Top
Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

10/11/2019

Amaç sorun çözmek mi yoksa günü kurtarmak mı?

Aksaray’da yaşananlar, okul müdürünün görevden alınmasıyla ya da TBMM Araştırma Komisyonu üyelerinin okulda inceleme yapmasıyla çözülecek mi?‘Hadi canım sen de’ diyenler çok olacaktır.Müdür o görevden alınıp, başka bir göreve verilecektir. Bu hep böyle olmadı mı?Ve tek sorumlu o mu?Daha da önemlisi, gideceği okuldaki öğrenciler öğrenci değil mi?..Her çocuk diğer çocukların sahip olduğu her hakka sahiptir.Her öğrenciye de en iyi eğitimi vermeye mecburuz.

Öğrencileri niteliklerine göre sınıflandırır ve ona göre bir bakış açısı geliştirmeye kalkarsak, işin içinden çıkmamız mümkün olmaz.Kaynaştırma sınıflarının amacı da buydu zaten!Görünen o ki bu konuda çok da başarılı olamadık.Aksaray’da durum böyle de diğer kentlerimizde farklı mı?Öğrencilere yapılan muamele böyle de engelli öğretmenlere ya da vatandaşlarımıza sokakta sergilenen tutum çok mu daha iyi?..Değişen ne oldu?..Aşağıdaki satırları yıllar önce yazmışım: “Eğitimin, çocuklarımızın yüzlerce sorunu var. Ama bir kesim var ki onların bu sorunları üçe beşe katlanıyor.Engelli ya da özürlü olmak her yerde çok zor ama ülkemizde daha da zor.Çünkü hâlâ onları kabullenebilmiş değiliz.Tıpkı göçle gelen çocuklar ve üstün zekâlılar gibi.Gerekçe hep aynı: Biz normallerle ilgilenemiyoruz, onlara yetişemiyoruz, diğerlerine nasıl yetişelim...Oysa onlar da en az diğerleri kadar hatta daha fazla özel eğitime muhtaçlar.Ve ileri ülkelerde bu zaten böyle.”Peki, dünden bugüne değişen ne oldu?

Hiç.Gelinen nokta ortada...Veliler soruyor!Bu ülkede adam gibi bir özel eğitim olmayacak mı? Diğer çocuklarımızın her alanda ama her alandaki sorunlarını ne güzel sayıp ortaya koyuyorsunuz, yüz binlerce özel eğitime muhtaç çocuğumuzun batı ülkelerinde yıllardır sürdürülen çağdaş ve insanca eğitimden pay almaya hakkı yok mu? Bunları yazmanız için ille de Aksaray sendromu mu yaşanması gerekiyordu!

Çocuklara ve ailelerine sadaka gibi verilen, sözüm ona eğitim kolaylıklarını istemiyoruz. Ancak engelli çocuklarımızı diğer insanlarla rekabete dayalı istihdama yöneltecek bir özel eğitim istiyoruz.Hükümet gerçekten de engelliler için çok büyük paralar harcıyor fakat bu çabalar asla karşılık bulmuyor, israf ediliyor!

Şu engelli çocuklar için ayrılmış paralar adam gibi kullanılsa yemin ederim ki İngiltere’dekinden hiç de aşağı kalmayacak bir özel eğitim standardı ülkemizde de yakalanabilir. Fakat herkes bizim gönlümüzü hoş tutmaya bakıyor; ülke kalkınmasında kimse ama hiç kimse bizden bir şey beklemiyor.Devletin verdiği raporla engelli bir öğretmeni göreve atayan ve üç yıldır bu görevde tutan MEB, öğretmenimiz tıpkı diğer öğretmenler gibi yasalar gereği nakil isteyince, ‘Git, öğretmenlik yapabileceğine dair rapor getir’ diyor.İnsana sormazlar mı, eğer öğretmenlik yapabilecek durumda değilse niye atamasını yaptın, üç yıldır neden derslere soktun?..

Daha çok ilgi!Bir yanda duyarsızlık, öte yanda savurganlık.Bu konuda da haklılar.Umarız Bakan Selçuk bu konuya yeni ve farklı bir bakış açısı getirir.Medyanın zaten yok denecek kadar az olan eğitime yönelik ilgisi de bu konuyla birlikte umarız biraz daha artar...Özetin özeti: Her çocuğa kendi çocuğumuz gibi bakmadıkça, her sorunu kendi sorunumuz gibi ele almadıkça, bugün Aksaray, yarın Van’da ya da ülkenin bir başka köşesinde benzeri haberlerle karşılaşırsak hiç şaşırmayın!..

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp