Top
Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

15/12/2012

Kentsel dönüşüm neden çok önemli?..

Yıldız Teknik Üniversitesi’nde, dün çok çarpıcı bir sempozyum geçekleşti.
Farklı boyutlarıyla, özellikle de medya ve halkla ilişkiler yönünden kentsel dönüşüm ele alındı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın yanı sıra çok sayıda belediye başkanı ve medya mensubu da oradaydı.
Öylesine çarpıcı tespitlerde bulunuldu ki, herkes gibi ben de panik oldum.
Başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin yenilenmesi gerekiyor.
Her ne kadar, son yıllarda, çok sayıda güvenilir konutlar yapılsa da, yüzde 70’ten fazlası hala risk taşıyor.
Şu anda, bu konuda çok ciddi bir irade söz konusu ve hepimizin bu iradeyi desteklemesi gerekiyor.
Dün, gün boyu gerçekleşen oturumlarda, bunun önemi bir kez daha anlaşıldı.
Bu yüzden, kentsel dönüşümü, bugünün bir projesi olarak değil, Türkiye’nin geleceği olarak görmek ve ona göre desteklemek hepimizin boynunun borcu...

Sadece binalar yetmez!
Kentsel dönüşümü, sadece binaların sağlamlaştırıldığı bir proje olarak görmek de yanlışların en büyüğü olur. Sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel değişimi görmeden atılacak her adım, yeni sorunları da beraberinde getirecektir...
Yasal düzenlemeler kadar, halkın ve özellikle de üniversitelerin bu konudaki tavrı çok önemli.
Üniversiteler, etik değerlerle donatılmış mühendisler, mimarlar, jeologlar yetiştirmedikleri sürece, güvenli konutlarda oturmamız mümkün değil.
Aynı şekilde, belediyeler de altına imza attıkları her projenin vicdani sorumluluğunu kalplerinin en derinliklerinde hissetmeden, Ankara tek başına mucizeler gerçekleştiremez.
En büyük sorumluluk ise yine siyasilere, vatandaşlara ve oto kontrol mekanizmasını her koşulda işletmesi gereken biz gazetecilere düşüyor.
Siyasiler artık seçim kazanma pahasına tavizler vermeyecek, vatandaş yaşamını hiçe sayan maceralara girmeyecek, gazeteciler de bu konuda zaman zaman da olsa üç maymunu oynamaktan vazgeçecekler.
Yoksa, olası bir depremde, en çok üzülen, yüreği yanan, malından mülkünden olan sadece yine bizler oluruz...
Ülkemizin ve çoluk çocuğumuzun geleceği için kentsel dönüşüme karşı olma yerine, eleştiri hakkınız her koşulda saklı olmak kaydıyla, ne olur sonuna kadar destek çıkın...
Depremde yok olan her projenin altında bir mühendisin imzası var. Özellikle de karton gibi yıkılan devasa apartmanların altında. Art niyetliler mi? Kesinlikle hayır. Çünkü, aldıkları eğitim o kadar...

İyi mühendis yetişmiyor!
Mühendislik eğitimi, en kısa zamanda elden geçirilmelidir. Niye mi? Alın size bir mühendisin gözlemleri:
“ODTÜ mezunu bir mühendis olarak 22 yıldır iş hayatındayım. Şu anda yönetici konumdayım.
Edindiğim tecrübeye göre, ODTÜ, İTÜ, Yıldız, Uludağ, Boğaziçi hiç fark etmez, mühendislik eğitiminin iş hayatında ne kadar yetersiz olduğunu görmekteyim.
Mühendislik eğitiminde, daha çok teknik ve teorik konular üzerinde eğitim verilmektedir.
Yeni YÖK kanunu hazırlanırken mutlaka dikkate alınması gereken önemli önerilerim olacak.
1- Mühendislik eğitiminin ilk 2 yılı lise tekrarı ve mühendisliğe giriş dersleri ile geçmekte. Kalan 2 yıl da çok yetersiz kalmakta.
Önerim: Mühendislik eğitim süresinin 5 yıla çıkartılmasıdır.
2- Eğitimin içeriği çağın şartlarına uyarlanmalıdır.
Önerim: Kalite yönetim sistemleri, iş güvenliği ve çevre yönetim sistemleri, istatistiki analizler, yalın yönetim şekilleri, güncel üretim ve yönetim teknik ve modelleri, şirket yönetimi ile ilgili dersler gibi zorunlu hale getirilmelidir.
3- Zorunlu yaz staj süreleri çok ama çok yetersiz.
Önerim: Şu anda 20+20=40 iş günü olan toplam staj süresinin (2. sınıf ve 3. sınıf sonrası), 30+30+30=90 iş günü şeklinde olması, (2. sınıf, 3. sınıf, 4. sınıf sonrası) staj raporlarının da komisyona sunumu zorunlu hale gelmeli ve ayrıca ciddiye alınması için kredi verilmelidir.
4- Mezuniyet sonrası 1, 2  yıl stajyer mühendislik uygula- masının olması getirilmelidir.
Yeni mezun mühendisler, tam birer çaylak gibi alaylı kurt ustaların elinde çok komik durumlara düşüyor.
Hatta bazı inşaat ve maden mühendislerine, bilmedikleri konularda imza attırılarak çok zor duruma düşmelerine ortam hazırlanıyor...”
Özetin özeti: Kentsel dönüşüm gibi akademik dönüşüm de çok önemli. Ve bakalım bunu başarabilecek miyiz?..

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp