Bir sabah uyandığımızda uykuya dalarken ait olduğumuz dünyanın artık yerinde olmadığını görebiliriz. Çünkü dünya yeni bir çatışma ve savaş sürecine girdi. Bu artık yadsınamaz bir gerçek. Çatışmaların önlenmesi nerdeyse imkansıza yakın. Yapılabilecek tek şey ise bu çatışmaların küresel bir savaşa dönüşmesini engellemek ama bu da çok zor görünüyor. Sadece yakın coğrafyamıza baktığımızda bile irili ufaklı onlarca farklı çatışma bölgesi çıkıyor karşımıza. 

Mesela; Karadeniz’in kuzeyinde Rusya ve Ukrayna savaşıyor. Aslında Rusya’ya karşı tüm bir Avrupa ve ABD Ukrayna üzerinden bir savaş yürütüyor. Geçen hafta Hollanda Savunma Bakanı Kajsa Ollongren bunu çok net bir biçimde ifade etti: “Rusya’nın NATO’ya karşı tehdidini engellemek için Ukrayna’yı desteklemek en ucuz (en az maliyetli) yöntem” diyen Ollongren’e bir Ukrayna vatandaşı sıra sıra dizili Ukrayna asker mezarlarını göstererek yanıt verdi. Elbette bu durum Ollongren’in ya da herhangi bir AB liderinin umurunda olmadı. AB ve ABD yine Ukrayna’yı, Rusya’yı durdurmaya yetecek ama yenmesine asla yeterli olmayacak miktarda bir silah yardımı ile desteklemeye” devam edecek. 

Cumartesi sabahı ise Hamas ve Hizbullah İsrail’e karşı büyük bir saldırı dalgası başlattı. Saldırının ilk saatlerinde 100’den fazla İsrailli sivil ve asker Filistinli savaşçılar tarafından öldürüldü. Çok sayıda İsrail askeri esir alındı. Gazze’den İsrail’e 7 bin kadar füze ateşlendi. Bu saldırının İran tarafından desteklendiği herkesin bildiği bir gerçek elbette. Silah ve füzelerin İran tarafından temin edildiği de biliniyor. Bu saldırı dalgasına karşı İsrail ise “Demir Kılıçlar” operasyonunu başlattı. Bu operasyonun boyutu ne olacak şimdilik bilinmiyor ama Gazze’nin tamamen işgaline kadar gidebilir. Filistin halkını yeni bir göç ve acı süreci bekliyor muhtemelen. 

Sırbistan ve Kosova arasındaki tansiyon da günbegün artmakta. Sırplar Kosova sınırına yoğun bir askeri yığınak yapmaya devam ediyor. Bu yığınağın ne zaman mobilize edilebileceğine dair bir öngörü ya da tahmin yok ama uzmanlar bölgede her an yeni bir çatışmanın başlayabileceğini dile getiriyor. Burada da Rusya ve Almanya perde arkasındaki aktörler olarak karşımıza çıkıyor. 

Haberin Devamı

Azerbaycan’ın son Karabağ operasyonu da Ermenistan’ın terör taktiklerine döndüğünü bir kere daha gösterdi. Üstelik bu kez moda ve reklam endüstrisi destekli bir terör dalgası ile karşı karşıyayız. Ermenilerin yeni terör örgütü VoMa reklam ve moda sektöründen de destek alarak propaganda sürecine başladı. (Bunu ben söylemiyorum baştan belirteyim) “Gucci’nin çirkin modeli” olarak nam salan Armine Arutunyan büyük bir “tanıtım ve reklam” kampanyasıyla Ermeni terör örgütü VoMa’ya katıldığını açıkladı. Fransa ve ABD’nin desteklediği ermeni terör grupları Azerbaycan ve muhtemelen Türkiye’ye karşı yakında harekete geçecekler. 

Hatta belki geçti bile. Şöyle ki; hafta içinde Ankara’da İçişleri Bakanlığı’na yönelik menfur bir terör saldırısı gerçekleşti. Bu terör saldırı girişimi sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri de Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyindeki PKK/YPG hedeflerine yönelik bir terör operasyonu başlattı. Bulundukları bölgelere göre ABD ya da Rusya desteklediği bu terör yapılanmasının altyapı ve üstyapı tesisleri vuruluyor iki gündür. Yeri gelmişken PR destekli terör örgütlerinin ilk örneği VoMa değildi hatırlarsınız sanırım. PKK/YPG ile başladı bu moda endüstrisi destekli PR kampanyaları… 

Haberin Devamı

Daha sırada patlamayı bekleyen onlarca çatışma var. İşin en korkunç yanı ise bu çatışmalarla beslenen, bunların bir parçası olmaya hevesli binlere milyonlarca insanın var olması… Bir sabah uyandığımızda uykuya dalarken ait olduğumuz dünyanın artık yerinde olmadığını görmek istemiyorsak bu insanlardan kendimizi ayırmamız lazım. Çünkü tarihin en büyük mareşallerinden Atatürk’ün de isabetle vurguladığı gibi “kendini savunmak dışında girişilen bir savaş sadece cinayettir.” Biz kendimizi savunuyoruz Ama maalesef tüm dünya bir cinayet mahalline dönüşmek üzere.