Top
Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

29/09/2010

‘ALTIN PORTAKAL’IN KOKUSU ÇIKACAK!

Bazı konularda olacaklar hakkında öngörüsünde iddialı olanlar ne yapar?
Sağ ellerinin başparmağını kimi zaman dillerinde ıslattıktan sonra, bazen de kuru kuruya en yakınlarındaki bir cismin üstüne hayali bir cizik attırıp, “Aha da buraya yazıyorum, görürsünüz, dediğim aynen çıkacak” derler. Benimkisi havaya yazılmış bir şey olmayacak. Milliyet’in arşivinde kalacak.
Nasıl bu kadar iddialı olduğuma gelince. Haftanın ilk üç mesai gününü geçirmek üzere pazartesi Antalya’ya gittim. Antalya’ya gitmemin sebebi Antalya Kültür ve Sanat Vakfı’ndaki (AKSAV) Denetim Kurulu Üyeliği görevim içindi. Festivalin Koordinatörü Göksel Kumsal’ın odasına girdiğimde baktım masanın üstü Ebru Akel’in iki elinin arasında portakalı tuttuğu festivalin yeni afişleriyle dolu.Boş attım dolu çıktı
Göksel Kumsal’a, “Ebru’nun elindeki bu portakalın yerini ne zaman Altın Portakal’ın parfüm şişesi alacak” diye takıldım.
İnanıp inanmamak size kalmış, ama bu lafı ederken Göksel Kumsal’dan aldığım bir istihbarat konusunda nabız yoklamak gibi bir niyetim yoktu. 'Laf olsun, torba dolsun', muhabbet konusu olsun diye söyledim bunu.
Ancak Kumsal, “Gelir gelmez nereden öğrendin bunu?” deyince anladım ki, boş attım, ama dolu çıktı. Meğer her kurum ve kuruluşa özgü endüstriyel koku tasarlayıp satan bir şirket, “Altın Portakal için bir portakal kokusu yapalım, açılış günü kortejden 9-14 Ekim tarihleri arasında yapılacak tüm etkinlikler ‘Altın Portakal’ın portakalı koksun” önerisinde bulundu.
Şirketin hazırladığı örnek 'portakal kokusu'nu beğendiklerini belirten Kumsal,  “47’nci Altın Portakal’ın portakal kokması fikrini benimsedik. İkinci etapta da ‘Altın Portakal’ için hazırlanacak parfümü AKSAV’ın hediyelik eşya stantlarında satışa çıkaracağız” dedi. “Altın Portakal’ın yakında kokusu çıkacak” diye başlık atmamın sebebi işte bu.iNTERNETiN ÜZERiNE GÖLGE DÜŞÜRENLER
Gazeteciliğin en keyifli yanı 'haber atlatmak', en kötü yanı ise 'haber atlamak'tır.
Özel bir haber yapıp, meslektaşlarını atlattığınızda, final maçında gol atıp, takımınızı galip duruma getirmiş gibi müthiş bir haz yaşarsınız.
Haber atladığınızda ise gol yiyip, yenilmiş takımın oyuncuları gibi hissedersiniz kendinizi. Ancak internet çıktıktan sonra durum değişti. Yaptığınız 'özel haber' yayınlanır yayınlanmaz size ait olmaktan çıkıyor, sahibi belirsiz türküler gibi anında 'anonim'leşiyor çünkü.
Yaptığınız 'özel habere' saygı duyup, haberin kime ait olduğunu ve nerede yayınlandığını yazanlar kadar, sizin özel haberinizi 'babasının malı gibi' kullanan emek hırsızları da internet medyasında, sizin özel işinizi başkasına mal eden saygısızlar da. Örneğin pazartesi günü yazdığım 'Beyaz’la Tanem aşkı da bitti' başlıklı yazım.
Haber Milliyet Cadde’de çıkar çıkmaz yüzlerce internet sitesi alıp kullandı bu haberi. Birçok haber sitesi, haberi yapan ve yayınlayan kuruluşa saygı adına kaynak belirtti, ama diğerleri emeğe saygı adına sınıfta kaldı.
İnternet siteleri arasında Malatya Haber gibi, benim haberimi başkalarına mal edenler de vardı. Sitenin editörleri benim haberin altına 'Kaynak: Kral Magazin' diye yazdı.
Bu kadarına da pes yani.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp