Top
Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

05/10/2012

Başbakan Erdoğan’dan samimi açıklamalar

Kim ne derse desin Başbakan Erdoğan üniversiteleri ve gençleri seviyor. Başka konulardaki samimiyetini sorgulayanlar çıkabilir ama üniversiteler ve üniversite öğrencileriyle ilgili yaptıklarını, söylemlerini ve tavrını, ta belediye başkanlığından bu yana takip ediyorum. Her zaman samimi oldu, destek verdi, vizyon koydu. Ama ne kadar ciddiye alındı? İşte o çok uzun bir yazı konusu...
Önceki gün Ankara Üniversitesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, yine samimi cümleler ve ciddi bir vizyon vardı.
Bakalım ne kadarı ciddiye alınacak, ne kadarı gerçekleşecek?
İşte o konuşmadan bazı satır başları:
“Yavrularımız bizim çektiklerimizi çekmesin, geleceğe farklı bir özgüven ve inançla yürüsün. Bu imkanı hazırlamak bizim görevimizdir yani biz onların hizmetkarıyız. Yeter ki onlar geleceği kuşatan ve Türkiye’yi muasır medeniyetlerin seviyesinin üstüne çıkaran gençler olsunlar...”
Ve aşağıdaki sözlerinin altına kim imza atmaz ki!..
“Samimi olarak şunu ifade ediyorum; üniversitelerimizin, bilimin, bilim insanlarımızın desteği, yol göstericiliği olmadan daha büyük başarılara ulaşamayız. Her alanda üretken, iyi yetişmiş, işini en iyi şekilde yapmakla kalmayıp daha ötesinin arayışı içinde olan gençlere ihtiyacımız var. Bu insan kaynağını temin konusundaki tek kaynağımız eğitim-öğretim kurumlarımız, bilhassa da üniversitelerimizdir. Aynı şekilde üniversite tarafından desteklenmeyen bir ekonomi politikası, sanayileşme çabası, sosyal değişme programı, dış politika, kültür politikası eksik kalır...”

Gençler savaş istemiyor
Önceki gece Genç Bakış’ta Türkiye’nin sıcak gündemini konuştuk. Ağırlıklı konu Suriye ile yaşanan gerginlik ve terördü. Kadir Has Üniversitesi’nde gerçekleşen programda, öğrenciler, Ankara’nın soğukkanlılığını yitirmemesini dile getirdiler, savaşa ısrarla karşı çıktılar. İşte programdan satır başları

Savaş çıkmaz!
Prof. Dr. Ümit Özdağ - Gazi Üniversitesi öğretim üyesi
-  Türkiye-Suriye arasında savaş çıkacağını düşünmüyorum. Çünkü küresel güçler ABD, Rusya ve Çin böyle bir savaşa karşı. Suriye de savaş istemiyor. Zaten böyle bir kötü gelişmenin Suriye’nin bilinçli bir saldırısı olduğunu düşünmek pek mümkün değil. Çünkü Türkiye Suriye’ye savaş açarsa Şam rejimi kısa zamanda devrilir.
-  Uçak düşürülmesi için aynı şeyi söyleyemem o çok bilinçli bir girişimdi onunla bunu karıştırmamak lazım.
-  Suriye sonuna kadar geri adım atacak, Türkiye’yi yatıştırmak adına tazminat dahil her türlü hukuki yolu daha baştan kabul edecektir.
-  Suriye’nin arkasında büyük bir destek var. Bölgede iki blok oluşmuş durumda; Irak l İran - Suriye ve Hizbullah’ın oluşturduğu blok, diğeri de Türkiye - Katar - Suudi Arabistan, bir ölçüde Barzani ve daha arkada bir yerde İsrail’in oluşturduğu bir blok. PKK’nın bu iki blok arasında ve her ikisinde de dostları var. Bu da ona manevra alanını genişletme imkanı veriyor. Bir tarafın arkasında ABD ve AB var ama ne kadar sağlam durdukları belli değil. Diğer tarafın arkasında Rusya ve Çin var. Rusya sağlam duruyor, Çin ise ABD’nin bizim arkamızda durduğu kadar.
-  Biz İran’ın dünyaya açılan gırtlağıyız o yüzden İran Türkiye’ye karşı çok sert bir çıkış yapamıyor ama İran asimetrik savaşta uzmanlaşmış bir ülke. Bugün PKK terörünün yükselmesinde İran’ın ciddi bir payı olduğunu görüyoruz.
-  Türkiye küresel güç filan değil dünyada tek bir küresel güç var ABD. Çin bile bir bölgesel güç. Türkiye de bölgesel güç olmaya çabalayan bir ülkedir.
-  Benim gördüğüm kadarıyla son dönemde Ortadoğu’da mezhep merkezli Suudi Arabistan - Katar eksenli bir dış politika izlemeye başladık.
-  Terör artmaya devam ediyor ve bu sene kış aylarında kent terörünün de artacağını düşünüyorum.

AK Parti ANAP’tan ilerici
Hasan Celal Güzel - Eski Bakan-Sabah gazetesi yazarı
- Elbette kimse savaş yanlısı değildir. Ama bazen savaş da bir zaruret haline gelir.
-  Ben bundan sonra Suriye’de yeni bir idarenin kurulmasından yanayım ve bu mutlaka olacak. Bizim bu esnada mutlaka devreye girip yeni kişilerle arayı bulmamız, ayrı bir Nusayri devletine mani olmamız ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumamız lazım.
-  Hem ben Ortadoğu’nun lideriyim, buranın horozuyum, seyirci kalmayacağız diyeceksiniz hem de vatandaşlarınız topa tutulacak, uçaklarınız düşürülecek, siz seyredeceksiniz böyle şey olmaz.
-  İran’ın bizimle savaşmayı göze alması mümkün değil.
- 10 sene evvel Türkiye basit, normal bir Ortadoğu ve Balkan ülkesiydi şimdi Türkiye geleceğin en büyük güçlerinden birisi, küresel güç ve şu anda bir dünya aktörü. Herkes batarken biz dünyanın en hızlı gelişen ülkesi oluyoruz.
-  Terörle mücadele gevşetilmez ve bu şekilde devam ederse gelecek sene bu zamanlar PKK’dan artık kimse söz etmeyecektir.
-  1 Mart tezkeresi konusunda Türkiye daha etkin davranmalıydı. 1 Mart tezkeresi geçse ve biz oraya gitseydik şimdi PKK denilen bir kuruluştan söz edilebilir miydi?
-  Demokratik açılımla, Kürt halkının talep ve ihtiyaçlarıyla, terörün hiçbir ilgisi yok. Bu ihtiyaçlar karşılanmadığı için, özgürlük olmadığı iddiasıyla filan terör yapmıyorlar ki. O işin bahanesi. Bu yüzden siz istediğinizi verin, ayrı bir devlet kurup Türkiye’yi parçalamadıkça tatmin olmayacaklardır. Akıllı olmak gerek. Açılım yapmanızla hiç ilgisi yok bu işin. Adam terörü sizi parçalamak için kullanıyor. Ama son 6 ayda Sayın Başbakan bunun böyle olduğunu nihayet gördü. Ve son kongrede de ben bu sorunu Kürt kardeşlerimle çözmek istiyorum dedi. Yani İmralı ile Oslo ile bu iş çözülmez.
-  AK Parti ANAP’tan daha ileridedir.
-  Özal son günlerinde seyahate çıkmadan evvel bana telefon etti. O dönem ben Yeniden Doğuş Partisi’ni yeni kurmuştum. Aramızda bir soğukluk vardı. Beni aradı ve “Seninle ne zamandır görüşmüyoruz. Ben cumhurbaşkanlığından istifa etmeye karar verdim benimle birlikte siyasete var mısın?” dedi. Ben de hiç partimi filan düşünmeden “Tamam ağabey” dedim. Ama ömrü vefa etmedi.
-  Özal’ı öldürmek için sebebi olan kimseler epeyce vardı.
-  İnşallah eceliyle ölmüştür ama şehit olduysa da bunu bilmemiz lazım.
Özetin özeti: Yine çok kritik bir dönemden geçiyoruz...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp