Yılların müdavimlerinin sohbetleri, beş genç şefin Kantin’e özel hazırladığı menü ve Bülent Erkmen imzalı kitap... Kantin’in 15’inci yıl kutlaması işte böyle geçti

Kantin’in tüm ekibi bir arada.

Uzun bir masada oturuyoruz. Önümüzde isimlerimizin yazılı olduğu menüler ve hemen yanlarında çok şık bir kitap var. Adı: “Kantin’de Bir Gün On Beş Yıl Her Gün”. Bülent Erkmen tasarımı olduğunu öğreniyoruz. Zaten mekanın logosunu da tasarlayan, aynı zamanda müdavimi olan Erkmen tam çaprazımda oturuyor.

Büyümeye devam ediyor

Karşısında İKSV Genel Müdürü Görgün Taner. Sofrada başka kimler var? Yemek ve sofra düzenleriyle ünlü dergici-gazeteciler Deniz Alphan, Hülya Ekşigil, Serra Akıncı, Yıldız Holding’den Zuhal Şeker, Bernaylafem’den Berna Sağlam, A&B’den Sibel Asna, yemek programlarıyla ünlü Sedef İybar, Dice Kayek’in Ayşe Ege’si, yazarlar Ayşe Kulin ve Yekta Kopan, sosyal hayattan tanıdık simalar Serra Tokar, Senem Betil Gürün ilk gözüme çarpanlar.

İki uzun masa var, davetlilerin bazılarıyla tanışmıyorum ama doğrusu çok tanıdık geliyorlar. Hayır, medyatik oldukları için değil, Kantin müdavimi oldukları için.

Müdavim olmaktan bu kadar gurur duyulan başka kaç yer var ki İstanbul’da? Nişantaşı’nda bir masaj salonunun alt katında küçücük bir yerdi. Şimdi nasıl büyüdü... Dile kolay, 15yıl olmuş bile. Bebek’teki dükkandan sonra şimdi de büyümeye devam ediyor. Kantin’in Kemer Country köy meydanına gideceğini öğreniyorum, yaratıcısı Şemsa Denizsel’den. “Sadece dükkan olacak, lokanta değil” diyor. Çünkü lokanta için Nişantaşı’ndaki servis kalitesini tutturmak kolay değil.

Şemsa Denizsel’de ayrı bir güzellik var, gözleri bir başka parlıyor. Son derece fit görünüyor. Âşık oldu herhalde diye düşünüyorum ve hemen soruyorum. “Evet ama bir insana değil, bir zeytinliğe” diyor. Ayvalık’taki zeytinliği görünce vurulmuş ve bir hayat planlaması yapmış, daha çok enerjik olmak için hafiflemiş her açıdan. Çok da yakışmış. Bu ne demek oluyor? Artık Kantin’in ekşi mayalı meşhur köy ekmeğini yine Kantin imzalı zeytinyağıyla yiyebileceğiz.

Şefin ağlatan itirafları

İlk defa bir şef restoranında şefin itiraflarını dinliyoruz. “Cheesecake’i ben yapmadım” diyor Şemsa Denizsel ve yapan arkadaşını kibarca tanıtıyor. Başka hangi meşhur yemeklerin arkasında kimlerin olduğunu sayıyor. Mutfak ekibi diziliyor karşımıza. Sanırsınız, uluslararası bir sahne yıldızı var karşımızda. Bütün aklınıza gelebilecek davetli isimler ayağa kalkıp alkışlıyor. Kantin’in mutfağındakilerinde beyaz örtülü masalarına kurulanlarında gözleri yaşarıyor. Yok, böyle bir manzara.

Gelelim günün anlam ve önemine... Şemsa Denizsel 15’inci yıl kutlaması şerefine Kantin’den ilham alarak yemek pişirmesi için genç ve başarılı beş şef seçmiş. Yeni Lokanta’dan Civan Er, Lokanta Maya ve Gram’dan Didem Şenol, Neolokal’den Maksut Aşkar (Time Out İstanbul’dan en iyi şef ödülü aldı bu yıl), Nicole’den Aylin Yazıcıoğlu ve Kaan Sakarya.

Nicole’den Kaan Sakarya çörek otlu peynirli kıtır, hamsi tartar, Trabzon hurmalı ördek pate, kuzu kelle söğüşve ançüezli tartar sos yapmış. Didem Şenol ılık ahtapot ve ısırgan otlusalsa verde hazırlamış. Maksut Aşkar yıldız anasonlu ayva bastı ve kuzu kulağı salatası yapmış. Civan Er ise odun fırınında sumak ve pekmezli kuzu incikle katılmış menüye. Kendisi suskun olsada yemekleri konuşuyor işte. Finali ise Nicole’den Aylin Yazıcıoğlu’nun çikolatalı bar ve sorbesiyle yapıyoruz. Petra’nın Kenya kahvesi de eşlik ediyor.

Hep bir ağızdan aynı şey söyleniyor: Nice yıllara Kantin!

Efsane Çinli internette de İstanbul’u tanıtıyor

Geçen ay yazmıştım, Hakkasan ve Wagamama’nın kurucusu efsane Çinli Alan Yau’nun Londra’da açtığı Türk lokantası, Babaji, diğer adıyla İstanbul Pide Salonu’nu.Babaji sadece Türk yemekleriyle değil, Niğde Gazozu’ndan Türk şaraplarına, ayrandan rakıya yerli içecekleriyle de dikkat çekiyor.Şimdi restoran kadar sevindirici bir internet sitesi, babaji.com.tr yayında. Sitede geniş çaplı bir İstanbul tanıtımı yapılıyor. Arnavutköy semt rehberinden İstanbul’un meşhur pidecilerine, bir Türk ritüeli olan çaya kadar bizi bize ve başkalarına daha iyi anlatıyor Londra’da kurulan restoran. Bu kadar içeriden bilgiye sahip olmanın da bir sırrı var, o da Alan Yau’nun eşi Jale Erentok. Belli ki Jale, büyük bir titizlikle mutfakla olduğu kadar Babaji’nin internet sitesinin içeriğiyle de ilgileniyor. Bir marka olmanın yolu sadece mutfaktan geçmiyor işte. Böyle bir vizyon gerekiyor.

İtalya-Antep dayanışması

Bu hafta dayanışmalardan gidiyoruz. Neyse ki aynı sektörde olup da birbirini rakip görmeyenler de var. Eataly’de bu hafta Antep mutfağı günleri düzenlendi. Antep’in sadece lezzetleri değil, alışverişi de ayağımıza geldi. Bu akşam sona erecek. Sahan’ın desteklediği bu özel etkinlikte en çok ne beğeniliyor dersiniz? Tabii ki bol fıstıklı katmer.