Top
16/07/2023

Türkiye’nin zor misyonu

Bu haftanın en dikkat çeken çıkışlarından birini, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yaptı. Putin, Ukrayna ile müzakereler için Mart 2022’de İstanbul’da yapılan görüşmeleri sürdürebileceklerinin mesajını verdi, “İstanbul’daki ana çerçeve üzerinde kaldığımız yerden devam etmeyi kabul ediyoruz. Rusya ve Ukrayna tarafından üzerinde uzlaşılan taslak anlaşma o dönem Ukrayna tarafından çöpe atıldı. Oradaki her şeyle hemfikir olalım olmayalım, metnin hâlâ kabul edilebilir olduğunu düşünüyoruz” dedi.

Tabii, süreç tam anlamıyla Putin’in dediği gibi işlememişti. Ayrıntılarını paylaşacağım ama Ukrayna Rusya’dan o teklife yanıt beklerken, o taslağı çöpe atan Batı olmuştu. Dolmabahçe’deki o görüşmeler önemli bir zemindi ancak ilerletilemedi. Birkaç ay geçmeden Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, 10 maddelik bir barış planını dünyaya duyurmuştu. Bugün gelinen noktada -ki Zelenskiy son İstanbul ziyaretinde de o plana atıf yapmıştı- Ukrayna artık o planı masada tutuyor ve müzakerelerin bunun üzerinden yürümesini istiyor. Türkiye’ye gelince, İstanbul sürecini arabuluculuk için önemli buluyor ama Zelenskiy’nin 10 maddelik planına da karşı değil. Bu durumda Ankara iki planı da dikkate alarak yeni bir orta yolu bulmanın arayışına girecek gibi görünüyor.

İstanbul’da ne olmuştu?

Süreci hatırlatmak, tarafların masaya oturma ihtimalini öngörebilmek açısından faydalı olabilir. Rusya ve Ukrayna heyetleri 29 Mart 2022’de İstanbul’da görüşmüş, “savaşın başından bu yana çözüm için en büyük ilerleme” sağlanmıştı. Varılan mutabakat şöyleydi:

Ukrayna, Dolmabahçe’deki görüşmede Rusya’ya askeri ittifaklara katılmayacağı ve tarafsız statüsünü koruyacağının güvencesini vermişti. Buna karşılık Ukrayna için bir güvenlik yapısı kurulacaktı. O yapıda da garantör ülkeler NATO Antlaşması’nın 5. maddesine benzer şekilde Ukrayna’ya garanti verecekti. Yani Ukrayna’ya bir saldırı olması halinde tüm garantör ülkelerin harekete geçmesini ve saldırıyı yapan tarafa karşı savaşmasını öngörüyordu. Rusya bu teklife o zaman “Hayır” dememişti, Ukrayna da cevabı beklerken garantör ülkelerle tek tek görüşüp onları plana ikna etmek için görüşmelere başlamıştı. (Türkiye, ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Çin, Kanada, Polonya, İsrail görüşülen ülkelerdi)

Sonra ne mi oldu? Batılı ülkeler bu garantiyi vermedi! Yani Rusya planı reddetmeden, Batı’nın çekinceleri sebebiyle o plan neredeyse suya düşti. O dönem Ukraynalılar, Batılı ülkelerin bundan imtina ettiklerini açıkça söylüyorlardı. Aynı dönem Türk yetkililerden de açıkça “Batı garantileri vermek istemiyor, bu yüzden süreç ilerleyemiyor” yorumlarını çokça duymuştuk. Rusya ile bu yolda ilerleyemeyeceğini düşünen Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, İstanbul’daki toplantıdan 3.5 ay sonra Ukrayna’nın yeni planını dünyaya duyurdu.

Ukrayna’nın barış planı

Zelenskiy, kendi barış planını Kasım 2022’de yapılan G-20 zirvesinde açıklamıştı. Plan Rus askerlerinin çekilmesinden, savaş suçlularının yargılanmasına, nükleer güvenlikten ekolojik tahribatın giderilmesine kadar pek çok başlığı kapsıyordu. Ukrayna Devlet Başkanı, İstanbul planını hayata geçirme konusunda kendilerine karşı görünmez bir bariyer olan Batı’nın önüne bu kez çok daha zorlu bir planı koyuyordu. (Zelenskiy’nin 10 maddelik planı için bkz kutu)

Zelenskiy, “Rusya, bu savaşı bitirmek istediğini söylüyorsa, bunu eylemlerle kanıtlaması gerekir. Açıktır ki Rusya’nın sözlerine güvenilemez ve ihlal edeceği bir ‘Minsk-3’ artık olmayacak.” demişti. (Minsk toplantıları ve anlaşmaları Rusya ve Ukrayna arasında Donbas krizini çözmek için yapılmış ve imzalanmış, iki anlaşmaya rağmen sorun çözülememişti.)

Neredeyiz?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “İstanbul planı hâlâ masada” çıkışı önemliydi. Ancak Moskova ile müzakerelerin işe yaramayacağını düşünen Ukrayna Devlet Başkanı’nın yeniden Mart 2022’ye dönmek isteyip istemeyeceği muamma. Dahası İstanbul’da NATO üyeliği konusunda geri adım atan Ukrayna, NATO’nun Vilnius’taki zirvesinde alınan kararlardan sonra bu yoldan geri döner mi bu da soru işareti. Vilnius’taki sonuç bildirgesinde “Ukrayna’nın geleceği NATO’dadır” denilmiş, Ukrayna’nın NATO ile bütünleşmesini sağlamak için yeni bir konsey kurulmasına karar verilmişti.

Bu arada Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, daha geçen hafta İstanbul’dayken basın toplantısında Kiev yönetiminin barış görüşmelerine dair pozisyonunu açıkça ifade etmiş, hâlâ “10 maddelik barış planında” olduklarının altını çizmişti. Zelenskiy, “Bu planı hayata geçirmek için çalışıyoruz. Türkiye bu konuda liderlik göstermeye hazır. Cumhurbaşkanı’nın NATO üyeliğimizi hak ettiğini ifade etmesi beni ayrıca memnun etti” demişti. Anlaşılan o ki, sahadaki tablo, tarafların savaş planlamaları, aradan geçen 1.5 yılda yaşananlar ve Vilnius zirvesinden gelinen noktaya göre yeni bir zemin hazırlamak gerekir ve bu hiç kolay olmayacak. Bir başka deyişle süreç daha da karmaşık ve çetrefilli bir hale geldi; ama diplomasi de zaten bunun için var.

Türkiye’nin zor misyonu

Ukrayna’nın İstanbul planı (Mart 2022)

Ukrayna askeri ittifaklara katılmayacak, tarafsız statüsünü koruyacak,

Ukrayna’da yabancı ülkelere ait askeri üsler bulunmayacak,

Rusya Ukrayna’nın AB üyeliğine karşı çıkmayacak,

Ülkeler Ukrayna’ya NATO anlaşmasının beşinci maddesine benzer bir uluslararası güvenlik yapısı garantisi verecek,

Kırım’ın ilhakı üzerindeki müzakereler tam bir ateşkes sağlanınca başlayacak, görüşmeler 15 yıla yayılacak,

Donbas’ın statüsüne ilişkin görüşmeler liderler düzeyinde yapılacak,

Müzakereler sonundaki barış anlaşması Ukrayna’da referandumda oylanacak,

Ukrayna’nın 10 maddelik barış planı (Kasım 2022)

Nükleer güvenlik: Zaporijya ve çevresinde güvenliğin yeniden tesis edilmesi,

Gıda güvenliği: Ukrayna’nın tahıl ihracatının güvence altına alınması,

Enerji güvenliği: Rus enerji kaynakları üzerinde fiyat kısıtlamaları yapılması, Ukrayna’nın enerji altyapısının onarılması,

Esirlerin ve sürgünlerin serbest bırakılması: Çocuklar dahil tüm tutukluların serbest bırakılması,

Toprak bütünlüğü: BM şartı uyarında toprak bütünlüğünün teyit edilmesi,

Rus birliklerinin geri çekilmesi: Askerlerin geri çekilmesi, çatışmaların durması, Ukrayna-Rusya sınırının yeniden tesisi,

Adaletin tesisi: Rus savaş suçlularının yargılanması için özel bir mahkeme kurulması,

Çevrenin korunması: Mayınların temizlenmesi, su arıtma tesislerinin yeniden yapılması, ekolojik tahribatın önüne geçmek,

Çatışmanın tırmanmasının önlenmesi: Ukrayna için garantiler de dahil olmak üzere Avrupa-Atlantik alanında güvenlik mimarisinin oluşturulması,

Savaşın sona erdiğinin teyidi: İlgili taraflarca imzalanmış, bağlayıcılığı olan belgenin ilanı.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp