Top
Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

20/09/2010

ASFALT AĞLAMADI!

Doğuş Otomotiv’den cumartesi günü İstanbul Park’ta yapılacak Lamborghini Gallardo LP 570-4’ün test sürüşü için davet geldiğinde ilk aklıma gelen Cem Yılmaz’ın asfalt ağlatan reklamı oldu.
Hatırlarsanız Opet’in reklamında GİTT’in pilotu Cem Yılmaz’la ‘Peluş’ arasında müthiş bir asfalt ağlatma yarışı vardı.
Otomobil konusunda meraklı biri değilim. Ayağımı yerden kessin, sorun çıkarmasın yeter, ama oğlum benim gibi değil.
Yağız çok meraklı otomobillere. Çocukluğundan itibaren otomobil dergilerini satın alıp, hangi firma nasıl bir seri çıkarmış, ne gibi yenilikler yapmış ilgiyle takip eder.
Lamborghini Gallardo LP 570-4 için test sürüşü teklifi aldığımı öğrenince başladı o otomobilin özelliklerini anlatmaya...
O yüzden İstanbul Park’a giderken onu da aldım yanıma, bilmediğim bir konuda rehberlik yapsın bana diye...
İstanbul Park’a gittiğimizde in  cin top oynuyordu.
Adeta terk edilmiş bir yer gibiydi. Doğuş Otomotiv ekibinden başka kimse yoktu.
İtalya’dan gelen ekip, test sürüşünden önce otomobillere ilişkin brifing verdi bize. Ardından asfaltı ağlatmak için geçtim Lamborghini’nin direksiyonuna.
Kontağı çevirip, gaza basınca sanki bir otomobili değil de uçağı çalıştırmışım gibi bir ses çıktı birden bire.Formula pilotlarını takdir ettim 
Asfaltı ağlatmak için gaza bastım ki kilometre göstergesi anında çıktı 180’e, ama hemen bir viraj çıktı önüme. Bir fren sürat anında indi 100’e... Keskin virajların birinden kurtuluyorsun, bir başkası çıkıyor önüne.
Formula 1’in pistinde iki tur attım, ama değil kadranda yazan 320’ye ulaşmak, 200 kilometre hıza bile bir türlü ulaşamadan test sürüşü bitti. Türkiye’de 400 ile 450 bin euro’dan satışa sunulacak Lamborghini’den inince Formula pilotlarını takdir etmek geldi içimden.
Benim düz yolda bile ulaşamadığım o pistin keskin virajlarına frene bile basmadan nasıl son sürat girip de sağ salim çıktıklarını aklım almadı. Analarının ak sütü gibi helal ediyor o pilotlar, o yarışlardan kazandıkları paraları.KÜÇÜK DOKUNUŞLARLA BÜYÜK FARK YARATMAK
İzzet Çapa, Cahide’yi Nahide yaptıktan sonra yolum düşmemişti mekanına. ‘Radikal bir karar’la Cadde’nin Yayın Yönetmenliği’ni bırakıp Radikal Ek Yayınlar’ın başına geçen Çınar Oskay, bir veda yemeği düzenlemese herhalde epey bir süre daha yolum düşmeyecekti Nahide Motel’e.
Genel Yayın Yönetmenimiz Tayfun Devecioğlu, Yayın Danışmanımız Nurcan Akad, Yayın Koordinatörümüz Emre Oral, Yazı İşleri Müdürlerimiz’den Cem Dizdar, Cadde’nin yazarlarından Mehveş Evin ve Çınar Oskay’la keyifli bir gece geçirdik Nahide’de...
O gece tıklım tıklımdı Nahide.
Nahide’ye sıkça yolu düşenler vardı bizim ekipte. Onların söylediğine göre sadece hafta sonları değil, açık olduğu her akşam böyle kalabalık oluyormuş burası.
İzzet Çapa, eğlence dünyasında benzeri olmayan bir girişimci. Bir yer açıp, orayı marka yapmak değil, tarzını marka yapmanın peşinde ve hayli başarılı bu işte.
Bir yer açıyor ve burayı kısa sürede İstanbul’un en popüler mekanı yapıyor.  Çapa, diğer işletmeciler gibi yıllarca o mekanın kaymağını yemek yerine, cesur bir kararla orayı kapatıyor ve bir müddet sonra yepyeni bir isimle müşterilerinin karşısına çıkıyor.
İzzet Çapa’nın yaptığı dışarıdan bakıldığında sadece bir isim değişikliğinden ibaret gibi görülebilir, ama içeriden bakınca durum hiç de öyle değil. Çapa, aynı mekanı ‘ufak dokunuşlarla’ yepyeni ve farklı bir yer yapmayı başarıyor.
Cahide ile Nahide arasındaki fark da öyle... Dekoru, servisi ve sahne şovuyla ‘Cahide’den çok farklı bir yer ‘Nahide’.
16 kişiden oluşan Nahide Show grubunun yanı sıra yurtdışından gelen dört kişilik ‘Man in Black’ grubu bir şov yaptı. Şov grubunun, birbirlerinin üstüne çıkarak havada yaptıkları gösteri süperdi.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp