Yavaş yavaş yaşıyorlar, tatlı tatlı üretiyorlar . Türkiye’nin ‘Cittaslow’ (Yavaş şehir) kapsamına alınan   tek yöresi Seferihisar, takipçilerini peşine takmış durumda


Cittaslow (Yavaş şehir), dünya şehircilik anlayışında yeni bir trend. 21 ülkeden 132 şehir şimdilik bu zincirin içinde... Türkiye’den ise sadece Seferihisar... Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’in söylediğine göre Türkiye’den 70 civarında şehir var ‘Cittaslow’ üyesi olmak isteyen. Kayseri Develi, Sinop, Hatay Samandağı, Gökçeada, Bozcaada, Küçükkuyu, Alaçatı, Ayvalık, Datça, Kaş, Muğla Akyaka, Aydın Yenipazar, Safranbolu, Beypazarı, Sakarya Taraklı ve Karadeniz Ereğlisi bunlardan bazıları...Enginara gel!
Türkiye’den ‘Cittaslow’a Seferihisar’dan sonra hangi şehirler dahil edilir, bilemem, ama onlarca şehrin, yerel değerleri ön plana çıkarıp bugünün hayatıyla birleştirmek için ‘Yavaş şehir’ler arasına girme çabası sevindirici. Soyer’in ‘Cittaslow’ kapsamında yaptıkları ve yapacakları birkaç projeyle ‘Yavaş Şehir’in dingin bir hayattan öte insanlara sunduklarını da gözler önüne sermekte yarar var. Soyer, Seferihisar’daki ilköğretim okullarında bir uygulama başlattı. Belediye gerekli malzemeyi verdi, öğrenciler de okullarının bahçesinde sebze yetiştirdi ve bunları pazarlarda kendileri satıp, alın terleriyle ilk paralarını kazandı.
Soyer, köylülerin ürettikleri enginarları daha yüksek fiyatla satabilmesi için ön ayak oldu. Enginarlar, soyulup kavanozlara konarak sanayi ürününe dönüştürüldü ve üreticisine daha çok para kazandırdı. Bunu öğrenen bir Alman firması, bu yıl belediyeye başvurup iki bin kavanoz enginar sipariş etti. Şimdi Soyer, bu yoğun talebi karşılamanın peşine düştü.Sığacık projesi çok güzel
Seferihisar Belediyesi, sokak aydınlatmasında elektrik yerine güneş enerjisinden yararlanmak için yeni bir proje geliştirdi. Çok yakında pilot bölge olarak Sığacık’ın sokakları güneş enerjisiyle aydınlanacak.
Sığacık Belediyesi ayrıca Sığacık Kalesi’nin içinde 500 yıldır yaşamın kesintisiz sürdüğü 300 evle anlaşma yaptı. Bu evler, belediyenin desteğiyle büyük bir tatil köyünün küçük parçaları haline gelecek. İçleri yenilenecek, dış cepheleri tek tip hale gelecek 300 ev, ortak bir resepsiyonla turizmin hizmetine girecek.

KAŞ YAPAYIM DERKEN GÖZ ÇIKARAN VALİ!
Ünlü tasarımcı Cemil İpekçi’nin ‘Bir Doğu Masalı Dört Mevsim’           defilesini Mardin’deki Kasımiye Medresesi’nde yapmasına karşı çıkanlara Mardin Valisi Hasan Duruer’in gösterdiği tepki de ‘Kaş yaparken göz çıkaran’ türdendi... Mardin Valiliği, desteğiyle düzenlenen defileye tepki gösterenlere ‘Asmalı Konak’ın 2002 yılında Kasımiye Medresesi’nde çekilen bölümündeki dansözlü ve içkili sahnelerinin bulunduğu CD ile karşılık verdi. ‘Asmalı Konak’ın 7’nci bölüm CD’sini basın mensuplarına dağıtan Mardin Valisi, “Geçmişte yapılan etkinliklerle bunun (Cemil İpekçi defilesi) karşılaştırılması durumunda buna tepki gösterenlere sormak gerekiyor. Geçmişte neden bu tepkiyi göstermediler” dedi. Mardin Valisi’nin ‘Bir Doğu Masalı Dört Mevsim’e verdiği destek alkışa değer. Ancak Duruer’in ‘Asmalı Konak’ın Kasımiye Medresesi’nde yaptığı çekimleri tepki gösterilmesi gereken bir durum olarak lanse etmesi düşündürücü. Valinin ‘Asmalı Konak’ örneği bana talihsiz bir benzetme gibi geldi. Dizi ve film yapımcılarının bu tür mekanlarda çekim izni alması zaten zordu, Mardin Valisi’nin örneğinden sonra işleri daha da zorlaştı.


HAYIRLI iŞLER ECE!
Zaman zaman ciddi yanlışlar yapıyor, ama olsun, her şeye rağmen Ece Erken’i severim. Bunu laf olsun diye söylemiyorum, bu konuda samimiyim. Ancak bu durum Ece Erken’in yaptığı yanlışları ti’ye almama engel teşkil etmez. Örneğin son olayda olduğu gibi. Geride bıraktığımız hafta Ece Erken’in Fenerbahçe-Beşiktaş derbisini birlikte izlediği spor spikeri Ersin Düzen’le aralarında gönül ilişkisi olduğuna dair haberler çıktı. Ertesi gün Ece Erken’den ilginç bir yalanlama geldi. Erken, bu aşk haberini yalanlarken ne dese iyi? İşte Ece Erken’in söylediği: “Ersin, 10 yıllık arkadaşım, kardeşim, kankam olur. O maç biletlerini ayarladı, ben de ona kız arkadaşımı ayarlayacaktım.” “Arkadaş, arkadaşın şeyidir” derler, tamam... Ama bu yakıştırmayı medya mensuplarından biri yapsa eminim Ece, “Ben şey miyim?” diye ortalığı ayağa kaldırır, soluğu mahkemede alırdı. Şimdi sormak gerekmez mi Ece’ye, senin için ‘Ersin Düzen’in sevgilisi’ denmesi mi kötü, yoksa ‘Ersin Düzen’e kız ayarlayan insan’ olarak anılmak mı? Erken, daha sonra twitter’da “Şaka yaptım, insanlar bunu niye ciddiye aldı” gibi bir açıklama yaptı, ama iş işten çoktan geçti. Ece Erken, bu yaşına kadar hangi konularda şaka yapılacağını öğrenmedi mi?