Top
14/04/2023

KARMA - KARIŞIK

Haftanın atasözü; “Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner!

Valla bugünü sabırsızlıkla bekliyordum. Hangi gün olacak canım, İlahi adaletin tecelli edeceği günü tabiki! Üstelik sadece ben de değil, dünyadaki birçok kadın bugünü bekliyordu; Edenin ettiğini bulacağı, aldatanın aldatılacağı, mağdurun mağrur olacağı günü!

İki çocuğunun annesi, Kolombiyalı ünlü şarkıcı Shakira'yı, 23 yaşındaki Clara Chia Marti ile aldatan ve skandalın ortaya çıkmasıyla eşinden boşanan Barcelona'nın eski futbolcusu Gerard Pique de aldatılmış! Üstelik aldatıldığı kişi de Barcelona'nın eski teknik direktörü Pep Guardiola! Yuva yıkan genç kızımız, anlaşılan kafayı Barcelona futbol takımına takmış. Futbolcusundan teknik direktörüne sıralamış!

Shakira ne yaptı acaba bunu duyunca?

Gene atarlı- giderli-  göndermeli ama bu kez hayli keyifli bir şarkı yazmakla meşguldür zannımca!

İşte alın size; “Karma” ! ‘Ne ekersen onu biçersin’ ile ‘Yaşattığını yaşamadan ölmezsin’ arasında bir nokta! Ve karma denen şey, literatürde bir yasa aslında!

“Yaptığın her şey, bumerang gibi sana geri döner” diyen evrensel bir yasa! Bugün yaşadığımız her şey, geçmişte bir yerde ya da zamandan söylenen bir söz, düşünce ya da eylemin sonucu olduğunu söylüyor!

Çalmışsanız sizden de çalarlar, aldatmışsanız aldatırlar. Üzmüşseniz birini, siz de üzülürsünüz. Belki yaptığınız iyiliklerin karşılığını görmediniz henüz ama yasa her zaman doğru işler; Yapılan iyilikler de er ya da geç size geri döner!

Tabi buradan sadece bizim yaptıklarımızın bizi bulması sonucunu çıkartmak doğru değildir. Karma’da, atalardan gelen, ana-babalarımızdan geçen yükler ve enerjiler de etkilidir. Yani, ‘Dedenin yediği koruktan torunun dişi sızlar’ diye boşuna denmemiştir. Ben şunu anlıyorum bundan; Sadece kendimiz için değil çoluk-çocuğumuzun, torunumuzun dişi sızlamasın, rahatı zayi olmasın diye iyi olmak, adil davranmak gerekir. Ama bakın en sevdiğim kısmı, burası yasanın; “Karma der ki ‘hayatta bazen acı çekmen gerekir! Kötü biri olduğun için değil, nerede ve ne zaman iyi olmayı bırakacağını bilmediğin için!” Bu kısım önemli çünkü kötüler cehennem gider, günahları kadar yanarlar öğretisi güzel de öfkelenince soğutmuyor içimizi hemen öyle! Öbür tarafa kalmasa iş, bu dünyada da görsek hesapların kesilip cezaların ödendiğini, fena olmaz mıydı sizce de!

Karma der ki; “Aynı şey sana yapılıncaya kadar birine ne kadar zarar verdiğini asla anlamayacaksın! Bu yüzden buradayım! Her yaptığın sana geri döner! Yaptığın, söylediğin, düşündüğün her şey zamanını bilmesen de döner seni bulur! ” İlahi adalet şaşmaz, kişiyi iddiasından vurur!

O zaman bundan şunu anlamak lazım; İnsanlar günahları için değil, onlar tarafından cezalandırılır! Yaptıklarından buluyorsun cezanı o yüzden dönüp dönüp kontrol et karmanı, yersin yoksa ayvayı!

Kader diyor buna bazıları, nasip ya da mukadderat! Yaptıklarından sorumlusun diyor hayat!

Akıl vermiş Yaradan, fikir vermiş, düşünce gücünü kullan demiş. ‘Buğday ekersen domates biçecek değilsin ya, ona göre davran, tart- ölç- biç!’

Kırdığın yerden kırılırsın ve hatırlarsın bir gün, rüzgar eken, fırtına biçer!

Bir yangın yeri değil mi zaten yaşamak, payımıza da bazen ateş bazen ışık düşer!

………………………………………….*………………………………………….

En Büyük Sanat;

Dünyanın en bilinen, en tanınan, meşhur sanat eseri, tablosu hangisi acaba?

100 kişiye sordum, tek popüler cevabı aldım; Tabiki  ‘Mona Lisa’

Gerçekten de hepimiz biliriz Mona Lisa’yı, hepimizin iyi kötü bir fikri vardır onun hakkında! Nedir onu bu denli ünlü yapan diye sorulduğunda, gizemli gülümsemesi geliyor değil mi ilk akla! Bir bakıldığında gülümsüyor olması bir bakıldığında ise hüzün barındırması. Üstat Leonardo da Vinci resmi yaparken, sağında ve solundaki dümdüz olması gereken ufuk çizgilerini bilerek mi birbiriyle böyle tutarsız yaptı da bu ifade oluştu yoksa istemeden mi oldu, bilmiyoruz. Bildiğimiz bir yüzde zıt iki duyguyu verebilmek, maharet işi! Bir de bakışları var ki hatunun, eyvah eyvah! Tabloya bakan kişi nereden, hangi açıdan bakarsa baksın, Mona Lisa sanki hep doğrudan onun gözlerinin içine bakıyor gibi! Bu da mı gol pardon sanat değil hocam yani!

Mona Lisa her ne kadar Leonardo Da Vinci’ye asıl şöhretini kazandıran eser olsa da ressamlığın yanı sıra astronom, filozof, mimar, mühendis, matematikçi, heykeltıraş, müzisyen, kartograf (haritacı) ve yazar kimliği ile de pek çok eser meydana getirerek haklı bir şöhret elde etmiştir Da Vinci! Onun diğer ressamlardan farkı, sanatı bilime dayandırması! Mona Lisa’nın yüzü neden simetrik diye soranlara; ‘İnsan yüzü simetrik değil ki hele de mimiklerle!’ cevabını vermiş. Çünkü anatomiyle yakından ilgilenirmiş öyle ki anatomi adına çalışma yapmak için suçlu cesetlerini aldığı özel izinle parçalıyor, insan bedenini keşfedermiş. Resimlerini de gerçeğe uygun çizermiş!

‘İyi güzel de nereden çıktı şimdi Leonardo Da Vinci’ye bu güzelleme?’ diye sorarsanız bu haftaya damgasını vuran kişi olur zat-ı şahane! Ve Leonardo da Vinci'nin doğum günü olan 15 Nisan;

‘Dünya Sanat Günü!’

Dans, müzik, resim, fotoğraf, heykel, seramik, sinema, müzik, edebiyat, tiyatro ve diğer sanat dallarında kutlamalar ve gösterilerin yapıldığı, sanatçıya verilmesi gereken önemin tartışıldığı özel bir gün!

Kişinin içindekileri ruh, zeka ve duygu ile dışarı yansıtmasıdır sanat! Fiziksel olanın ötesine geçip hissetmektir! Göze, kulağa en çok da ruha hitap eden estetik bütünü!

‘Sanat için soyunmak’ meselesi, sıkça meşgul eder gündemi! ‘Gerekli’ diyenler kadar ‘Soyunmak şart mı, içeriyi izleyenin hayalgücüne bıraksak olmaz mı?’ diyenler de var elbet! Şöyle dersek belki orta bulunabilir; "Sanat, hayatın giydirdiklerini soyunmak içindir!"

Güzel sanatlar ifadesi, tuhaf geliyor bana! Diğerleri, çirkin sanatlar mı? Güzel olmayan sanat var mı? İnsanın elinin, kafasının ve kalbinin aynı anda çalışması bence sanat ve belki de yalanı bildiren bir hakikat!

Ve bir şey söyleyeyim mi; En zor en önemli ve en büyük sanat; Hayat!

‘Dünya Sanat Gününüz Kutlu Olsun!’

………………………………………..*………………..……………………..

‘Saptama’ mı? ‘Saplama’ mı?

Bir ‘eleştiri’ mevzusu dolanıp duruyor etrafta! Sosyal medya çıktı çıkalı kalemşörler türedi yığınla, enerjiyi düşürüp moral bozmaya! Mesela mailler geliyor yazılarım hakkında, eleştiri kisvesi altında!

Hele bir- iki kişi var ki güya eleştiri yapacaklar da hiç mi olumlu bir şey bulmazlar yazıda, sürekli bir negatiflik, sürekli bir aşağı çekme amacında!

İlk zamanlar baya ciddiye alıyordum yazılanları, ne güzel okuyorlar, eleştiri yapmaya layık buluyorlar diye de seviniyordum hatta. Sonra bir baktım ki bazı kişilerin amacı, eleştiri yapmak değil aslında! Hiç mi olumlu bir şey söylenmez, bir kez dahi beğenilmez, bir takdir cümlesi gelmez ya! Hep bir kusur bulmaca, olumsuz bir şey arama, hiçbir şey bulamazsa imla yanlışı- kelime hatası yakalama telaşında! Daha iyisini yaz da görelim valla!

Nöbetçi eleştiriciler! Niyetiniz kötü belli, okumuyorum artık hiç maillerinizi! Gülüp geçiyordum önceleri, ona bile vakit ayırmıyorum şimdi! Kötü düşüncelerinizi, fesat kalbinizde saklayın! Niye bu kadar olumsuzum, mutsuzum diye sorgulayın kendinizi!

Doğrunun bulunması, yanlışın çıkması için gerekli, dozunda, düzeyli ve seviyeli yapıldığında anlam kazanan değerlendirme, Eleştiri! Yapıcı bir eleştiri, akıllı insanları güçlendirir, aptalları öfkelendirir. Yapıcı diyorum ama, öyle tek amacı hata bulmak- moral bozmak olanlardan bahsetmiyorum. Ayrıca;  ‘Haksız eleştiri, gizli hayranlıktır’ diyen atalarımız da saygıyla anmadan edemiyorum!

Doğru yapıldığında; ‘Saptama’, yanlış yapıldığında da; ‘Saplama’ diyebiliriz kendisine! Zor zanaattir!

Fikrini söylemek, düzeltmek ve göstermek için olan eleştiri güzeldir. Karalamak, aşağılamak, moral bozmak için olansa rezilliktir. Eleştirinin kankası komplekstir ve kompleksli insan çekilmezdir!

Eleştiri ile hakareti ayıran, ince bir çizgidir. Çizgiyi geçmemek, haddini aşmamaktır güzel olan! Özgürlük elbisesi giydirilmiş tenkit, çekememezliktir. Bence eleştirinin merkezi adalettir; Vicdanda tartar, adil yargılarsın! Terazinin de bir kefesinde ‘Yerme’ vardır, bir kefesinde ‘Methiye’!

Benim görüşüm de aynı Mevlana ile;

“Her lafa verecek cevabım var elbette! Lakin bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye!’

……………………………………..*………………………………………….

HAFTANIN EN’LERİ;

Haftanın Zengini; Listesine işadamı, teknoloji dâhisi, şirketler fatihi dışında biri daha girdi sonunda! Sinemanın dahi çocuğu olarak tanımlanan ünlü yönetmen Steven Spielberg, 4 milyar dolarlık servetiyle dünyanın ilk 500 zengini arasında yer aldı! Amma film adammış bu amca, bak ya! Bu nasıl bir para derseniz; Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın borcunu 8 kez kapatabilecek bir meblağdan bahsediyoruz burada! Nur içinde yatsın atalarımız; Zenginin parası, züğürdün çenesini ne güzel yordu gene valla!

Haftanın Umudu; Sağlık sektöründen geldi! Tüm dünyanın pandemi sırasında tanıdığı mRNA tabanlı Covid aşısı üreten ilaç firması Moderna, kanser, kardiyovasküler hastalıklar, bulaşıcı ve nadir hastalıkların tedavisinde kullanılacak aşı çalışmalarının muazzam sonuçlar verdiğini duyurdu! Milyonlarca hayat kurtarabileceği belirtilen yeni aşıların 2030 yılına kadar hazır olabileceği belirtildi! Sizce de bu, son zamanların en keyifli haberi değil mi? O halde şimdi kanser- kalp krizi düşünsün artık!

Haftanın Zengini; Yeni derdimiz ‘ TikTok’ tabiki! Son dönemin global çapta en çok konuşulan uygulaması olan TikTok gelirleri geçtiğimiz sene yüzde 30’un üzerinde artış göstererek 2022 yılında 80 milyar doların üzerine çıkmış! Birçok ülke tarafından yasaklanması gündeme getirilen ve gizlilik ihlalleri suçlaması ile karşı karşıya kalan platform, Meta ve Amazon’u geçmiş durumda! Bir platform, tüm dünyaya meydan okuyor, ne diyeyim helal olsun valla!

Haftanın Cevabı; Öldüğüne hala inanamadığım Kraliçe II. Elizabeth'in ardından tahta geçen İngiltere Kralı III. Charles'ın taç giyme törenine Prens Harry’nin katılacağını açıklaması oldu! Netflix'teki belgeseli ile kraliyetteki yaşamlarını ifşa eden Kral'ın oğlu Prens Harry ve eşi Meghan Markle'ın törene katılıp katılmayacağı merak ediliyordu.  Saraydan yapılan açıklamada Prens Harry’nin törene katılacağı ama eşi Meghan ve 2 çocuğunun katılmayacağı bildirildi! Taht savaşlarında yeni sezon hayli heyecanlı geçeceğe benziyor,, bakalım kraliyet ailesini yeni sezonda neler bekliyor!

Haftanın İtirafı; Dünyamızın haylaz ve dahi çocuğu Elon Musk’tan geldi! Twitter'ı 44 milyon dolara satın aldığı 2022'den beri çok çalıştığını, çok yorulduğunu, kimi zaman ofiste bir kanepede uyuduğunu belirten Musk, böyle bir sosyal medya devine sahip olmanın bir tür parti olmadığını ve hatta 'acı verici' olduğunu vurguladı. İsteyen olursa Twitter’ı satmaya hazır olduğunu da ekleyen Musk, anlaşılan aradığını bulamamış, paralı yaptığı ‘mavi tik’ler de onu kurtaramamış! 

CANSEN ERDOĞAN

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları