THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, önceki gece, Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde Genç Bakış’ın konuğuydu.
THY’nin nasıl bir dünya markası olduğunun yanı sıra kendisiyle ilgili güncel iddialara da yanıt verdi.
İşte programdan satır başları:

Atılanlara üzüldüm ama!..
- 29 Mayıs, THY’de eylem başladığı gün, çok üzüntü duyduğumuz bir gün. Çalışanlarımız tabii ki eylem yapabilir, biz buna bir kısıtlama getirmedik. Ama o gün ortada hiçbir şey yokken siz iş aksatıyorsunuz ve 100 bin kişi havaalanında kalıp mağdur oluyor, THY zarar ediyor. Buna hakkınız yok. Bizim bu eylemden 1-2 saat öncesinde haberimiz oldu. Çalışanlarımıza bu kanunsuz bir eylemdir diye kısa bir mesaj attık. Bizim bu durumda işe son verme hakkımız var ve bunu kullandık. Arkadaşlarımız da mahkemeye başvurdu.
Hukuk ne takdir ederse o olacak. Benim kendi işyerim olsa belki geri alırım. Ama THY halka açık bir şirket birçok hak sahibi var ve onların adına benim affetme hakkım yok. Yargının sonucunu bekleyeceğiz hukuki bir hakkımız varsa, gereği neyse kullanacağız. Biz şirket yönetiyoruz bu şirketin kuralları var. Duygusal hareket etmemiz mümkün değil. 
- THY’de Hamdi Topçu olarak bir tek akrabam var. Onu da özel kalemim yapabilirdim ama yapmadım herhangi bir müdürlüğü de yok. İyi bir eğitimi var ve bu şirkette çalışıyor.
- Basında çıkan 13 ismin 5’i Rizeli değil diğerleri de işçi statüsünde valiz taşıyorlar. Alımlarından da benim haberim yok. Kendileri girmişler işe. Biz THY’ye, iş yapamayacak kimseyi almadık. Hiçbir torpilimiz olmadı. 8 kişi var Topçu soy isminde. En yüksek 1100 TL maaş alıyorlar. Yakınlarımızı işe alsaydık THY bugün bu başarıyı elde edemezdi.

Başbakan’ın ekibindeyim
- Evet beni THY’ye Başbakan gönderdi. Başbakan’ın temsil ettiği partinin Türkiye’yi daha ileri götürmek iddiası vardı, ben de o ekipteydim. Aynı idealler doğrultusunda çalışıyorduk. Bu adam kayırma filan değil bir ekip işidir.
- Dünya rekabet koşullarına göre çalışanlarımıza ücretlerini ödüyoruz. Bu konuda bir sıkıntı yok. Açıkladığımız karlılık verileri de bunu gösteriyor. 7 bin TL alan mühendisimiz de var. Hosteslerin düşük ücret alanı da var.
-  Şu an ara eleman sıkıntımız var. Teknisyen bulamıyoruz. Beş yılda bir teknisyen yetişiyor.
- Yaklaşık 6 bin kişi daha işe alacağız.
- 14 bin çalışanımızın, dünden bugüne yöneticilerimizin resmini uçaklarımıza koyduk. Eminim ki hepsi imkanları dahilinde çalışıp hizmet ettiler. Şimdi tek parti iktidarı, tek ses, tek yürek, tek heyecan var. THY’nin yaptığı sıçramanın en büyük nedenlerinden biri de bu.

Tanıtım çok önemli
- En iyi hizmeti verebilirsiniz ama bunu tanıtamadığınız takdirde bir anlamı yok. Biz bu anlamda bize kar sağlamayacak hiçbir kuruluşa sponsor olmuyoruz. Sponsorluklarımızın hiçbirinde boşa giden para yoktur. Bu sponsorlukların bir kısmına da devam edeceğiz.
- Yurtdışında başarıya susamış bir milletiz. Biz de bir dünya birinciliği aldık; dünyada en çok ülkeye uçan havayolu şirketiyiz. Biz bu birinciliği aldıktan sonra bu gururu Türk milletiyle paylaşalım diye düşündük ve böyle bir fikir çıktı. İstiklal Marşımızı uçtuğumuz ülkelerin enstrümanlarıyla çaldık.
- Biz ilk olarak 61 uçak aldık. Bu Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük uçak alımıydı. Bunlar havacılığı bilmiyor, biri mali müşavir, biri belediyede otobüs şoförü bu kadar uçağı nereye uçuracaksınız dediler ama biz inandık, uçtuk.
- THY’ye geldiğimiz zaman Ankara-İstanbul 148 liraydı şu an iç hatlarda uçtuğumuz ortalama fiyat 136 lira.
- Biz 61 uçağı aldıktan sonra bir yılda 24 hat açtık ve 10 yıldır bütün hatlarda kar ettik. Hepsi dolu gidip geliyor. 89 yılın rekorunu kırdık.

Hedefimiz ilk 10
- 2023’e geldiğimiz zaman dünyanın en iyi 10 havayolu arasına girme hedefimiz var. Başkan olarak değil ama bir vatandaş olarak görürsem mutlu olurum.
- 53 Rizeli birleştik Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’ne destek olacak bir vakıf kuruyoruz. Uluslararası standartlarla boy ölçüşen bir üniversite olması için canla başla çalışacağız. 2-3 ayda da meyvelerini verecek bu çalışmalarımız.
- Şu anda Türkiye olarak kendi uçağımızı yapabiliriz buna gücümüz var. Ama kime satacaksınız? Sadece sertifikasyon 5 milyar dolar tutuyor. Pazarı belirlemeden bunu yapmamızın bir anlamı yok.
- Havacılık sektörüne hitap eden bir koltuk şirketi kurduk. Koltuğun üretimi tamamlandı, rekabetçi olduğunu düşündüğüm bir koltuk üretildi.
-İlkokuldan sonra babamdan hiç para almadım. Hep çalıştım okula gitmediğim zamanlar mutlaka işin başındaydım.
Özetin özeti: Topçu, elde ettikleri başarının gururunu yaşıyor ama en büyük 200 şirketimiz, bir Güney Koreli şirket etmiyor. Bu yüzden çok daha fazla çalışmalıyız diyor! Doğru söze ne denir!..