Eğitimde çok ciddi reformlar yapılıyor. İyi mi yoksa kötü mü? Bunu zaman gösterecek. Baksanıza, aynı iktidarın, eski ve yeni bakanları birbirine girmiş. Onlar bile, kendi aralarında anlaşamadıklarına göre, kamuoyundan topyekun bir uyum beklemek hayal olur.
Hadi diyelim ki, veliler eğitimden anlamıyor ve konunun çok uzağındalar. Peki ya öğretmenler? İşte onlara kimse bir şey diyemez, daha da önemlisi, onların inanmadığı bir sistem başarıya ulaşamaz.
Bilindiği gibi yeni sistemde sınıflara göre ders saatleri değişiyor. Küçük sınıflara daha az ders, büyük sınıflara da daha çok ders öngörülüyor. Niyesi konusunda, hemen herkes farklı düşünüyor. Örneğin öğretmenler, kendilerine eziyet olsun diye ders saatlerinin artırıldığı görüşündeler. Öğrenci ve veliler gibi bakanlığın bu konudaki tespit ve beklentileri de çok farklı. Garip olan ise ortada bir diyaloğun bulunmaması. Oysa, böylesi kararlar, herkesin görüşü alınarak uygulamaya konulmalı. Yoksa, sorunları çözelim derken, yeni sorunlarla baş başa kalabiliyoruz.
Farklı ders saatleri
Anadolu liselerinde, 15 yıl yöneticilik yapan bir okul müdürümüze göre, yeni sistemde asıl felaket; internette dolaşan yeni ders çizelgesi olacak. Söz konusu çizelge yalanlanmadığına göre, demek ki doğru ve işte ona yönelik değerlendirme:
“Söz konusu çizelgede, 1-4’ler için 30 saat, 5-6’lar için 36, 7-8’ler için 37 saat ders düşünülmüş.
Haftanın 2 günü 8 saat ders, diğer günlerinde 7 saat ders yapan bir anadolu lisesi idarecisi olarak bu durumun öğrenciler ve öğretmenler üzerinde bıraktığı olumsuz etkiyi size anlatamam. Haftanın 2 günü 8. derse kalan öğrenci ve öğretmenden hiçbir verim alamazsınız.
Kaldı ki okuldan bir grubun ayrılıp diğerlerinin devam etmesinin kalanlar açısından hiçbir kazanımı da yoktur. Evlerine gidenler gider servise mahkzm olan zavallılar ise kıyıda köşede diğerlerinin çıkmasını beklerler.
4+4+4 sistemine hemen geçilemeyeceği yani ilkokul ve ortaokul binalarının ayrıştırılamayacağı düşünülürse karşılaşılacak olumsuzluklar izah dahi edilemez...
Anadolu liselerinde, yıllardır uygulanan ve haftanın 2 günü, bazı sınıfların farklı saatlerde çıktığı sistemde, karşılaştığım güçlüklerden bazıları şunlardır.
1- Öğrenci ve öğretmen için gidenin ardından baktığı saatler verimli olmuyor.
2- Servis ağında aksamalar oluyor-Fiyat yükseliyor.
3- 8. ders çıkışını beklemek zorunda olan servisli öğrencilerde disiplin zafiyeti oluşuyor.
4- 8. saatte hiçbir öğretmen ders istemiyor. Nöbet sisteminde de sıkıntı yaşanıyor.
5- Okulun temizlik, kalorifer ve ertesi güne hazırlığında hizmetliler ile sorunlar yaşanıyor. (Boşaltılan sınıflarda temizlik erken başlıyor-gürültü oluyor.)
6- Lise öğrencisi için bile 8 saatlik günler yorucu oluyor.
Bizler haftalık 30 değil 40 saatte derse gireriz. Yeter ki karşımızda bizi 40 saat dinleyebilecek öğrenci olsun.
Ama ne olur, birisi bu yanlışa dur desin!..”
Dersime dokunmayın!
Hemen her gün eğitime yönelik yeni bir tepki seli ile karşılaşıyoruz. Ve işte en sonuncusu:
“Yeni hazırlanan 4+4+4 12 Yıllık Kademeli Zorunlu Eğitim kapsamında dersimiz (Teknoloji ve Tasarım) kaldırılmaktadır.
Dün aşağıdaki metni bakanlığın tüm birimlerine gönderdim. Sizlerden ricam bizi bu sesimizi kamuoyuna ve bakanlığa duyurmanız.
Meslekte 21. yılını çalışan bir Teknoloji ve Tasarım öğretmeniyim. Yeni hazırlanan haftalık ders çizelgesin de dersimiz 6. sınıflarda gözükmemektedir. Bu program yayımlandığında resim öğretmeniydim. Programın içeriğini gördükten sonra alan değiştirmek için başvurdum. Bu alana kendi isteğim üzerine geçtim. Altı yıl boyunca izlediğim kadarıyla dersimizde öğrencilerde şu değişimleri gözlemledim:
Kendi başına karar alabilmeyi, Kararlarını sorgulayabilmeyi, Yeni fikirler ortaya çıkarabilmeyi, Yaşamındaki değişimin farkına varmayı, yeni düşüncelere açık olmayı, araştırma yapmayı, günlük tutarak yazma ve ifade becerisini geliştirmeyi, ortaklaşa iş yapmayı...
Yukarıda saydığım bu tespitler diğer derslerde öğrendiği bilgileri teknoloji ve tasarım dersinde uyguladığı için ortaya çıkmaktadır.
12 Yıllık Kademeli Zorunlu Eğitim kapsamında yapılacak düzenlemelerde Teknoloji ve Tasarım dersimizin 5, 6, 7, 8. sınıflarda olmasını ve hatta lisede de devamı olması kanısındayım.
Lütfen bu derse gereken değeri ve önemi gösterin, 12 Yıllık Kademeli Zorunlu Eğitim sisteminde olması gereken yere ve öneme taşıyın...”
Özetin özeti: Herkes haklı da, peki haksız olan kim?..
