşı tedbirler ile demokrasiyi karıştıranlarındır.

 

LAF
-  Cumhurbaşkanı Gül: “Saldırının hesabı herkesten sorulacak...”
-  Başbakan Erdoğan: “Özellikle, yazılı, görsel, tüm medya kuruluşlarımızdan, destek rica ediyorum...”
-  Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek: “Saldırının tezkere öncesi olması manidar...”

 

Bana ne... Bana ne...
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Almanya’dan Deniz Feneri dosyasını istemiş.
Oysa bakan daha birkaç gün önce Antalya’da “Bana ne... Bana ne...” diye tepki göstermişti.
Bakan iyi dönüyor değil mi?

 

Resimleri heyet seçmeli
Yeni paraların üstüne bazı Türk bilim ve edebiyat adamlarının resimleri kondu. Bu da tartışmaya yol açtı.
“Devlet Sanatçısı” sıfatının da eleştirilere sebep olduğu hatırlanırsa, bu tartışma yadırganmayacaktır.
Keşke paralara resimleri konacakları bilim ve edebiyat dünyasından bir heyet seçseydi.

 

BAZI
Ermeniler ve biz

Ermeniler yanlış anlamasın. Türkiye’de yaşayanlar bizim kardeşimiz. Ama dışarıda yaşayan bazı Ermenilerin Türkiye düşmanlığı bitmiyor. Oysa Ermenistan’ın menfaati 72 milyonluk Türkiye ile dost geçinmek, varsa eski düşmanlıkları unutmak değil mi?
Bunları şunun için yazdım.
Daha Türk Cumhurbaşkanı’nın Ermenistan ziyareti soğumadan Ermeni Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan şık olmayan bir açıklama yaptırdı: “Ermeni Cumhurbaşkanı Sarkisyan’ın gündeminde Türkiye ziyareti yok.
Sarkisyan, Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlarının görüşmesinden de çok şey beklemiyor.”
Gördünüz mü, kendini bilmezliğin böylesini.
Demek ki, “Gül, Ermenistan’a gitmesin” diyenler haklıymış.
Hem de Sarkisyan bu bozguncu, bu saygısız tavrı, ABD’nin Erivan’a tayin ettiği yeni elçinin, “Türkiye ile ilişki Ermenistan için tarihi bir fırsat” dediği günlere rastlıyor.
Sonra “diyaspora”nın da harekete geçtiğini duyuyoruz. Onlar, Fransa Senatosu’nda, “Soykırım olmadı” diyenlere ceza getiren maddenin acele kabulünü istiyorlar.
Bu ne biçim dostluk arayışı, diyenlerinizi duyar gibiyim.
Yoksa biz rüya mı görüyoruz?

 

VAR MI?
CHP’nin projesi

Biz AKP’yi eleştirdikçe bazıları “Yakaladım” diyor, bu adam CHP’li.
Yani bizde bugün insanlar ya AKP’li olacak, AKP’li değilse CHP’lidir. Oysa gerçek böyle değil.
Yani adam AKP’li olamaz ama CHP’li de değildir. Bu partileri, AKP’yi de CHP’yi de Türkiye için yeterli bulamaz.
Bu mümkün değil mi? Mümkün.
İşte biz de AKP’yi beğenmiyoruz ama CHP için de “Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman çelebi denir” diyoruz.
Yani konumuz CHP.
Ne söylemek istiyoruz?
CHP proje fakiri. Yani sağlık mı, eğitim mi, çalışma hayatı mı, enerji mi, savunma mı, ulaşım mı vs. halkın anlayacağı şekilde, kısa, alternatif projeleri yok ki açıklamıyor. Oysa, olsa açıklanır değil mi?
Yalnız eleştiri.
O da lazım ama projeyle beraber.
Bakın İstanbul Belediyesi AKP’li. Ve bu belediye, Zincirlikuyu-Avcılar metrobüs hattını yaptı ve AKP bu yol nedeniyle oy alacak.
Peki CHP ne yapıyor?
Seyrediyor.
CHP, seyretmek yerine, yeni bir “proje” ortaya koyup, “Biz olsak, mevcut yolu metrobüs için daraltmaz, metrobüs tercihli yolunu havadan geçirirdik” diyemez mi?
Bu ve benzeri projeleri duyunca halk olarak biz de, Mehmet Sevigen gibi, İstanbul Belediye Başkanlığı’nı bu kez mutlaka CHP’nin kazanacağına inanabilirdik.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları