Top
Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

28/01/2013

“SJP’IN YERiNi DOLDURAMAM”

‘The Carrie Diaries’in yıldızı AnnaSophia Robb henüz 19 yaşında. AnnaSophia ile Carrie denince ilk akla gelenleri, Sarah Jessica Parker, New York, moda ve alışverişi konuştuk

Carrie Bradshaw rolünü başta reddettiğin doğru mu?Evet menajerim arayıp ‘The Carrie Diaries’den bahsettiği zaman ilgilenmediğimi söyledim. Çünkü televizyon çok ciddi fedakârlık istiyor. O rolle uzun süre birlikte yaşamanız gerekiyor. Ben başta buna hazır değildim. Şimdi Carrie rolünü çok seviyorum. Carrie’nin gardırobu bütün kızların rüyası. Ama tabii ki ‘Sex and The City’den daha farklı.

 Ne bakımdan daha farklı?Benim canlandırdığım Carrie daha 16 yaşında ve Connecticut’da yaşıyor. Her yaşıtı gibi moda hataları yapabilir. Modayı da New York’la beraber keşfediyor. İlk sezonda ilk Manolo Blahniklerini alacak. Halston, Gaultier, Lacroix gibi 80’lere damga vuran önemli markalardan bahsedeceğiz. Mark Cross marka Carrie çantası ve Alex Woo marka C kolyesi Carrie’nin vazgeçilmezlerinden           olacak.

 Carrie       Bradshaw gibi modayla ilgili misin?Modayla çok ilgiliyim. 11 yaşında kıyafet skeçlerinden oluşan bir defterim vardı. Artık moda benim için kendimi ifade etme şekli oldu. Farklı bir perspektifim olduğuna inanıyorum. Neyle rahat hissediyorsam, ne daha eğlenceli ya da daha ‘cool’sa onu giymek istiyorum. Artık moda konusunda daha az materyalistim.

 Carrie’nin kostümlerine hiç karışıyor musun?Kostümlerimizi daha önce ‘Sex and The City’ ve ‘Gossip Girl’de çalışmış olan Eric Damon seçiyor. Eric’in seçtiği her şeyi seviyorum. Çok iyi bir zevki var. Ayrıca karakterleri çok iyi biliyor. Carrie’nin içinden ben, dışından Eric sorumlu. Yine de içinde rahat hissetmediğim bir şey olursa söylerim. Onun dışında karışmam.

 ‘Sex and the City’yi daha önce izlemiş     miydin?Dizi bittiğinde 12 yaşındaydım, o yüzden hiç izlememiştim. Ama deneme çekimlerinden önce izlemeye başladım. Candace Bushnell’in kitaplarını da okudum.

 Sarah Jessica        Parker’dan hiç tepki                    aldın mı?Rolü aldığımda bana çok güzel bir mektup yazdı. Beni onayladığını ve desteklediğini böyle gösterdi. Bu da beni çok mutlu etti.

 Sarah Jessica Parker’dan sonra Carrie’yi oynamak seni korkutuyor mu?Medyanın baskısı çok. Sanki üzerimde daha çok stres hissetmeliymişim gibi davranıyorlar. Oysa bu Sarah Jessica Parker’ın oynadığından farklı bir rol. Sonuçta, ‘The Carrie Diaries’, ‘Sex and The City’ değil. Sarah Jessica Parker’ı taklit etmeye çalışmıyorum, zaten çalışsam da yapamam çünkü o çok iyi bir oyuncu. Benim oynadığım Carrie daha saf, daha ilk ilişkisini, ilk işini ve hatta New York’ta ilk gününü yaşıyor.

 Carrie New     York’u çok seviyor,     sen en çok bu şehrin     nesini seviyorsun?Ben en çok her yere yürüyebilmeyi seviyorum. Hafta sonu kendimi yalnız hissettiğimde sokaklarda yürüyorum, kafeler ve küçük butikler keşfetmeyi seviyorum. 19 yaşındayım, ama işim nedeniyle New York gece hayatından uzak duruyorum. Arkadaşlarım geldiğinde onları gezdirmeyi seviyorum. Kendi başımayken de müzeleri geziyorum, beni besliyor. New York’un kötü yanı, bazen çok kötü kokması ve çok gürültülü olması. Çöp kamyonları ve perşembe geceleri sarhoşların gürültüsü hiç bitmiyor. Ailemin yanına gittiğimde çok şaşırıyorum, New York’tan sonra çok sessiz geliyor.

 Carrie kadar alışverişe meraklı mısın?Alışveriş yapmaya vaktim yok. Bir tek ayakkabı alışverişi seviyorum, çünkü denemek için soyunmak gerekmiyor ve alıp almayacağıma hemen karar verebiliyorum. Bugün giydiğim Stuart Weitzman ayakkabılar da benim tasarımım. Meme kanseri kampanyası için Stuart Weitzman’a ben yaptım. Siyahları hâlâ mağazalarında satılıyor.

 Bu diziyle gelecek üne  hazır mısın?Normal yaşamaya çalışıyorum. New York’ta kimse çok takmıyor ünü. Paparazzilere de istedikleri kareyi verirsen gidiyorlar, altı üstü bir fotoğraf sonuçta. O kareyi vermezsem rahat bırakmayacaklarını biliyorum, ben de rahat edebilmek için istedikleri kareyi veriyorum.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp