Top
11/02/2024

Bir fincan çikolata

Sevgililer Günü’nde aşkı damaklardaki tada yansıtır çikolata yudumları. Hayatımıza acı bir içecek olarak giren kakao çekirdeklerinin, tatlı bir lezzete dönüşmesinin öyküsüdür bu. Peki, bu öykünün günümüze yansıyan lezzetleri nasıl oluştu dersiniz?

Amerika’nın keşfiyle Avrupa’nın hayatına giren kakao çekirdeklerinin tarihi, aslında acı bir içecekten dünyayı fetheden tatlı bir lezzete geçişin öyküsüdür. Bilindiği gibi kakao çekirdeği eski Aztek ve Maya kültüründe kahve gibi acı bir içecek yapımında kullanılıyormuş, hatta içine kendi acılığı yetmiyormuş gibi kırmızı acı biber de ekleniyormuş. Maya kültüründe asiller, askerî ve dinî liderler gibi elit kesimin tüketebildiği içecek çok özel kabul edilirmiş. Aztek kralı Montezuma, Amerika’ya ayak basan kâşiflerden Hernán Cortés’e altın kupalarda köpüklü bir çikolata içeceği sunmuş. Aztek dilinde “ekşi, acı içecek” anlamına gelen “xocoatl” adındaki bu içecek, mısır unu ile kıvam kazanır, biber ve baharatlarla tatlandırılır, soğuk olarak içilirmiş. Bu çok özel içeceğin afrodizyak özelliği olduğu düşünülürmüş.

İlk tablet çikolata 18. yüzyılda

Güney ve Orta Amerika’da tanrıların içeceği olan çikolata, ilk kez 18’inci yüzyılda Avrupa’da bugün bildiğimiz sütlü tablet çikolata hâline getirilmiş. Ancak öncesinde uzun yıllar içecek olarak varlığını korumuş. Özellikle İspanya’da acı olduğu için bir nevi iksir gibi kabul edilmiş, ilaç gibi kullanılmış, ancak tatlandırıldıktan sonra hızlı bir dönüşüme uğramış. Bugün hâlâ İspanya’da sıcak çikolata içme alışkanlığının olması bu geçmişle bağlantılı. Bizim halka tatlısı ya da tulumba tatlısı benzeri “churros” neredeyse çikolata sosu kıvamındaki koyu çikolata içeceğine batırılarak yeniyor, arkasından bir yudum çikolata içiliyor. İspanya’da bu geleneği sürdüren eski mekânların çoğu aynı zamanda kültürel miras olarak korunuyor.

Bir fincan çikolata

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları