Top
Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

08/03/2011

Eğer bu yazılanlar doğruysa!..

Dünyanın en büyük sektörlerinden birisi de eğitim. Katrilyonlar dönüyor. İşini ciddiyetle yapanlar kadar, ticari olarak istismar edenler de var.
Sadece ülkemizde değil, dünyanın dört bir yanında, parayı bastırdığın zaman açılan kapılar, parayı bastırdığın zaman alınan diplomalar herkesin bildiği bir gerçek.
İyiler ile kötüler öylesine birbirine karışmış durumda ki, çoğu zaman asıl mağdur olanlar, maalesef işini hakkıyla yapanlar oluyor.
Türk cumhuriyetleri ve Balkanlardaki pek çok üniversitenin diploma ticareti yaptığını bilmeyen yok. Bu yüzden de YÖK denklik ve yeterlilik sınavı getirdi. Ama o da şikâyet konusu. Çünkü bileğinin hakkıyla öğrenim görenler de mağdur olmaya başladı...

Diploma ticareti!
Yurtdışı eğitimle ilgili şikâyetler elbette sadece Orta Asya ve Balkanlara yönelik değil. Özellikle ABD üniversiteleri içerisinde de sorgulanması gereken fazlasıyla yükseköğrenim kurumu var. Zaman zaman onlara yönelik şikâyetlere de yer veriyoruz. Ama bugünkü bir Balkan ülkesine yönelik ve çok çarpıcı:
“Balkanlar’da bir ülkede okuyorum. 2007’de geldim buraya. 114 net yaptım ÖSS’de. Buraya gelmek için bir sürü hedef ve de nedenim vardı. Onun için yurtdışını seçtim ve 2. tercih olarak geldim buraya. ÖSS puanı ile ÖSYM tarafından yerleştirildim.
Burada yaşanan yolsuzlukları, bilmem biliyor musunuz?! Burayı seviyorum çünkü hayatımda ilk defa burada âşık oldum. Ama bu burada olan olumsuz şeyleri görmemi engellemiyor!
Bir iki yıl önce, AB buraya bir heyet göndermişti, en büyük sorun nedir, onu öğrenmek istiyorlardı. Ve biliyor musunuz halkın yüzde 87’si yolsuzluk dedi!
Buradaki eğitim, Türkiye’deki eğitim seviyesinin kat kat be kat altında.
Burada yaklaşık 10 bin Türk öğrenci var. Türkiye’de normal barajı bile aşamayan yani 185 puan bile alamayan adam burada Tıp okuyor!!!
Böyle bir ironi gördünüz mü siz hiç!
Burdaki en iyi tıp fakültesinde, anatomi dersinin bile 2000 euro verildiğinde geçildiğini duysanız inanır mısınız!
Öyle bir durum aldı ki, hocalar, maaşları çok düşük olduğu için ne kadar para alırsam iyidir diyor. Bu yüzden, eğer para vermiyorsanız, ne kadar çalışsanız da sınıf geçemiyorsunuz. En çalışkanlar bile sınıf geçemiyor!!!
4 yıl boyunca dersleri buranın dilinde ya da İngilizce okumuşlar ama dışarı çıktıklarında, bu dillerde doğru dürüst derdini anlatamıyorlar...
Sonra da diyorlar ki denklik verilsin bize. Ben buna karşıyım. Ben niye çalışıyorum, ben niye işlerimi legal yollarla yapmaya çalışıyorum! Ama ben de bıktım ve geri dönmek istedim Türkiye’ye, ancak yapamadım. Neden biliyor musunuz?
Çünkü burada her şey o kadar abartıldı ki, hangi bölümde olursan ol, bazı insanlar, seni 20.000 euro’ya, Türkiye’de de devlet olsun vakıf olsun istediğin üniversiteye yerleştiriyor! Hem de istediğin sınıftan...
Eee ben de bu para var mı? Hayır!!!
Abbas Bey sizden bu konuyu araştırmanızı istiyorum. Lütfen duyurun bu yaşananları...”

Bu kadarı da olur mu?
Abartı da olsa söylenenleri dikkate almak gerekiyor. Çünkü bu yönde fazlasıyla şikâyet geliyor.
KKTC’deki üniversiteler için de benzeri çok şikâyet vardı. Ama son yıllarda yok denecek kadar azaldı. Çünkü YÖK çok ciddi önlemler aldı. Şimdi aynı şekilde, diğer ülkeler için de benzeri takip sistemleri kurulabilir. Yoksa birkaç yıl sonra on binlerce mağdur genç ortaya çıkabilir.
Parası olanlar için Türkiye’de üniversiteye girmek zaten sorun olmaktan çoktan çıktı. Ama sağlıkla ilgili bölümlerde hâlâ sıkıntı var. İşte bu yüzden Balkan ülkelerine gidenlerin sayısı çok fazla. Adamını bulan da birkaç yıl sonra yatay geçişle, o önünden geçemediği üniversiteye rahatlıkla gelebiliyor.
Peki, bütün bunlar yasal olmayan yöntemlerle mi gerçekleşiyor ya da yatay geçişle veya mezun olup gelenlerin hepsi de çok mu vasat?
Elbette hayır. Ama olumsuz örnekler o kadar çok ki, iyiler de arada kaybolup gidiyor...
Özetin özeti: Gençlerin daha iyi bir gelecek ve diploma duygularını istismar edenlere karşı çok daha sıkı tedbirlerin alınması gerekiyor. Yoksa yıpranan sadece üniversiteler değil, ülkeler ve kurumlar da oluyor. Ona da kimsenin hakkı yok!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp