Top
Çetin Altan

Çetin Altan

c.altan@bnet.net.tr

09/01/2015

Ben yutmam

- Ben yutmam kardeşim, bana kimse hiçbir şeyi yutturamaz. Loloya gelecek göz var mı bende? Tüm yaşamımda kimler bana neler yutturmaya kalkmadılar. Hepsinin eli böğründe kaldı.
- Yaaa...
*
- İlkokuldayken öğretmene, su yüz derecede buhar olduğuna göre bulutların ısısının yüz dereceden yüksek olması gerekir, öyle değil mi? diye sormuştum.
Öğretmen:
- Sırası gelince hepsini anlatacağım. Şimdi sus otur yerine, dedi.
Öğretmen aslında sorunun yanıtını bilmiyordu. Ben tabii yutmadım. Her derste sormaya başladım.
- Peki, sonra ne oldu?
- Bilgisizliğini yutmadığım için o yıl bütünlemeye bıraktı beni...
*
- İlk sevdiğim kız da bana, beni sevdiğini söylüyordu. Ama ben yutmuyordum. Bir gün yine bana, “Seni çok seviyorum” dedi. Ben de, “Sen git babanı kandır, bana yutturamazsın” dedim... O oldu. Ağlayarak kaçıp gitti yanımdan, ben de yutar mıyım gidip barışmadım...
- Belki de doğruyu söylemişti kız, ne biliyorsun?
- Yok efendim, yutar mıyım ben. Sevse kaçıp gider, sonra da başkasıyla evlenir miydi? Evlendiği adamı da sevmedi ama, adam enayi olduğu için yuttu...
*
İşyerinde de müdür ikide bir, “Biraz dişini sık, senin maaşını artıracağız” diyordu.
Ben tabii yine yutmuyordum. Bir gün bu vaatlerini yutmadığımı göstermek için:
- Beyim siz başka bir enayi bulun da ona yutturun bunları, dedim.
O da lafı anlamadı:
- Yani istifa mı ediyorsun, dedi.
Ben de, o hırsla:
- Evet, dedim.
Uzun süre işsiz kaldığım için, ne var ne yok her şeyi sattım evde.
*
- İlk karımdan bir oğlum vardı. Gizlice nişanlanmış. Nişanlanmadım diye bana yutturmaya kalktı. Ben de yine yutmadım, kovdum serseriyi yanımdan. O da bir daha aramadı beni. Gitti aynı kızla evlendi. Olaylar daima kanıtladı benim hiçbir şey yutmadığımı...
*
- Şimdi ne yapıyorsun?
- Sigortadan küçük bir emekliliğim var. İki odalı bir evde tek başıma oturuyorum. Dün akşama doğru içim ezildi. Bir simit alayım dedim. Simitçi bayat simidi taze diye tutuşturdu elime. Ben de yutmayınca simit tablasını devirmeye kalktım herifin. O da bir yumruk attı suratıma, dişimi kırdı kerata. Ama it gibi anladı bayat simidi taze diye yutmadığımı.
*
- Şey kusura bakma... Son toplamda yutmamak ne kazandırdı sana yaşamında?
- Aptal olmadığımı gösterdim işte herkese...
- Mutlu musun bundan?
Azıcık düşünür gibi oldu:
- Yalnızım, dedi. Ve asıl gücüme giden, ben ki hiçbir şeyi yutmadım, şimdi bu yalnızlığı yutmak zorunda kalıyorum. Yaşadığıma inandırarak, o da kandırıyor beni çünkü...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları