Top
Defne Samyeli

Defne Samyeli

defne.samyeli@milliyet.com.tr

28/08/2014

iŞ CiDDiYETE BiNiNCE...

İLİŞKİ

Aşık bir kadının başına gelebilecek en kötü şeylerden biri ama düşündükçe gülmekten kendimi alamıyorum.
İlişki ciddileştiğinde taraflardan birinin ayak sürümeye başlaması normal.
Bu taraf, kişilerin önceki tecrübelerine ve evlilikle ilgili düşüncelerine göre değişiyor, kadın da olabilir erkek de yani. Ama iş evliliğe gidecek gibi olduğunda genelde erkekler panikliyor.
Yüzük, izdivaç kadının hayali ya, erkeğin ‘kafesi’ ya, o hesap.

EVLENEMEM ÇÜNKÜ ÖLDÜM BEN!
 ABD’li Tucker Blanford, İngiliz sevgilisi Alex’i şımartmış da şımartmış.
Romantik yemekler, hediyeler, büyük aşk... Kızcağızın İngiltere’ye dönmesi gerekince de soruyu patlatmış: “Benimle evlenir misin?”
Genç kız sevinmiş. İngiltere'de hazırlıklar, davetiyeler, gelinlik falan. Derken kıza bir telefon... “Tucker'ın babasıyım. Üzgünüm ama Tucker öldü. Depresyondaydı, kendini bir arabanın önüne attı.”
Kız yıkılmış tabii...
Sonradan bunun yalan olduğunu, hatta kendisiyle ‘baba’ gibi konuşanın da bizzat Tucker olduğunu     öğrenince şoka girmiş.        Aşka inancı kalmamış.
E normal.
Yahu insan evlilikten vazgeçtiğini ya da henüz erken olduğunu ya da ne bileyim tereddüt duyduğunu söylemekten bu kadar mı korkar?
Ölmüş gibi mi yapar?

İLİŞKİ İÇİN EN     ÖNEMLİSİ ZAMAN...
Karşınızdaki anın/duygularının/hormonlarının dolduruşuna gelip 100 tane evlenme teklifi de etse “İşte beklenen an!” noktasına gelmeyin. Evlenme teklifi bir sürecin sonu değil, aksine başlangıcı.
Çok görüyorum etrafımda, evliliğin ne büyük sorumluluk olduğunu anladıktan sonra işi soğutmaya ya da ertelemeye çalışan     erkekleri...  
Karşınızdaki erkeğe ama esas kendinize de zaman tanımalısınız.
Kadın olarak esas siz, “Bu kişi hayatım boyunca partnerim olabilir mi, aşkımız, sevgimiz yıllar boyu sürer mi”ye bakmalısınız.

CIMBIZ

ANLAYANLAR ANLATSIN

Ayakkabı üreticileri “Çin’den gelen kalitesiz ve ucuz ayakkabılarla başa çıkamıyoruz, ayakkabıya vergi istiyoruz” dediler.
Hükümet de ithal ayakkabıya yüzde 30 ve 50 arası ek gümrük vergisi getirdi.
AB ülkelerinde üretilen ayakkabılar bu vergiden muaf.
Sanayici rahat bir nefes almış. Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Hüseyin Çetin öyle diyor. Türk halkı daha ucuz ve sağlıklı ayakkabı giyecekmiş, istihdam artacakmış.
Nasıl olacak bu?
Vatandaş, ithal ayakkabı artık daha pahalı olduğu için yerli ayakkabı alacak, diye düşünüyor insan doğal olarak.

KİM, NİYE  ALACAK?
Ne var ki, Başkan Çetin ek vergilerin ithal ayakkabıya zam olarak yansımayacağını söylüyor ısrarla. “Zaten yüzde 100  kâr marjıyla çalışan ithal ayakkabıcılar, kârlarından fedakârlık ederek   fiyatları aynı seviyede  tutacaklardır. Bu durumdan da halkımız kazançlı çıkacaktır” diyor.
İddiası doğru çıkar da, ithal ayakkabıların  fiyatı aynı kalırsa, tüketici pek rağbet göstermediği anlaşılan yerli ayakkabıyı niye alsın ki?

DAHA 'SAĞLIKLI' DİYEYSE...
Öyle ya, yüzde 85’i Uzakdoğu’dan gelen ithal ayakkabılar sağlıksızmış. Bunlar arasında   Nike, Adidas gibi global marka olmuş, tasarımlarına milyarlar akıtmış, milyonların giydiği dünya devleri var.
Ben hiç anlamadım bu işi. Aman üreticimize ve bize gerçekten faydalı bir iş olmuş olsun, ben anlamasam da olur...

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları