Top
Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

26/07/2020

Kovid-19 sonrası ilk yurt dışı uçuşum

İstanbul’da pandemi geçmiş, Bodrum’da pandemi yok, sanki pandemi Çeşme’ye hiç uğramamış gibi yaşanırken, Londra’da ise pandemi devam ediyor hissi hâkim.

İtiraf etmeliyim ki, ne kadar sık uçan biri olursanız olun, Kovid-19 sonrası uçağa binmekten çok, yurt dışına uçarken korkuyorsunuz. Sadece havaalanında ve uçakta geçireceğiniz maskeli saatler değil, gittiğiniz ülkede neyle karşılaşacağınızı bilmemek, havaalanındaki pasaport ve gümrük kontrolleriyle başlayan, daha sonra da gidiyoruz ama ya sınırlar kapanır da geri dönemezsem korkusu ağır basıyor. Malum, Avrupa’ya çoluk çocuk 3-4 günlük tatile gidip 4 ay dönemeyen tanıdıklar bile oldu pandemi sürecinde!

Yine de Türkiye-İngiltere arasında yapılan anlaşma uyarınca, 14 günlük karantina süreci kalkınca ben de Londra’ya gitmeye karar veriyorum. Elim bir türlü uçak biletini almaya gitmiyor, neyse ki THY büyük uçaklarla uçuyor, son anda da olsa bilet bulabiliyorsunuz. Sabah 04.00’te evden çıkarken maskemi takıyorum, saat 07.00 uçağına binmek üzere, Londra’da gideceğim yere varıncaya kadar 8 saat aralıksız maskeli olacağımın henüz farkında değilim.

Kovid-19 sonrası ilk yurt dışı uçuşum

Herkes uçağa önce binmek istiyor

İstanbul Havalimanı’nda önlemler alınmış, yurt dışı uçuş sayısı elbette eskiye oranla az ama doğrusu pandemi şartlarında benim beklediğimden daha çok şehre uçuluyor ve havalimanında da bu saatte beklediğimden daha çok yolcu var. Elbette Uğur Cebeci gibi rakamlarla karşılaştırmalar yapabilecek durumda değilim, ama ilk his neyse bir tek ben uçmuyorum oluyor, bu da iyi bir şey! Uçağa binişte koltuk numaralarına göre yolcu alınacağı defalarca anons ediliyor; ama görüyorum ki yolcular kurallara saygılı değil, herkes uçağa önce binmek istiyor. Maskeler de sosyal mesafe kadar önemli, ama sanırım insanı sabırsız da kılıyor.

TK 1979 ile Boeing 787-9’a bindiğimde ekonomi sınıfında orta koltukların boş bırakıldığını görüyorum, elbette bunun bir garantisi yok, yolcu sayısı arttıkça koltuklar da dolacak ama check-in sırasında özen gösterilmiş ve yolcular uçağa eşit dağıtılmış.

Kabin bagajına izin yok, ama el çantası, sırt çantası, laptop çantası ve bebekler için olan çantalara izin var. THY’nin hijyen kitleri güzel olmuş, yemekler konusunda ise fikrim yok çünkü maskeyi çıkarmak istemediğim için yemek almıyorum.

Londra’da durum nasıl?

Londra Heathrow Havalimanı’na indiğimizde, İstanbul Havalimanı’ndan daha boş ve birçok bölümün kapalı olduğunu görüyorum. Pasaport kontrolünde sıra yok, daha önceden online tamamladığınız Public Health Passenger Locator (Kamu sağlığı yolcu yeri bulma) formlarını da telefonunuzdan pasaport memuruna gösteriyorsunuz; bu formlarda son 15 günde gittiğiniz her yerden acil durumda iletişime geçilecek yakınınıza kadar her türlü bilgi var. Heathrow’dan çıkıp Uber’e biniyorum, Uber şoförleri İngiltere’de maske kullanmaya ilk başlayanlardan. Mağazalarda, AVM’lerde maske kullanımı İngiltere’de daha iki gün önce, cuma günü başladı. Toplu taşımalarda ise 2-3 haftadır maske zorunluluğu var. İngiltere kurallar konusunda bütün dünyadan daha yavaş hareket ediyor, pandemi kısıtlamalarını daha geç getiriyor. İstanbul’da pandemi geçmiş, Bodrum’da pandemi yok, sanki pandemi Çeşme’ye hiç uğramış gibi yaşanırken Londra sokaklarına ilk çıktığımda, burada pandemi devam ediyor, diyorum.

Kovid-19 sonrası ilk yurt dışı uçuşum

Rezervasyonsuz da gel

Londra’da maske takanların hepsi ağız ve burunlarını kapatacak şekilde takıyor, kimse boynuna indirmiyor maskeyi. Marketlerde yaya trafiği çok net belirlenmiş, bir şey almayı unutursanız geri gidemiyorsunuz, aynı yönde ilerleyip tam turu tamamlayıp atladığınız noktaya ancak öyle geri dönüyorsunuz. Birçok mağaza ve restoran kapanmış, koskoca Harrods bile ellerinde kalan ürünleri eritmek için çareyi tarihinde ilk defa bir outlet açmakta bulmuş, outlet için White City’deki Westfield alışveriş merkezini seçmiş.

İstanbul’da, Bodrum’da, Çeşme’de restoranlar tıklım tıklım, yer bulunamıyor; ama Londra’da aylar öncesinden rezervasyon yaptırılarak gidilebilen restoranlar bile boş; çareyi, sosyal medyada “Rezervasyonsuz da gelin” diye çağrılar yapmakta bulmuşlar.

En lüks restoranlar bile evlere servis yoluyla hayatta kalmaya çalışıyor, çünkü hâlâ restoranlara gitmeye çekinen çok. Oysa bize göre sosyal mesafe kurallarına herkes daha saygılı, kimse kimseye yaklaşmıyor.

Zaten Kovid-19 sonrası uçuşlarda en önemli mesele de bu; yolcuların birbirine saygılı olması, sosyal mesafeyi koruyup, maskelerini düzgün takması. Havalimanları ve hava yolları firmaları gerekli tüm önlemleri aldı, sıra bizde!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp